ölüm gibi

13 2 0
                                    

Gene asli görevim olan kapı önü bekçiliğime geri dönmüştüm. Bence prens uyuya kalmamıştı zaten hiç uyanmayacaktı. Sırf bana eziyet olsun diye beni bu saatte çağırmıştı. 
Neyse ki prensesi başarıyla savurmuştum şimdi ne olacaktı? Yani tekrar deneyecek miydi bunu? Kesinlikle deneyecekti. Peki ben ne yapacaktım? Her sabah erkenden kalkıp birde onu bekleyemezdim Hele bunu Hardy için kesinlikle yapmazdım. 

Belki de hiç bir şey yapmayıp sadece olacakları izlemeliydim. Çünkü bana ne yani? ne bu krallık ne de prens Hardy umurumda değildi. Fakat neden aynı zamanda bu düşünce bana çok uzaktı. Krallık benden ailemi almışken benim hala bu krallık için çabalıyor olmam boşunaydı. Bu kadar sahiplenmem korumam hepsi boşunaydı. Çünkü bir gün buradan gidecektim ve bir daha kimseyi. Darla,Hardy,Paul.. onları göremeyecek olmam neden beni içten içe üzüyordu. Aslında Darla hariç hepsi bana kötü davranmıştı özellikle Paul oldukça kaba ve sinir bozucu biriydi. Aslında onu görmesem de olur sanırım .Hatta Hardy'nin gevşek hallerini de görmek istemiyordum. 

"Ceza sürenin biraz daha uzaması için mi hala orda oturuyorsun?" Prensin sesi gelince aceleye oturduğum yerden kalktım. Ne ara kapıyı açıp başımda dikilir vaziyette olmuştu bu adam. Ayağa kalkınca hemen reverans yaptım. Daha yeni uyandığı gözlerinin çekik ve biraz şişmiş halinden anlaşılıyordu. Saçları dağınık bir şekilde anlına dökülmüştü. 
"Beni izlemeye devam edecek misin? yoksa içeriye geliyor musun?" Prensin odaya göstererek söylediği cümleyle kafamı iki yana salladım. 

Prens odasına girince ben de girdim. "İzlemiyordum prensim. Yalnızca şaşırdım. Yani ben biraz daha uyursunuz sanmıştım. Nasıl olsa ben sizi akşama kadar beklerim.." Dedim gülümseyerek. Prens bu söylediğime göz devirerek karşılık verdi. 
"Çok konuşma da dolaptan kıyafetlerimi getir." Aslında tam şimdi göz devirme sırası bendeydi ama o kadar da değildi yani. 

Dediğini yaparak dolabına ilerledim. Dolabı Darla'nın odasındaki gibiydi tek fark bu siyahtı. Rast gele bir kapağı açtım. İçerisinde bir sürü kıyafet vardı. Bana hangisini istediğini söylemediği için koyu renkli olan bir alt ve üst aldım. Arkama döndüğümde prens yatakta oturmuş beni izliyordu. Bu adam benim ayarlarımla oynuyordu gerçekten sen koskocaman prenssin ne durmuş bana bakıyorsun. Git askerlerinle falan uğraş ne biliyim iki üç savaşa git. Neden sabahın köründe beni kaldırıp bir de üstüne durmuş öyle yatakta bana bakıyorsun. 

Elimdeki kıyafetleri ona doğru uzattım. Fakat prens hiç bir hareket yapmadan bir elime bir bana baktı. Ve sonra 'cık' dedi kafasını kaldırarak. Nefesimi dışarıya verip tekrar arkama döndüm. Dolabına yönelerek içinden daha güzel olduğunu düşündüğüm kıyafetler alıp tekrar hala oturmuş olan prense uzattım. Fakat o yine bir elime bir bana baktı. Sakin olmak için içimden kaç saniye saymam gerekiyordu. Zira ben 100'e kadar saymama rağmen hala sakin olamamıştım. 

"Beğenmedim." 
"Ne!" Prens ani çıkışımla tek kaşını kaldırdı. Dudaklarımı yalayıp elimi geri çektim. "Peki.. Siz söylemeye ne dersiniz?" Prens dudaklarını büktü. Sonra omuzlarını silkti. Omuzlarımı yenilmişlikle indirip tekrar dolaba yöneldim. Yani gerçekten tek amacı eziyet etmekten başka bir şey değildi. 

İçinden yine kıyafet aldım zaten hepsi birbirinin aynısıydı sadece renkleri farklıydı. Yine bir başka renk kombinasyonu yapıp tekrar arkama dönerek prense uzattım. Bu sefer bir ilk yaparak elimdeki kıyafetleri aldı. Sanki kıyafetleri ilk defa görüyormuş gibi inceledikçe inceledi. Daha sonra hiç bir şey demeden kıyafetleri geri verdi. 
"Baksana şunlara renkleri solmuş" Yok artık! Gerçekten yok artık. İsterse tam şuan beni idam ettirebilirdi. Gerçekten daha fazla dayanamayacaktım bu işkenceye. 

"siz! Gerçekten! O kadar sinir bozucu birisiniz ki! Ben gidiyorum."  Deyip hızla arkama döndüm. Aman tanrım ben ne dedim? Ne yaptım ben bittim ben bittim artık yok kesinlikle. 
"Ne dedin sen!?" Telaşla arkama dönüp reverans yaptım. "Prensim ben.. Bir an ağzımdan kaçtı.." İşte böyle geri vites atarlar. Benim de prensesliğim bu kadardı işte. Ne yapıyım sonuçta burada yaşıyorum ve hala yaşamaya devam etmek istiyorum. 

SON DURAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin