20. BÖLÜM

112 5 2
                                    

İçimdeki acı ile öylece boş boş yürüdüm durdum, kerem beni haksız yere suçlamıştı, bana inanmadan gidip Emre'ye inanmıştı benimle konuşmamıştı bile, beni tanımadı mı hiç, benim böyle birşey yapmayacağımı bilmesi gerekirdi, nasıl o şerefsizin sözüne uyup bizi bu hale getirdi... bir yandan böyle düşünüyordum ama bir yanımda onun da haklı olduğunu söylüyordu, ortada bir görüntü vardı ne kadar yarım yamalak olsa bile, birde üstüne akşam bizi sarılırken görmüştü asıl görmesi gereken şeyleri görmemişti, bu yüzden herşeyi baştan sona yanlış anlamıştı ama ne olursa olsun yine de benimle konuşması lazım dı bir anda beni perişan halde sokup gitmemesi gerekirdi.. güvenmiyordu bana ilişkide ki en büyük temel güvendir ama o bana güvenmiyordu. Beni o şekilde bıraktıktan sonra nasıl affedeyim ki onu, bir haftam ölü gibi geçmişti çok acı çekmiştim, ben ağlamaktan canım çıktı sanmıştım ama o umursamamıştı beni, nasıl affedeyim ben şimdi keremi...

Ne kadar yürüdüm hatırlamıyorum ama ikindi vakti olmuştu çağırdığım taxiye binip eve doğru gittim. Kapının önünde öylece bir dakika boyunca durdum, Tuğçelere anlatacak çok şey vardı kendimi ona hazırlıyorum şuan, derin nefes alıp zile bastım yunus kapıyı açtığında birşey demeden salona geçtim, Tuğçe koltukta oturmuş ayağını sallayıp bir yandan da tırnaklarını kemiriyordu beni görünce hemen ayağa kalktı, ben gidip kendimi direk koltuğa attım

T: "dökül çabuk"

Tuğçe'ye yan bakış attım yanıma gelip sağ tarafıma oturdu yunusta sol tarafıma

S: "nerden başlayayım?"

T: "şu videodan mesela"

Oturduğum yerde dikleşip ayaklarımı bağdaç yapıp oturdum

S: "videoda ne gördüysen o, bir anda oldu"

Y: "ne demek bir anda oldu... Ben bu çocuğu öldürürüm hee, zorlamı dokundu sana"

S: "hı hı, ben verdim zaten cevabını yunus sen bulaştırma kendini"

T: "o gün ondan mı bağırıyordun sen öyle"

S: "hı hı"

Y: "yok bu böyle olmayacak ben bu çocuğu s*kmeyene kadar akılanmayacak"

Yunus sinirle oturduğu yerden kalkınca ben hemen kolundan tutup geri koltuğa oturdum

S: "yunus saçmalama ya bi dur"

T: "bırak dövsün seda, yoksa akılanmayacak bu çocuk, yapıştı sülük gibi"

S: "ya hayır... Dövmek felan yok, ama bu siteden attırmamız lazım, şerefsiz yüzünden keremle aram bozuldu zaten"

T: "doğru ya kerem... Öğrendin mi neden ayrıldığını, sebep neymiş, sen o videoyu neden istedin benden, kerem ne alaka?"

S: "yavaş gel kızım ya... Bu mal emre, kereme bizim o videomuzu üzerinde oynayıp farklı şekilde göstermiş"

Y,T: "ohhaa"

S: "benim saf salak sevgilim de inanmış hemen, ya insan videonun kırpıldığını anlar zaten direk, kerem nasıl anlamamış yaa aklım almıyor"

Y: "kızım çocuk seni başkasıyla öpüşürken görüyor, o an videonun kırpıldığına odaklanmamış demekki"

S: "odaklanacak işte yunus, odaklanması gerekiyor du... Bana güvenmesi gerekirdi"

Y: "ne güvenmesi kızım, diyorum ki çocuk seni başkasıyla öpüşürken görüyor ne güveni, ortada görüntü var... Kendini bir keremin yerine koysana, keremin eski hoşlandığı kişi ile keremi o şekilde dudak dudağa gördüğünü düşün?"

'Arkadaş' ~Kerem Aktürkoğlu~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin