YALNIZLIK

8 1 0
                                    

Sonunda okul bitti artık Ceten ve Emre ile beraber eve gidip oyun oynayıcaktık.
"

Ceren babam bizi alacak Rüstem Amca'ya haber verecek" Ceren minik bir tebessüm verdi sanki bir şeyler diyecek ama diyemiyordu. "Ceren sanki bir şeyler diyeceksin gibi. Bir şey mi oldu?"
"Hayır, bir şey olmadı. Emre hâlâ gelmedi ben bi sınıfa bakayım"
"Tamam Ceren babam geldiğinde sınıfa gelir haber veririm"
'Tamam' dermişcesine başını salladı ve sınıfa gitti

Ceren'in anlatımıyla:

Sınıfa gittim ve Emre Ayşe öğretmenimle konuşuyordu. Konuşmasının bitmesini bekledim. Sonra Ayşe öğretmenim çıktıktan sonra Emre'nin yanına gittim.
"Emre hadi Elay bizi bekliyor"
"Tamam, sen neden buraya geldin?" Dedi
Hafif titreyen sesimle "Artık Elay'ı göremeyecek miyiz?" Cevap vermedi... Artık Elay'ı göremeyecektik.
"Bak Ceren, belki yıllar sonra karşılaşacağız bunu bilemeyiz. Anneme ben kaç defa dedim ama taşınmamız gerekiyor. Yeni kardeşimiz olacak ev bize küçük geliyor."
Gözümden akan bir damla gözyaşım yanaklarımdan düştü. Mahallede kötüydü ı yüzden annemde yeni doğacak kardeşimis için iyi bir mahalle seçmişti artık Elay'la karşılaşmamız zordu.

Elay'ın anlatımıyla:

Babam geldi fakat Emre ve Ceren yoklardı. Tam sınıfa gidecekken onlar geldi.
"Nerdeydiniz ağaç oldum burda"
"Emre Ayşe öğretmenime bir sürü soru sorduğu için ondan geç kaldık"
"Anladım hadi arabaya bininde gidelim bizim eve. Babam Rüstem Amca'yı aradı izin verdi fakat az durcakmışsınız."
'Tamam' dermişcesine başlarını salladılar.

Eve geldik ve yanımıza şu aldık çünkü çamurdan kaleler yapacaktık.
"Ceren şu suyu verir misin biraz daha cıvık yapıcam." Dedim.
Suyu bana verdiğinde yanlışlıkla fazla su koydum. Emre bunu fark etti ve toprak koydu.
"Bak şimdi eğer du çok olduğunda biraz toprak ekleyerek istediğin hale getire bilirsin." Dedi.
'Tamam' dermişcesine başımı salladım. Ve kaleyi yapmaya başladım.

Kalelerimizi yaptıktan sonra annem bize seslendi.
"Elay kızım. Emre ve Ceren'e söyler misin? Elif teyze eve çağırıyor diye"
"Tamam anne söylüyorum!" Ceren ve Emre'ye baktım. "Elif teyzem sizi eve çağırıyormuş. Yarın görüşürüz. " Dedim.
"Biz yarın gelemeyiz" Dedi Emre
"Tamam yarından sonra görüşürüz"
"Elay biz artık burda olmayıcaz taşınıyoruz."

Nasıl yani? Emre ve Ceren taşınıyorlar mıydı?
Hayır! Bu olamaz! Benim tek arkadaşlarım onlar, onlar olmadan ben nasıl eğlenicem? Gözümden bir damla yaş yanaklatımdan yavaş yavaş aktı. Ceren ağlıyordu bir daha beni göremeyecek diye. Emre hiç bir şey demiyordu bunu direkt söylediğinde bi titre oluşmuştu. Yere çökün ellerime gözlerimi kapattım Emre hiç bir şey demeden gitti. Çok kaba davrandı ve bu durum beni daha çok üzdü. Ceren, bana sarıldı ben de ona sarıldım. Arakadan Emre "hadi Ceren çabuk ol!" Diye bağırıyordu Cerrçen ayağa kalkıp gitti. Ben de eve gidip odama çıktım. Artık hiç arkadaşım yoktu.


Sevgili okurlarım umarım bu kitabı beğenirsiniz, çok fazla kişi okumuyor bu sorun değil. Sadece hedeflerim ileriye gitmesini istiyorum. Bu tazmış olduğum kitabı severseniz istekli olursunuz umarım benim tek hayalim yazar olup sizinle buluşmak. Sizleri çok seviyorum🩵 iyi pazarlar dilerim🩷

KIRMIZI PANCARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin