"Still Monster"

37 5 8
                                    

Heeseung Jake'in dudaklarında gereğinden fazla takılı kaldığını yanlışlıkla arabanın kornasını çalana kadar farketmemişti.

Çalan korna sesiyle birlikte hızlıca kendisine gelmiş ve gözünü Jaeyun dışında her yerde gezdirmişti. Uyandığını anlaması çokta zor olmamıştı.

Hemen yan tarafındaki oğlan, kırpıştırdığı gözleriyle birlikte kollarını iki yana açmış bir vaziyette, nerede bulunduğunu anlamaya çalışıyordu. Yan tarafındaki bedeni görünce bir şeyler yerine oturmuştu. Hızlıca söze girdi Jake.

"Çok üzgünüm. Gerçekten çok üzgünüm. Ben, b-ben uyuyakalacağımı h-hiç düşünmezdim. Anlık şok et-kisiyle oldu sanırım. Çok özür dilerim. Benide buraya kadar taşımak seni yormuştu- Aishh! gerçekten özür dilerim. Normalce bir tanışmayı bile mahvettim Özür dile-"

Oğlan nefes bile almadan sadece başını eğerek özür diliyordu ki, karşısındaki bedenin elleri çenesini kavradığında, tüm cümleler silinmişti aklından. Sanki bir anlığına konuşmaya unutmuş gibi, dili tutulmuş ve sadece karşısında duran oğlandan aldığı derin bakışların içerisinde kayboluvermişti Jaeyun.

"Yetmedi mi özür dilediğin, hm? Gerek yok" dedi ve elini Jake'in çenesinden çekti. Jaeyun, Heeseung elini çeksede, hayaletinin bir süre daha orda olduğunu hissetmişti sanki. Kıpırdayamıyordu.

Heeseung, çektiği elini uzatarak, tüm samimiyetiyle ve insanın içini sıcacık eden bir gülümseme ile söze tekrar girmişti.

"Hadi en baştan alalım. Lee Heeseung"

Jake, sonunda transtan çıkmış, Heeseung'ın uzattığı elini sıkıca tutmuş ve aynı samimiyetle karşılık vermişti.

"Sim Jaeyun. Memnun oldum"

Heeseung, Jake'in gülümsemesini görünce, elini kalbine koyma isteği uyandırmıştı içinde. Vücudu karıncalanmaya başlamıştı. Fakat hiç umursamamış ve karşısındaki oğlana tüm dikkatini tekrardan vermişti. Tam ağzını açıp konuşacağı sırada Jake sahte bir öksürükle, Heeseung'ın dikkatini, halen birbirine bağlı olan ellerine çekmişti.

Heeseung ise durumu farkettiğinde elini çok hızlı olmayacak bir şekilde çekmişti.

"A-ah şey özür dilerim. Fatketmemiştim"

Heeseung kekelediğine kendisi bile şaşırmıştı. Jaeyun başını sorun yok anlamında sallayınca konuşmasına devam etti.

"Bende memnun oldum Sim Jaeyun. Hmm... Bir de şey, aceba arabadan çıksak mı? Biraz daralttı gibi geldide"

"Olur. Olur evet. Beni de biraz bunalttı sanırım"

Heeseung, Jake'in sözüyle beraber hızlıca emniyet kemerini çıkarmıştı. Fakat hemen yan tarafında kemeri açmaya çalışan bir Jaeyun gördüğünde, içinden koca bebek diye geçirmeden edemedi.

Üzerine doğru eğilirken, aslında tek amacı kemeri açmaktı, fakat hemen yanına döndüğünde, Jake'in kulaklarına kadar kızarmış olduğunu ve uyanalı çok olmamasına rağmen hala parlak olan dudaklarını gördüğünde, -ki o parlak dudaklar bu kadar yakınındayken- Heeseung, Jaeyun'un dudaklarının ağzındaki tadını merak etmişti. İstemsizce olmuştu ama.

İçinden, bu düşüncenin sadece yakınlık yüzünden olduğunu geçirip, sonunda kendini arkaya çekmişti. Başka birisi olsa da, onun hakkında bu şekilde düşüneceği kanısına varıp, bu düşünceyi hemen kafasından atmıştı.

Fakat bu çabaların hepsi, sadece kendini inandırmak içindi. Gerçek hep aynıydı...

Jaeyun ise olduğu yerde, elini kalbine getirmiş ve maratona çıkmış kalbinin düzelmesini bekliyordu. Bugün fazlasıyla garipti. Daha ilk defa birbirlerini kanlı canlı görmelerine karşın, bu kadar yakınlaşmaları çok garip bir hâl almıştı.

Heeseung ortamdaki sessiz ve garip havadan rahatsız olmuş olacak ki, sahte ama sesi çok yüksek olmayan bir öksürükle beraber, kapıyı açmıştı. Sesi duyunca, Jake'de hemen kapıyı açıp kendini dışarı atmıştı.

Beş dakika kadar sonra artık gitmeleri gerektiğinin farkına varan Jaeyun, konuşmuş ve ortamdaki gergin havayı hemen dağıtmıştı.

"Sanırım artık gidebiliriz. Şurada bir kafe biliyorum. Gidelim mi?"

"Tabi. Tabi gidelim"

İkisininde aklında bugünün bir önce bitmesi isteği geçiyordu. Hayır, birbirlerini sevmedikleri ya da sıkıldıkları için değil. Sadece bugün fazlasıyla garipti?

---------------
still monster dinleyin dinlettirin
seviliyorsunuz opuldunuz
BB💞💕

CO√ER(HEEJAKE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin