19.BÖLÜM

103 6 4
                                    

Tuğçe'den

Duyduğum ses ile hızlıca salona gittim, salona geçtiğim de seda'yı o şekilde görünce içimi korku kapladı, şuan yere dizlerinin üzerine oturmuş eliyle yüzünü kapatmış hıçkırıklar içerisinde deli gibi ağlıyordu, hızlıca karşısına geçip bende çömeldim,korku ve endişe içinde

"Seda noldu?"

Diye sordum ben seda'yı soruyordum sürekli ama o ağlamaktan konuşamaz durumdaydı

"Seda korkutuyorsun beni... Kuşum noldu kerem nerde"

Ben odamdayken sesleri gelmişti en son sedanın sesini daha çok duyuyordum, ama aralarına girip karışmak istemedim ama keşke karışsaydım, kerem kim bilir ne dedi sedaya da kızı bu hale getirdi, o kadar kötü durumdaydı ki ağlamaktan konuşamıyordu hıçkırıklar içinde sesli şekilde ağlıyordu, ne kadar seslensem de sanki beni duymuyor gibiydi omuzlarından dürtüyordum ama seda sanki beni ne duyuyor ne de hissediyordu, onun bu haline korktuğum için odama koşup telefonumu aldım hemen yunusu aradım

"Alo güzelim?"

"Yunus, nerdesin"

"Evdeyim canım"

"çabuk buraya gel"

"noldu?"

"Seda!"

"Noldu sedaya"

"Çok kötü durumda, yunus napıcam bilmiyorum gel çabuk"

"Tamam canım geliyorum hemen"

Telefonu kapatıp sedanın yanına gittim hala yerde oturmuş küçük kız çocuğu gibi ağlıyordu, naptın sen kerem benim kardeşime kim bilir ne dedin de kızımı bu hale getirdin. Sedanın yanına çömelip elimle yüzündeki elini çektim,

"Seda, kuşum korkutuyorsun ama beni, noldu neden ağlıyorsun"

En sonunda ağzından zor da olsa hıçkırıkla karışık kelimeler döküldü

"Ke..kerem"

"Noldu kereme"

ağladığı için konuşurken kesik kesik nefes alıyordu

"Gitti"

Kerem gitti dedikten sonra tekrardan ağlamaya başladı, benim içimde endişe ve korku iyice artıyordu, keremi mi arasam acaba ama ne diyicem ki

"Seda ağlama nolursun... Bak bana, noldu bi anlat bana, istersen keremi ararım gelir geri ama sen ağlama lütfen"

Benim cümlemden sonra ağlaması dahada şiddetlendi, kötü birşey mi dedim ki acaba, elimden birşey gelmiyor ne yapsam ağlaması durmuyor küçük bir çocuk gibi masum masum ağlıyor şuan, sanki çok sevdiği birini kaybetmiş gibi ağlıyor şuan, onu bu halde görmek içimi parçalıyor kerem nasıl onu bu halde bırakıp gidebildi ki.. ağlaması ne yaparsam durmuyordu bende tek çareyi sarılmakta buldum, yerde perişan halde oturan sedaya sıkıca sarılıp kafamı omzuna yasladım o bana karşılık vermiyordu ama onun ağzından her hıçkırık çıktığında ben kollarımı daha da sıkılaştırıyordum, nerdeyse yarım saat bu şekilde hiç durmadan deli gibi ağladı, ben bir an bile yanından ayrılmadım, şuan ağlaması biraz sakinleşmiş gibiydi ama hani küçük bebekler ağladığın da kesik kesik acı ile nefes alırlar ya seda da o şekilde ağlıyordu bir yandan da burnunu çekiyordu, kendimi seda'dan ayırıp yüzüne baktım, gözleri kan çanağına dönmüştü resmen, ağlamanın etkisiyle yüzü de kızarmıştı hep, çok kötü durumdaydı ben seda'yı daha önce hiç böyle görmedim, kerem ne yaptın da kızı bu hale getirdin be adam....
Az da olsa sakinleşmiş sedanın elini tutup şefkatle okşadım yüzüne bakıyordum ama o bana bakmıyordu bakışları zemine dalmıştı bakışlarında hiçbir mana yok gibiydi sadece koca bir boşluk...

'Arkadaş' ~Kerem Aktürkoğlu~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin