Özgür karşısında kocaman gözlerle ona bakan gence bakıp dudağını ısırdı, öyle tatlıydı ki...
İki yıl önce onu gördüğünde vurulmuştu, ama yaşı küçük diye geri çekiyordu kendini. Arada dalıp gidince arkadaşı İsmet dürtüp uyarıyordu, sağolsun halden anlıyordu.
"Lan geliyor seninki, ben kaçar..." gülerek pıtı pıtı yanına gelen genci izledi. Sanki adımları bulutlara basıyordu, hiç ses çıkmıyordu o yürürken.
"Özgür abi, ne oldu?" Meraklı sesiyle yutkunup karşısını gösterdi, yavaşça oturdu Sertaç.
"Acıyor mu kıymetlin hala, minder getireyim istersen?" Gerçekten alaysız bir şekilde sormasıyla gülümsedi.
"Yok, geçti. Ama çok kötü morarmıştı, sen inanmadın ama çok kötü düştüm." Özgür gencin dudak büzerek konuşmasıyla iç çekmemek için zor tuttu kendini.
"Sertaç, kaç oldu senin yaşın şimdi?" Alt dudağını yalayan genç yüzünden yutkundu.
"Yirmi olacağım iki hafta sonra, neden ki?" Kendisi yirmialtı yaşındaydı.
"Var mı sevgilin falan, yakışıklı çocuksun." Sertaç gülümsedi, ilgisinin sebebi galiba ondan hoşlanmasıydı.
"Yok abi yaaa, yeni yeni eşcinsel evliliği yasal oldu daha. Bizimkiler ses çıkartmıyor ama abim biraz homurdanıyor, biraz alışsınlar da... o zamana artık." Abisi ondan sadece iki yaş büyüktü ama o babasına benzediği için daha sert bir yapısı vardı.
"Ben çekerim kulağını istersen, biliyorsun sayar beni, lafımı ikiletmez." Sertaç ufacık gülümseyip kirpiklerinin altından baktı yakışıklı yüze.
"Senin var mı sevgilin? Bu kadar yakışıklısın sonuçta, kesin vardır biri.." Özgür yutkunup etrafa bakındı.
"Aklımda biri var... ama olur mu bilmiyorum." Sertaç taburesini ona doğru çekti sessizce.
"Valla, teklif etmeden bilemezsin abi. Bak Özgür'ün bile sevgilisi var. Ona bile baktılarsa sana da bakarlar." Özgür gencin mis gibi şampuan kokusunu alabiliyordu.
"Öyle mi dersin?" Sesi biraz heyecanlı çıkmıştı, Sertaç geri çekilip gülerek kafasını salladı.
"Tabi ki, bu yakışıklılıkla tüm kızlar seni havada kapar." Özgür'ün heyecanı duman gibi dağıldı, düşen suratıyla ve boğuk sesiyle konuşunca Sertaç'ın tüyleri tek tek ürperdi.
"Kızlar yada başka oğlanlarla ilgilenmiyorum. Bir tek o var..." Sertaç kafasını yana eğip gülümseyince tüm kan yüzüne hücum etti.
Lanet olsun ki bu hareketiyle tam bir bebek oluyordu, onu kucaklayıp ısıra ısıra sevmek istiyordu. Dişlerini sıktı, elleri yumruk olmak için kasılıyordu.
"Yaaa, çok mu güzel?" Samimi bir sesle, merakla ona bakan gence baktı.
"Çok güzel kuran çarpsın ki..." genç kıkırdayınca kendine geldi.
"Ayyy, sen aşık olmuşsunnnnn..." Sertaç'ın neşeli sesiyle kafasını salladı sadece, sonra sustu.
"Öyle.... çok fena hem de..." ona bakarak konuşmasıyla kızardı genç.
Anlıyordu, ama anlamamazlığa vuruyordu. İstiyordu ki itiraf etsin, abi dememesi konusunda söylensin istiyordu...
Ona biraz daha bakıp ayaklandı, adam da onunla kalkmıştı. Arkasına bakıp dudaklarını ısırdı, sonra geri adama döndü. Bir adım atması için onu teşvik etmek istiyordu, hoşuna gitmişti ona bakışları.
"Ben sevdiğin kişinin yerinde olsam hiç düşünmezdim, o kız yada oğlan çok şanslı... neyse sana hayırlı işler..." koşar adım uzaklaşırken bile sessizdi genç.
Kalbi pır pır ederek eve girdi ve kapıyı kapatıp sırtını yasladı. Heyecanlanmış ve kızarmıştı, merakla telefonunu çıkarttı.
Mesajı gördüğü gibi dudakları kıvrıldı...
Özgür 2 : Sevdiğim kişinin yerinde olsan, nasıl bir adım atmamı isterdin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgür ama hangisi
Comédieİki Özgür rehberinde alt alta duruyordu, biri kankası diğeri herkesin korktuğu delinin teki Ɓilin bakalım hangisine yanlış anlaşılabilecek bir mesaj attı Sertaç...