Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merhaba biz geldik. Yine iPad'den giriyorum o yüzden söve söve giriyorum denilebilir. Bu yüzden kısaca bir şey söyleyip sizi bölümle baş başa bırakacağım.
BÖLÜM SINIRINI TEK KİŞİNİN 100 YORUM ATARAK GEÇMESİNİ KABUL ETMİYORUM. Geçen bölüm o kadar uğraştı ki kız tek başına yorum atarak okuyan herkes 7—8 yorum atsa geçilecek zaten. Kimsenin yorulmasına gerek yok. Olmuyor denmesin MY OMEGA ficim bu konudaki en büyük örnektir benim için. 800 yorum alan bölümleri var💕 he beğenilmediyse bu fic kaldırırım sorun değil
İyi okumalar
Yorum sınırı: 100
Taehyung gitmişti. Onu kapıya kadar uğurladıktan sonra koşar adım Jeon alfa Jungkook'un yanına gittim. "Gıcıksın biliyorsun değil mi?" Dediğimde o buna aldırış etmeden ayağa kalktı. "Hayır değilim." Diyerek kendini savunması ile odama ilerledim. Nasıl olsa gece gece odama girmeye çalışacaktı.
Odama girip kapıyı kilitledim ve telefonumu elime aldım. Yatağa yatıp onun gelmesini beklemeye başladım. Saat iki olmak üzereyken kapıyı açmak için hamlede bulundu. "Jimin." Uykulu sesini duyduğumda sırıtarak doğruldum.
O, diğer yatakta rahat etmezdi. Benimle yatardı. Yani iki seçenek vardı. Ya eve gidecekti ya da ben kapıyı açacaktım. Yoksa tüm gece uyanık kalacaktı. O kadar yorgunluğun üstüne uykusuz kalmasını istemediğim için vicdanım ister istemez sızladı. Omegam kapıyı açmak için üstümde baskı kursa da irademi sağlam tuttum. Sessiz kaldığımda bir kez daha seslendi. "Jimin." Boğazımı temizledim ve yeni uyanmış gibi bir ses takındım. "Efendim?" Kapıyı tıklattı ve bir kez daha açmaya çalıştı. "Kapı kilitli." Dedi uyuşuk uyuşuk. Kelimeleri uzatarak söylüyordu. Bu gözüme çok tatlı geliyordu. "Biliyorum." Dediğimde birkaç hışırtıdan sonra "Aç o zaman." Diyen alçak sesini duydum. Uyku halinden git gide sıyrılıyor olmalıydı. "Sen bugün naneleri yerken bana mı sordun?" Dediğimde sessiz kaldı.
Gece benim yanıma geliyordu ama her seferinde bana misafir odasında yatak hazırlatıyordu. Bunu hiçbir zaman anlamayacaktım.
"Aç hadi." Dedi dediğime aldırış etmeden. Omegam rahatsızca hareketlendiğinde oflayarak kalktım yatağımdan. Gıcıktı, ona karşı olan zaafım olduğu için gıcıktı. Kapıyı açtığımda elindeki yastığı yere bıraktı ve ani bir hızda beni kucağına aldı. Ben daha ne olduğunu anlamadan beni yatağa bıraktı ve üzerime yerleşip karnımı ve boynumu yer yer gıdıklamaya başladı. "D-dur!" Gülmekten konuşmak epey zorken bu sözlerim onu durdurmaya yetmedi. Bileği görüş açıma girdiğinde kendi koku bezimi onun bileğindeki koku bezine sürttüm. Kokularımız birbirine karıştığında geri çekildi.
Bu aramızda savaş bitti, barışalım demekti. Beyaz bir bayraktı.
Kendini her zaman yattığı tarafa bıraktığında soluklandım. Sonra usulca kendi tarafıma yattım. Üzerime yorganı örttü ve bana arkadan sarıldı. Kendimi huzurla uykuya teslim ettim.
