17. Doğru Karar, Doktor

20 7 16
                                    

~2 hafta sonra~

Önüme konan yemeğe birkaç çatal darbesiyle eziyet ettikten sonra oflayarak kafamı kaldırdım. Artık evde oturmaktan çok sıkılmıştım. Jisung beni resmen eve hapsetmişti. Dışarı da sadece onunla çıkabiliyordum. Yaramın ağrısı çoktan geçmiş, artık her işimi kendim görebiliyordum. Yapamadığım ya da zorlandığım pek bir şey kalmamıştı.

"Şu yemeğini yer misin artık?"

Çatılmış kaşlarımla Önümde duran tabağı ileri doğru ittirdim.

"Yemek istemiyorum. Ayrıca Jisung bu korumacı tavrından biraz sıkıldım. Benim böyle bir hayatım olmadı. Takdir edersin ki evden kaçmama çok az kaldı. Hani haber vereyim de sonra kızma."

Jisung karşımdaki sandalyeye oturup tabağı önüme ittirdi. "Önce yemeğini ye sonra kaçarsın."

Surat asmaya devam etsem de yemeğimi bitirmeyi başarmıştım. Zaten tok olduğumdan da değil, sırf mızmızlık yapmak için yemeği yememek de diretmiştim.

Ben Jisung'larda iyileşmeye çalışırken bütün ekip mevcut evlerinden taşınmıştı. Hepsi de özellikle yapar gibi Jisung'un dairesinin çevresinde ev tutmuştu. Taşınmayan tek kişi Hyunjin'di. Tabii o da bir ton güvenlikle korunan bir malikanede yaşıyordu. Bize de oraya gelmemizi söylemişti. Hatta onun emrinde çalıştığımızı nazik bir dille ifade ederek emir bile verdiği söylenebilir ama şu anlık kabul etmemiştik. İşler iyice kızışmaya başlarsa zaten Chan, ben ve Changbin Hyunjin'in bir adım ötesinde gezmemiz gerekecekti. Şimdilik biraz özel hayatımız olsa daha iyiydi.

Bu sırada Jisung'larda yaşadığımdan ben henüz taşınamamıştım. Tabii ev halkı benim burada olmamdan çok mutlu olduğu için Jisung'lara taşınmış da sayılabilirdim. Bakışlarım kahve makinasını bulduğunda beynim hiç bekletmeden gerekli emri vermişti.

Git ve kahve demle.

"Nereye?"

"Kahve koyacağım. Korkma sabah kahvemi içmeden kaçmam."

"Nereye gideceksiniz sabah kahvenizden sonra Bay Lee?"

"Hyunjin'le konuşmam lazım."

Bu iki hafta içerisinde Jisung'la sevgili olduk diyebilirdim. Aslında ikimiz de birbirimize böyle bir cümle kurmadık ama bir çok kez birbirimizi secdiğimizi söyledik yani artık sevgili olmuş olmalıyız. Birlikte uyuyoruz ve birlikte yaşıyoruz. Farkındayım konuyla ilgili bir eksik mevcut ama bıçaklanmam gerçeği yüzünden sadece sarılıp uyumama izin veriyor. Ne zaman ileri gidecek gibi olsam Jisung anında bir bahane bulup kaçıyordu.

"Ben de gelsem olur mu?"

"Olur ama konuşmaya seni dahil edemem. Sonra bana surat asma."

Cevap verecek gibi olmuş ama koşarak içeri girmişti. Mutfaktan kafamı uzatıp arkasından baktım ama doğruca banyoya girmişti. Kapıya gidip birkaç kez tıklattım.

"Jiss iyi misin?"

İçeriden gelen öğürme seslerini duyuyordum. Kapıyı açmak istedim ama kilitliydi. Birkaç dakikanın ardından elini yüzünü yıkamış bir biçimde banyodan çıktı.

"Ah.. burada mıydın?"

"İyi misin diye bakmak istedim. Kustun mu? Birkaç gündür de başın dönüyor gibi üşütmüş olmayasın?"

"Yok bir şeyim ya. Yediğim bir şey dokunmuş olmalı."

Yanımdan geçip mutfağa geri girmişti. Benim demlediğim kahveyi fincanlara doldurdu.

"Ben en iyisi gelmeyeyim. Evde dinleneyim. Sen tek gidebilecek misin?"

Bana uzattığı kahveyi alıp sırtımı kapı pervazına yasladım.

Kurt ve Kuzu / MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin