+ a t e ş +

49 6 6
                                    

Çay koyarken ocağa pencereden bir kelebek girdi içeri. Usulca yaklaştı. Elimde çaydanlık ona bakıyorum ben de. 


Ocaktaki ateş boşu boşuna yanıyor. 


Kelebek önce bana doğru uçtu. Başımın etrafında tur attı bir süre. Sonra ocağa, ateşe doğru gitti. Onu engelleyemedim. Kanatları sanki büyülenmişçesine ateşe doğru uçuruyordu kelebeği. 


Her şey bir anda oldu. Ateş kelebeği saliseler içinde yok etti. Kelebekten geriye ufacık bir toz zerresi kalmıştı.


Beni kendime getirense elimden düşen çaydanlıktı. Eskiden yirmi kilo daha fazlasını taşıyabilen dizlerim bedenimi taşıyamaz oldu. Yığıldım yere.


O da böyle mi ölmüştü. Saliseler içinde arkasında hiçbir şey bırakmadan. İlk etrafımda kanatlarıyla beni mest edip sonra gözlerimin önünde ateşe mi sürüklenmişti? 


Evet, aynen öyle olmuştu. Bense onu izlemiştim. Lanet olası gözlerimle donmuş bir vaziyette izlemiştim. 


Bu... Bu hayatım boyunca kaldıramayacağım bir yüktü. Bunun için miydi ha, bunun için miydi yaşamamı istemen? Kahrımdan mı ölmemi istedin. Sigara içerek ölmem çok mu kolay sandın? Sensiz yaşamak kolay mı sandın?


Neden çevremdeki herkes ölmek isterken ve ölürken ben de istediğim halde inatla yaşıyorum? Neden yalnız kalmaya mahkumum? 


Neden..?

Story Of NobodyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin