11. Bölüm “Belki de öyleyimdir..”
“Gerçekten aramızda bir şey olamazsa, neden şu an nefesin kesildi doktor? Neden şu an kalp atışların kulağıma kadar geliyor? Sen bunu en iyisi bir düşün doktor.”
Gözlerimi aralayıp Kerem’in oturma odasından çıkmasıyla kapıya bakakaldım. Niye beni öpmesini istedim? İş o kadar ciddi mi? Yok be kim olsa gerilirdim, öyle bir düşünceye kapılırdım yani. Oturma odasına döndüğümde koltuğa otururken elim dudaklarıma gitmişti. Hızlıca kalkıp telefonumdan Denef’i aradım. Hızlı kalkmış olmamdan dolayı dikişlerime giren ağrı ile ufak bir inledim.
“Ne oldu?” Kardeşimin sakin sesi kulağıma dolduğunda, dudaklarımdaki elimi çekmeden konuşmaya başladım.
“Denef özel konuşmamız lazım." Denef anında “Tamam bekle." diyerek beni onaylamış ardından da büyük ihtimalle masadakilere "Ben birazdan yiyeceğim. Ali sen Asya’nın yemek yemesini sağlar mısın? O tabak bitecek Asya, babanı üzmek yok.” demişti. Telefondan gelen hışırtı seslerini umursamadan beklemeye başladım. Kapı sesi geldiğinde en son Denef “Anlat bakalım.” Dedi.
Diyeceklerimi nasıl diyeceğimi bilmiyordum. Derin bir nefes alıp düşünmeden konuşmaya başladım. “Kafam çok karışıyor.” Denef'in şaşıran bir tepkisini beklesem de beklediğim olmamıştı. Aksine Denef gayet sakin bir sesle “Biri var değil mi? Bulut haklıydı.” demişti. Bulut'la konuştuğumda bizi dinlemiş olmalıydı. “Sen bizi mi? Neyse neyse, Denef beni öpmek için yaklaştığında heyecanlandım.” Sanki o anı tekrar yaşıyor gibiydim. Elimi dudaklarımdan çekip kalbime götürdüğümde yine o an gibi hızlı hızlı attığını fark etmiştim. Ha siktir.. Aşık olmak istemiyorum...
“Bu normal. Bunu Ayaz’da da yaşamıştın yanlış mıyım?” Haklıydı. Ah hayır değildi. Ayaz'da da heyecanlanırdım ama bu farklıydı. “Evet. Hayır doğru ama Ayaz beni öpmediğinde böyle hissetmemiştim.”
“Nasıl?” Denef’in imalı sesini umursamamaya çalıştım. Saçlarımı geriye itip gözlerimi yukarı doğru çevirdim. Gözlerim tavana odaklanırken gözlerimden geçenler farklıydı. “Durmasın istedim Denef. O kadar yakınımdayken durması beni üzdü.”
“Seviyor musun?” Tek bir soru. Kendime sormaya korktuğum o soru kardeşim tarafından yüzüme vurulmuştu. Seviyor muyum gerçekten? “Seviyor muyum? Bilemiyorum. Kafam çok karışık.” Telefondan geln iç çekme bana istediğim cevabı az çok veriyordu ama ben anlama konusunda biraz kalın kafalı olabiliyorum. İnsanlık hali.
“Bence bir de Bulut’la konuş. Siz onunla hep iyi anlaşırdınız. Ben olgun Defne’yi de seviyorum ama bence o olgun kız sen değilsin.” Denef'in ne demek istediğini anlamıştım. Ayaz'dan sonra, üstüne babamı kaybedişim beni ister istemez büyütmüştü. Gece yarılarına kadar eğlenen Defne gitmişti. Tıp kazansa bile sosyal hayatından ödün vermeyen ben artık yoktum. Yerine soğuk, evinden çıkmayan biri gelmişti. Öncesinde Bulut'la ve diğer kuzenleriyle acımasızca uğraşan kız yoktu. Her şeyin farkındayım ama eski beni geri getiremiyorum. “Değil miyim?” Denef'in tarafından gelen ufak sesi duysam da umursamamaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elbruz
Ficção AdolescenteBizim kaderimiz onun vurulmasıyla kesişmişti ve Allah korusun birimizin vurulmasıyla bitecekti. Sanırım bu onu ölene kadar seveceğim demenin başka bir şekliydi. İnstagram... elbruz_blackpearln