Boş melodi
Rin bugün kendini berbart hissediyor. Dün abisinin doğum gününde çekildiği bir resmi buldu. Anılar onu öyle bir boğduki bir çocuk gibi odasına kapandı ve tüm gününü odasında geçirdi. Böyle zamanlarda hiçbir ilerleme katedemediğini her zaman en baştaki noktada kaldığını hissediyor.
Özlüyor. Asla zihninden silinmiyor her zaman hafızasında yaşayıp duruyor. Kendini zayıf ve işe yaramaz hissediyor. Her şey boş ve anlamsız geliyor. Dayanılmaz. Asla sırtını dayayacak bir dayanak noktası olmadı. Bu zamanlarda daha çok böyle hissediyor. O sorunlu ve bu çözülemez. Yinede her şey bittiğinde kendine gelip bunun doğru olmadığının farkına varıyor. Sakinleşiyor ve toparlıyor.
Bazen her şeyin nasıl bu noktaya geldiğini anlayamıyor. Kafası boş bir melodi sarıp duruyor.
Canı yanıyor böyle olmaktan nefret ediyor. Kendini kısır bir döngüye sokuyor. Yinede yinede...
Şu sıralar her şey çözülecekmiş gibi geliyor. İsagi'nin varlığı onu rahatlatıyor. Ona sarılamıyor veya göremiyor ama o orada. Her zamanda orada olmasını umuyor. Şu sıralar onu rahatlatan şey cidden onun varlığı. Onu bulmuş olmak onu o kadar rahatlatıyor ki. Kelimelerle anlatamazdı sanırım.
Benzetmesi gerekirse boş bir melodi gibi. Aslında bir ses yok çünkü boş ama aynı zamanda çok şey anlatıyor. Ne dediğini anlamak için dikkatli dinleyip duymak gerekiyor. Yoksa kulağa sadece sessizlik geliyor.
İsagi'ye hissettiği her şey bu yüzden onun için çok özel. Sessiz ama aynı zamanda bir o kadar çok şey anlatıyor ki. Farkına varmak zor ama imkansız değil.
Özellikle yaptığı birden fazla portreyi düşününce... Bu yüzden İsagi'nin asla evine gelmesini istemezdi. Yoksa nasıl açıklardı onu rüyalarında gördüğünü? O rüyalar... O kadar özel ki. İsagi'nin bile duymasını istemiyor. Çünkü garip geliyor... Ne kadar istese bile onu bulmayı cidden beklemiyodu. O yüzden açıklama yapabilecek bir şeyi yok. Doğru olan o olsa bile inanır mıydı onu ilk rüyalarında bulduğuna? Yoksa onu abisi gibi terk edip gider miydi? Yalnızlığına terk mi ederdi onu. Rin yalnız olmak istemiyor. Birkez aydınlığı görmüş olan bir çiçek eskisi gibi karanlıkta yaşayamaz. O ışığı tatdıktan sonra zehir olur ona eskiye dönmek.
Merhaba.
Normalde İsagi pov düşünmüyordum ama bir bölüm yazsam mı diye düşünüyorum şu sıra. Ne dersiniz sizce olur mu yoksa sadece Rin olması daha mı anlamlı geliyor.Üşengeç birisi olmasaydım bu fic bittikten sonra her şeyi en başından alıp birde İsagi'nin gözünden, düşüncelerinden ve yaşadıklarından yazmak isterdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
portre, rinsagi
Фанфикangst intihar ve intihar söylemleri. Rüyalarımda gördüğüm adam. Büyük ihtimalle gerçek hayatta kalabalık arasında gördüğüm hiç tanışmayacağım bir yabancı. Yinede beynim o kadar insan arasında onu aklına kazıdı ve rüyamda bana sundu.