12. BÖLÜM

408 55 8
                                    

12

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

12. Bölüm: Ağız aramak

🍒

Düşüncelerin gözyaşları için değil ama gözyaşlarının düşünce için çok derin olduğunu sık sık düşünürüm.

Bu sıcak havaya nazaran sanki rüzgar tenime sertçe çarpmıştı. Duyduklarım kulağıma bir anlığına öyle ağır geldi ki duraksadım. Nefesim sıklaşırken aklıma gelen görüntülerle kanımın akışı bir başka aktı. Gözüm seğirir gibi olduğunda derince yutkundum. Fakat o kızın sesini tekrardan duydum ve o yutkunduğum tükürük boğazımdan sanki geri çıktı.

"Konuşmuyorsan kapatıyorum tatlım." Dediğinde delilik üzerime geldi ve o deliliği dışarıya yansıtamadan telefon kapandı. Öylece kalakaldım. Ne bir söz edebildim ne de bir hareket.

Yapmamıştır.

Atahan böyle bir sey yapmamıştır diyen iç sesime karşılık diğer bir şekilde sen onu ne kadar tanıyorsun diyn diğer iç sesim karşısında ne yapacağımı bilemedim. Aklıma bir anda o kadar soru gelmişti ki kendimi göç alan bir ülke gibi hissetmiştim. İçimdeki kasılma artarken kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

Yapmaz biliyorum. Yıllardır benim için koşan bir adam varken şimdi benim, onun elinden kayıp gitmemi göze alamazdı. Ondan bu konuyu dinlemeden bir kadının lafına bakacak değildim. Evet, aynen böyle yapacaktım. Onun beni aramasını bekleyecektim. Elbet o aramayı görecek ve beni geri arayacaktı. Tabi arama geçmişini silmezse.

"Kızım ne yapıyorsun burada sen?" Arkamdan bana seslenen annemle derin bir nefes alarak arkamı da döndüğümde gülümsemeyi de unutmadım. Kimseye bir şey belli etmek istemiyordum.

"Biraz hava alayım dedim."

"İyi etmişin yavrum istediğin bir şey var mı?"

"Yok annecim." Derken başımı olumsuz anlamda sallamıştım.

"Sen daha buradasın galiba?" dediğinde bir şeyler olduğunu sezmiş ama ses etmemiş gibi bir hâli vardı. Anne yüreği, anlıyordu. Seziyordu ki yüzü onun da düşmüştü. Ama biraz yalnız kalmam gerektiğini bildiği için beni yalnız bırakmış ve ara sıra duyulan kuşların sesleriyle baş başa kalmıştım. Gölün manzarasına karşılık döşenmiş betonun üzerine oturduğumda saat geç olduğu için kimse ayakta değildi. Güvenlikler dışında bahçede gezen kimse yokken bu sebepten ötürü rahattım.

Bekledim. Telefonun başında bir aptal gibi bekledim. Onunla konuşmaya, nedenini sormaya o kadar ihtiyacım vardı ki sadece beklemekle yetinmek zor geldi. Arayamadım bile. Sanki içimdeki bütün cesaret yok olup gitmişti. Belki de bütün bu olanlardan haberi olmayan Atahan'a zaman geçtikçe kızmaya başladım. Yokluğundan ötürü doğan özlemim de ağır bastığında ağladı ağlayacak kıvama iyice gelmiştim.
Regl olacağım için de duygusallığım daha da üzerimdeydi. Uykusuzlukla gözlerimi ovşalarken telefona bakıyor, kapatıyor tekrardan bakıyordum. Soğuk betonun üzerinde oturduğum için bir anda karnımın ağrısıyla regl olacağım olasılığı aklıma geldi ve eve geri dönerek lavaboya girdim ve gelen kanla odaya tekrar geri dönüp iç çamaşırı ve pet aldım. İşimi hallettikten sonra dışarıya tekrardan çıktığımda biraz yürümek istediğim için adımlamaya başladım. Yoksa bu gece uyku bana haramdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 09 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KİRAZ DUDAKLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin