(Her şey alt üst olduktan aylar sonra.)
"Onunla mutlu olabileceğine inanıyordu, artık bir araya gelmeleri imkansız göründüğü hâlde."
Aynı cümleyi belki de 20. defa okuduğunda kitaba asla devam edemeyeceğini anlayıp yatağının üzerine fırlattı öfkeyle.
O kadar içine dokunmuştu ki beynibe doluşan düşünceler tek bir kelime dahi ilerlemesine müsade etmemişti. Yatağından kalkıp odasının bir duvarını boydan boya kaplayan pencereye ilerledi genç kız. Mavi perdesini sonuna kadar açıp,pencereyi araladı. Yüzüne çarpan soğuk havayla gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.
Samet'le olanlar canını sıkıyordu. Onun aniden bütündüğü bu uzaklık kalbini sızlatıyordu Hazal'ın. Göz yaşları akmak için hazırlanıtken titreyen göz kapaklarını araladı hafifçe.Saat gece yarısını çoktan geçmişken, ıssız sokakta görmeyi beklemediği suretle kaşları çatıldı.
"Samet?" dedi genç kız fısıltıyla.
Adamın bakışları pencede durmuş onu izleyen gözlere döndüğünde aralarında sessiz bir bakışma geçti.
Çökmüş omuzlarıyla duvara yaslanmış,öylece sevdiği kızı izliyordu genç adam.Ne tek bir kelime dökülüyordu kurumuş dudaklarından ne de kaçırıyordu kan çanağına dönmüş gözlerini.
Hazal penceresini kapatıp,sandalyesinin üzerinde duran pembe hırkasını üzerine geçirdi. Aceleci adımlarla eski,ahşap merdivenleri aşıp dışarıya çıktığında Samet kendi evinin bahçesine doğru ilerliyordu. Adımlarını biraz daha hızlandırıp koşar adımlarla ona yetiştiğinde adamın kolundan tutup durdurdu.
"Samet?" dedi yüzlerce soruya ev sahipliği yapan bir tınıyla.
Adamın bakışları omzunun üzerinden ona döndü.
"İyi misin? Bu saatte dışarda görünce merak ettim." dedi.
"İçeri hir Hazal. Hava soğuk hasta olacaksın." kızın sorusunu duymazdan gelse bile Hazal aldığı yanıtla gülümsemişti. En azından hala onu düşünüyordu. Çaresizliğine güldü genç kız.
"Sende hasta olabilirsin. Bir tek bana soğuk değil dimi?" dedi burnunu dikelterek. Bilerek yapıyordu. Onunla önce ki gibi inatlaşmak istiyordu.
Samet bedenini Hazal'a çevirip aralarında ki mesafeyi kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Begonvil Sokağı Çıkmazı
Ficción GeneralAdam, yalnızca gözlerinden anlaşılan derin bir hüzünle oturmuştu denize bakan banka. Bakışları uzaklara dalıyordu.İçsel bir çekişme yaşadığı belliydi. Her an öfkesi tarafından kırılabilecek gibi duran bir sessizlik içindeydi. Hazal hemen arkasında d...