Gece kuşu

15 3 2
                                    

Her yerim tutulmuş her yerim sızım sızım sızlıyordu. Ama gerçekten uykumu tam almış hissediyorum hatta uzun zaman sonra ilk defa bu kadar enerjik hissediyorum. Saat kaçtı dışardaki son durum neydi bilmiyorum ama karnım öyle acıkmıştı ki midem yapışmış gibiydi sanki. 

Umarım hava karmıştır çünkü böylece rahatça dışarda gezerek bir kaçma planı uygulayabilirdim. Fakat krallıktan hala çıkıp gidemezdi çıkışta yakalanabilirdim o yüzden şimdilik bir kaç gün burada takılacaktım sonra olacaklara bakacaktık artık. Yerimden biraz kıpırdanıp kasanın en köşesine geldim şimdi çıkarken çok dikkatli olmalıydım çünkü bulunduğum yer saray kapısının tam olarak görüş açısındaydı. En ufak bir hatam beni yakalatabilirdi. Üstümdeki örtüyü sadece etrafı görebileceğim kadar açtım hava tam da tahmin ettiğim gibi kararmıştı ve etrafta kimse yoktu fakat sarayın girişinde bekleyen muhafızlar yerlerini koruyorlardı. 

Yarım saat boyunca neredeyse hiç hareket etmeden aynı yerde durmuşlardı ve benim gerçekten çok çişim gelmişti daha fazla durursam şimdi yapacaktım şuraya fakat askerlerin hareketlenmesiyle ben de orantılı olarak kalkmaya hazır hale geldim. Muhafızların arkasından gelen diğer 2 muhafızla nöbet değişim sırası olduğunu anlamıştım. Ve tahmini 10 saniyelik bir alanım vardı. 

4 Muhafız konuşmaya başlayınca hemen yerimden kalkıp arabanın kasasından atladım ve hemen arkasına geçtim. Soğuk iliklerime kadar işlemişti çıkar çıkmaz buna bir çare bulamazsam soğuk yüzünden ölüp gidecektim. 

Askerlere bir kez daha bakıp arkama dönerek koşmaya başladım ve soluk soluğa kalana kadarda koştum özgürlük hissi o kadar güzeldi ki herkes beni öldü biliyordu kimse beni aramayıp sormayacaktı. Akşam olduğu için çevrede pek insan da yoktu sokaklarda öylece dolaşarak sığınabileceğim bir yer arıyordum fakat yoktu. Teslim olmama şu kadar kalmıştı gerçekten en azından zindan bile olsa sıcaktı ve yemek vereceklerdi. Saraydan atılmamın tek güzel yanı Thomas belasını üzerimden salmıştım bu saatten sonra krallık düşünsün artık. 

"Ben eve gidiyorum sen de piyadelere söyle sabah 5 de hazır olsunlar prensler ve prens Thomas ava gidecek." Fırından çıkarken yanındaki askere komutlar veren diğer askeri görünce beni görmemeleri için hemen duvarın dibine yanaştım. Aslında korkmama gerek yoktu çünkü beni tanıyamazlardı ama yine de dikkatli olmakta fayda vardı. Askerler bir şeyler konuşurlarken gittikçe benim olduğum yere yaklaşıyorlardı ve komut veren asker o kadar tanıdık geliyordu ki gözüme sanki daha önce görmüş gibiydim. 

Sarı saçları ve oldukça uzun boyuyla daha bir tanıdık gelmişti gözüme yaklaşınca ela gözleri girdi görüş alanıma evet bu oydu. Paula kılıç çektiğim zaman yolda beni döven askere durmasını söyleyen askerdi bu. İyice duvara sinerken en başından beri saklanmanın doğru bir karar olduğunu anlamıştım. İkisi önümden öylece geçerken yapmamam gereken bir şey yaptım. 

Onları takip etmeye başladım. Kendimi bir kere sevince peşinden ayrılmayan sokak köpeği gibi hissediyorum şuan. Niye arkalarına takıldım bilmiyorum ama daha iyi yapacak bir şeyim yoktu. En azından evini öğrenip bir yolunu bulursam evinden yiyecek bir şeyler çalıp yiyebilirdim. Gerçekten düştüğüm durum içler acısıydı ama gerçekten aklıma hiç bir şey gelmiyordu sadece yaşamak istiyordum.

"Tabi komutanım siz nasıl isterseniz" Kısa boylu askerin cümlesiyle sarışın asker elini omzuna atıp sıktı. "Bugün sıkıntılı bir durum oldu mu sarayda?" Kısa boylu olan düşünür gibi yaptıktan sonra cevap verdi. "Önemli bir şey olmadı komutanım." Sonra aklına bir şey gelmiş gibi heyecanla devam etti. 
"Ha prens iki askeri döverek öldürdü komutanım" Sarışın olan kaşlarını çattı "Nasıl yani?" Dedi şaşkınlıkla. 
"Çalışanın birini sürgüne yollamak istemiş fakat askerler yanlış anlayıp çalışanı öldürmüşler.." Ne! O askerleri öldürmüş müydü! Hem de benim yüzümden ama ben ölmemiştim  o iki askerin vebali benim üstümdeydi. Prens nasıl böyle bir şey yapabilirdi hem de sırf kendi egosu için gerçekten çok tehlikeli bir insandı beni öldürmek istemeyip sürgüne gönderilmemi istediği için minnet etmeyecektim ona. 

SON DURAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin