Bölüm -3

1 0 0
                                    

  SİMRA
 
  Bardan çıktığım andan itibaren arkamdaki iki adam tarafından takip ediliyordum. Demirin bahsettiği beni soruşturan adamın elemanları olduğunu düşünüyordum. 
 
  Adımlarımı motoruma doğru hızlandırdım.  Motoruma binmeden hemen önce kaskımı taktım motorum bindim. Anahtarı hızlıca yerine taktın ve motorumu çalıştırmayı denedim.
 
  Maalesef çabam denemek le kadı güzel leydim beni yarı yolda bıraktı. Hırsla bir daha denedim arkamı kontrol etim ve adamları dibimde gördüm. İki adamda birer yandan kolumu tutular.
 
  Pekala kavga vakti. Hızlı ve kıvrak bir hareket ile bir bacağımı motorun sağından soluna atım. İki ayağımda sağlam bir şekilde yere bastığından emin olup iki adım geri gittim. Adamlar benim ani ve beklenmedik hareketime karşı kafalar tostladı.
 
  Şaşkınlıklarından faydalanıp solumda kalanın kasıklarını düz bir şekilde tekme atım. İkinci ani hareket ile adam yere düştü. Sağımdaki şaşkın adamada sol yanağına sağlam bir tekme attım.
 
  Bu ağır postalarım yüzünden moraracaktı. Hata çenesi çıkmış bile olabilir. Hızlıca sokağın çıkışına koşmaya başladım. Karşımda dört adam görünce durdum. Geri ye dönüp koşuyordum ki arkamdaki ve önümdeki adamlar tarafından kıstırıldım.
 
  Dokunuşları yüzünden gerildim. Aralarında demin penisine sağlam tekme yemiş olan arkadaş yakamı tutu. "Dua et patron seni tek parça istiyor yoksa sana yapacağımı biliyorum ben." Gözlerinden alev fışkırıyordu resmen.
 
  Cevap olarak ayağının dibine tükürdüm. Bu hareketim iyice sinirlendirmiş olmalıki hışımla beni arabaya sürükledi. Yaklaşı 20 dakikalık yoldan sonra büyük eski deponun önünde araç durdu.
 
  Çekiştirilerek araçtan indirilip eski deponun içine sokuldum. İleride duran sandalyeye zorla itilip ellerim bağlandı. Bir süre orada bekledim etrafımı izledim adamların bakışlarından rahatsız olduğum.
 
  Sonra kapıdan içeri en büyük düşmanımın oğlu girdi. İlk bakışta tanıdım onu uzunun kaslı vicudu ile uyum içersideydi. Açık koyu kahve saçları vardı. Yeşil gözleri esmer teninde sırıtıyordu. Beni farkedince durakladı önce beni baştan aşağı süzdü inceldi.
 
  Kendine geldi çatılmış kalın kaşları düzeldi. "Merhaba Simra nasılsın." Resmen benimle dalga geçiyordu kaşlarımı iyice çatım. Beni nasıl bulduğunu anlamaya çalıştım. Arkamda hiç iz bırakmazdım buna özellikle dikkat ederdim.
 
  Ne biliyor olabileceğini anlamak için yüzünü inceldim bir ipucu arıyordum.  Ama bulamadım ondan korkmadığını ve konu ile ilgim olmadığımı göstermem gerekiyordu. Rahat bir tavır sergiledim sandalyemde biraz daha yayıldım.
 
  Bakışları omzuma kaydı bıçak çiziklerini fark etmiş olmalı. Sokakta yaşarken tertemiz olmanız mümkün değildir. Karıştığım kavgaların eserlerinden kalma hatıralar yüzünden hemen dikkati dağıldı.
 
  "Beni salarsanız daha mutlu olacağım. Lütfen hızlıca şu işi bitirelim olur mu? Neden buradayım benden ne öğrenmek istiyorsun." Samimiyetsiz bir gülümse belirdi yüzümde.
 
  Sağımda kalan sandalyeye uzandı kaldırıp tam karşıma koydu. Sandalye ters duruyordu bana bakacak şekilde oturdu. Sandalye ye oturken beyaz gömleği yırtılacak gibi gerildi.
 
  "Peki hızlı olmayı tercih ediyor isen o şekilde olsun. Kediyi tanıyor musun. Arkadaşın mı sevgilin mi?" Demek beni arıyordu. Eserlerimin arkasıda kedi yazım hariç peki ipucu bırakmamıştım.
 
  Amacımının ne olduğunun bilmemesi onu delirtiyor olmalıydı. Bu fikirden zevk aldım. Babasının düşüncelerini de bir yandan merak ediyordum.
 
  "Kedi mi değişik bir isim hiç öyle isimli biri ile tanışmadım maalesef. Yardımcı olmadığım için üzgünüm." Kafamı sağa yatırdım beni incelemesini bekledim. Yüzünü ifadesiz tutmaya çalıştım.
 
  "İsmi değil lakabı kedi olan birinden bahsediyorum. Ceset lerin üzerini kedi isimini yazan biri. Böyle bir tanıdığının olmadığını mı söylüyorsun." Bir an biliyor olabileceğini düşündüm. Hızlıca ifadesiz halime büründüm. Beni bir nedenden bulmuştu. Nasıl bulduğunu öğrenmem gerekiyordu ve hızlıca burada sıvışmam lazımdı.
 
  "Hayır böyle bir adamı tanıyor olsam kesinlikle haberim olurdu." Aslında yalan söylemiyordum kedi diye bir adam tanıdığım yoktu. Kedi bir kızdı bendim ama bu bilgiyi bilmediğine şuan emindim.  Ama ben niye buradaydım peki. Sıra bunu öğrenmeye gelmişti.
 
  "O zaman bana cesedi bulduğum yerde senin DNA'n olan izmaritin ne işi olduğunu anlatmak ister misin." Tabi ya sigara izmariti nasıl olduda orda unutum. Ama bu bir kanıt hiç bir zaman olmazdı. Gözlerinin içine odaklandım cesaretim pekişti. Tek kaşımı kaldırdım.
 
  "İçtiğim sigaranın orda bulunması bir kanıt mı sence. Kedi dediğin adam yanıltma olsun diye oraya koymuş olabilir. Bir nevi yön şaşırtma."
 
  Omuzlarım yukarı kalkıp indir. O ana bakışlarından benden etkilendiğini anladım. Bilgi toplamaya çalışıyordu sadece. Dikkati göğüslerime kaymıştı. Bu tiksinmeme neden oldu.
 
  "Peki niye senin ruj izle izmaritin oradaydı. Her hangi bir erkeğinde izmariti olabilirdi. Ama özelikle senin vardı." Omuzlarım düştü diyecek bir şeyler aramaya başladım. Pekala benden etkilediği belliydi biraz kışkırtıp dikkatini dağıta bilirdim.
 
  Başımı yerden kaldırmada gözlerimi diktim."Bu hala bir kanıt değil yatağımı pek çok erkekle paylaşıyorum. İkinci görüşmeyi de pek kabul etmem . Çoğu buna sinir olur. Belki bahsettiğin adam onlardan bir olmuş olabilir. Bana kızdığından izmariti buraya bırakmıştır. Pek çoğu bana problem yaratıyor."
 
  Kaşlarını çatmasında dediğim laflardan rahatsız olduğunu net bir şekilde fark ettim. Erkekler sikleri ile düşündüklerinde yönetmek çok kolaylaşıyordu. O fark etmeden odağı çoktan değişmişti. Bana zara vermeyecekti her halinden belliydi. İlk konuşma başladığında bunu yapardı.
 
  Sandalyesinden kalktı sandalyeyi ayağı ile sağ tarafa kaydırdı."Evet haklısın gidebilirsin o halde." Bana yaklaştı yüzü kulağımın dibinde olması beni gerdi. İstemsiz nefesim tutum. Bir erkek ile yumruklaşma hariç yakın olmaktan nefret ediyordum. Arkamda bağlı olan ellerimi çözdü.
 
  Geri çekildiğinde istemsiz sımsıkı kapattığım gözlerimi araladım. Rahat bir nefes aldım. Hızlı bir hareket ile benden uzaklaştı. Tedirginliğim yavaşça vücudumu terk etti.
 
  Sanırım tepkimi fark etti bana bu neden ile alan tanıdı. Sandalyeden yavaşça kalktım. Yan tarafıma düşen bileklerim kaldırdım ve yavaşça ovalamaya başladım. Dikkati bileklerime kaydı. Kafasında bir şeyler düşünüyordu.
 
  Bakışlarımı beyaz tenimde kızaran bileklerime çevirdim. Kızarıklar üstünde ellerini gezdirirken bileğimdeki dövmeyi fark ettim. Kafanı kaldırdığımıda onunda bunu fark ettiğini anladım. Kaşları çatıldı sinirlendiği boynundaki ve anlındaki damarların belirginleşmesi ile oldukça fark edilir halle geldi.

KARA KEDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin