"BEŞİK KERTMESİ"

148 11 0
                                    


İki konakta telaş ve heyecan vardı. Bir yandan birbirine düşman aşiretler den kaçan iki sevdalı yürek bir yandan ise doğum yapmak üzere olan iki hanım ağa. Saatler birbirlerine kovalarken ERTUNÇ aşiretinde sevinç çığlıkları yüz göstermeye başladı evin hanım ağası soylarını devam ettirecek bir oğlan çocuğu dünyaya getirmişti konakta halay ve sevinç sesleri yükselmiş oğlan çocuğu olmasının sevincini yedi cihana duyurmuşlardı. 3 gün 3 gece kutlama planlamışlar en uzaktaki aşiret bireylerine haber göndermişlerdi öyle ki kızlarının düşman aşirete kaçtığını bile unutmuşlardı. Bir müddet sonra KARABAŞ aşireti de aynı sevinci paylaşmış onlarda 3 gün 3 gece kutlama planları yapmaya başlamışlardı ama bu iki aşiretin hala içlerinde bir öfke bir kin birikmiş birbirlerine olan nefretleri daha da çoğalmaya başlamıştı.
Birbirlerine neden bu kadar kin beslediklerini bilmiyordu iki aşiret de. Zamanında dedelerinin başlatmış olduğu bu nefret yüzyıllarca devam etmiş bu zamana kadar gelmişti ama bu nefretin artık olmayacağından habersiz ERTUNÇ aşireti KARABAŞ konağına doğru yola çıkmıştı.

Konağın kapısı alacaklı gibi çalıyordu. Kahyalar açıp açmamak konusunda ikilemde kalmış ağalarının emir vermesini bekliyorlardı MUSTAFA AĞA elindeki tespihi ile o kocaman kapının önünde durmuş kırmak istercesine çalınan kapıyı seyrediyordu kahyasına bakıp başıyla açmasını işaret etmişti kahyalar kapıyı yavaşça açmıştı şimdi iki ağa karşı karşıya durmuş vaziyette birbirine bakıyordu. KALENDER AĞA yavaş adımlarla MUSTAFA AĞANIN bir kaç adım önünde durmuştu.

"MUSTAFA AĞA KİMSENİN KANI AKMASIN İSTİYORSAN KIZIMI GERİ VERİN"

MUSTAFA AĞA önündeki adama aynı ifadeyle bakıyor ağzından tek bir kelime dahi çıkmıyordu bu durum KALENDER AĞAYI fazlasıyla sinirlendirmiş belindeki silahı tek hamlede çıkarmış MUSTAFA AĞANIN alnına dayamıştı bu hareketi ile iki aşiretin adamları silahları çekmişti.

"SON KEZ SÖYLÜYORUM KIZIMI GERİ VERİN YOKSA HİÇ İYİ ŞEYLER OLMAYACAK"

Elindeki silahı havaya kaldırmış bir el ateş etmişti KALENDER AĞA ateş etmesiyle konakta feryatlar kopmaya başlamıştı MUSTAFA AĞANIN karısı ZEHRA HANIM feryatlar içinde konağın önüne çıkmış kocasının yanına koşmuş ve önüne geçerek kendini siper etmişti yaşlı gözleriyle karşısındaki adama öfkeyle bakıyordu KALENDER AĞA çarpık bir gülümsemeyle karşısındaki kadına bakmış ve silahı indirmişti onun kitabında kadına el kaldırmak ya da silah çekmek yoktu adamlarına dönüp silahları indirmeleri için elini kaldırmıştı iki aşiret silahları indirmişti şimdi.

"ZEHRA HANIM SEN BU İŞE KARIŞMA"

"KOCAMI VURMAK İSTİYORSAN ÖNCE CESETİMİ ÇİĞNEMEN LAZIM KALENDER AĞA"

İki aşiret arasındaki bu gergin ortam MEHMET AĞA'NIN sesiyle kaybolmuştu.

"YETER ARTIK BU KADAR... YÜZYILLARDIR SÜREN BU KAVGAYI NEDEN HALA SÜRDÜRÜYORSUNUZ OĞUL"

MUSTAFA AĞA'NIN babası elinde bastonu ile yanlarına gelirken söylemişti bunu yıllarca bu aşirete ağalık yapmış sonunda bu kavgalara dayanamadığı için ağalığı oğluna vermiş ve çekilmişti. Bu insanların bir hiç uğruna kan dökmeye çalışmalarını anlamıyordu.

"Başka bir çaresi varmı baba sen söyle bize"

"Var çocukları kertin"

MUSTAFA AĞA şaşkınlıkla baktı babasına. İkisi de çekinik ya da baskın olursa ne yapacaklardı.

"Sen ne dersin baba çocukların ikisi de ya çekinik ise o zaman ne yapacağız."

"Çağırın Hafza Ebeyi baksın hangisi baskın hangisi çekinik eğer ikisi de baskın ya da çekinik ise işte o zaman kertmezsiniz."

İki aşiret büyükleri olduğu için ses edememişti. Kahyalar dan birisi Hafza Hanımı alması için gönderilmişti. KALENDER AĞA eşini ve çocuğunu alıp KARABAŞ konağına gelmişti.

Hafza hanım sonunda konağa gelmişti . İki aşiret Karabaş konağının salonundan toplanmış ve beklemeye başlamışlardı.

İki beşik yan yana koyulmuştu Hafza hanım ilk önce Mustafa ağa ve Sultan hanımın bebeğini almıştı.

"İsmini verdiniz ağam."

"Evet ismi ARAM olacak."

Hafza hanım bir kaç sözden sonra ARAMI yerine geri koymuştu.
Sıra Kalender ağa ve Zehra hanımın bebeğini gelince onu da kucağına aldı.

"Siz koydunuz mu ağam."

"Evet BAVER olacak."

Hafza Hanım BAVERİ de yerine koyduktan sonra bir kaç ot ve karışımla iki farklı içecek yapmıştı içecekleri kenara koyup çocukların üstüne beyaz bir toz sürüp dualar etmeye başlamıştı bir kaç dakika sonra dua etmeyi bırakıp içeceklerden birisini eline alarak ARAM'IN karşısına geçmişti.

"Ağam eğer bunu içerse baskındır eğer içmeyip kusar ise çekiniktir."

Mustafa ağa başını sallayıp beklemeye başladılar Hafza hanım çay kaşığı ile karışımı ARAM'A içirmeye başladı ARAM yüzünü buruşturup ağzındaki içeceği geri çıkarmıştı Hafza hanım elindeki içeceği bırakıp diğerini eline alarak içirmeye başlamıştı Aram içeceği içmiş daha fazlasını arar olmuştu.

"Çekinik ağam hayırlı olsun."

Mustafa ağa ve eşi sevinerek birbirine sarılmıştı oğulları her türlü soylarını devam ettirecek idi onlar için doğurgan olması sorun değildi.

Sıra BAVER'E gelmişti hafza hanım ilk önce baskın olup olmadığına bakmak için ARAM'A ilk içirdiği içeceği alarak içirmeye başladı BAVER içeceği içmiş hatta daha fazlasını aramaya başlamıştı hafza hanım gülerek diğer içeceğe geçmişti BAVER ağzındaki tükürüp mızmızlanmıştı.

"Baskın ağam hayırlı olsun."

kalander ağa ve eşi de sevinerek sarıldılar zira onların düşüncesi de Mustafa ağa ve eşinden farksız değildi.

Konakta sevinç tufanları eserken iki ağa da el sıkışmış ve bu nefretin ortadan kalkması için adım atmıştı.












Baskın: Kadın erkek fark etmeksizin hamile bırakabilir.

Çekinik: Kadın erkek fark etmeksizin hamile kalabilir.

Hatalarım varsa kusura bakmayın keyifli okumalarrr.)<3

MAHPERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin