...
Yağan yağmur, şoka uğramış insanlar ve polis siren sesleri.
Dedektifin aldığı ihbar ile olay yerine geldiğinde göreceği görüntüler basit bir cinayet davası olmadığının en büyük kanıtıydı.
Şehrin göbeğinde bulunan bir insan kafası bütün ülkeyi sarsarken bunun daha ilk cinayet olduğunu ve devamının geleceğini kimse bilemezdi.
Onun dışında.
Yıllardır bu işle uğraşan ve ömrünün neredeyse yarısını vermesine rağmen gördüğü enteresan insanlar, cesetler, olaylar.. hiçbiri bu dava kadar etkilememişti dedektifi.
Adımlarını yavaşça üstü kapalı insan kafasına ilerlettiğinde gözlerini etrafa dikti. Kabalalık arasından haber yapmak için direnen muhabirler, olayı anlamaya çalışan siviller ve bizzat şahit olanlar vehyut sırf annesinin merağı yüzünden görmek zorunda kaldıkları bu görüntüye katlanan çocukların gözlerinde ki korku bunu yapan kişiyi çiğ çiğ yemek istemesine sebepti dedektifin.
Kurbanın ailesi, çevresi ve bizzat kurbanın kendisinin yaşadıklarını düşündükçe empati duygusunu içinden söküp atmak istiyordu. Zira bunu en yakınından biri yaşasa kendini öldürmek için binlerce yol bulurdu.
Tabiki ilk o kişiyi öldürdükten sonra.
Eline geçirdiği eldivenler ile örtüğü kaldırdığında gördüğü görüntü ile istemsiz yüzünü buruşturdu.
Bir erkek bedeniydi. Gözleri yerinden çıkartılmış kulakları kesilmişti. Yüzünün bir çok bölgesi ezilmiş ve hasar almıştı. Tanınmayacak hâldeydi. Arka cebinden çıkardığı cımbızı kurbanın açık ağzına götürdüğünde içerisinden çıkardığı poker kağıdı herkesi şoka uğrattı. Kanlarla kaplı olduğu için pek fazla seçilmese de üzerinde yazılar yazdığı aşikardı.
Çıkardığı kağıdı biraz inceledikten sonra yazan yazıyı okumak güçtü.
Görmedim, duymadım.
Okuduğu kadarı ile gördüğü bu cümlelere bir anlam yükleyemedi. devamının incelenmesi için kanıt poşetinin içine koymuş diğer Dedektif Min Yoongi'ye uzatmıştı. Arkadaşı da aynı onun gibi anlamdıramamışken Dedektifinin gördüğü görüntü ile her şey yerine oturmuştu.
Kurbanın dili de kesilmişti aynı zamanda.
Görmedim, duymadım, bilmiyorum.
Yavaşça olduğu yerden kalkmış Yoongiye dönerken kağıdın devamında yazan cümleyi tamamlamıştı. "Görmedim, duymadım, bilmiyorum. Tıpkı orda da yazdığı gibi gözleri, kulakları ve dili yok."
Dedektif eliyle yüzünü ovuşturarak derin bir nefes verdi. "Karşımızda bir psikopat var Yoongi."
Elindeki eldivenleri çıkardığında çalan telefonu ile arkasını dönmüş bir kaç adım atarak açmıştı.
"Efendim güzelim."
"Taehyuunng gelirken soya sosu alırmısın? Şey bir de benim sevdiğim çikolatadan da istiyorum."
"Tamam bebeğim alırım."
"Sana ne oldu sessin neden böyle Aşkım?"
Taehyung eliyle yüzünü buruşturdu derin bir nefes alarak "eve gelince anlatırım canım başka istediğin bir şey var mı?"
"Hayır yok. Ne zaman geliyorsun?"
"Bir kaç saatte gelirim bebeğim istersen dışarıdan sipariş ver."
"Seni beklicem. Neyse sen işinle ilgilen seni seviyorum öptüm o kızla fazla yüz göz olma!"
"Hangi kız?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
innocent | Taekook
FanfictionAsla hiçbir ipucu bırakmadan ürkütücü cinayetler işleyen bir psikopat ve onu araştıran Dedektif Kim Taehyung. Yıllar süren bu çekişmeler sonucu gözünü iyice karartan Taehyung, biricik sevgilisi Jeon Jungkook'u kaybedeceğinin farkında olmadan bu dava...