I Was Never There

1.4K 75 76
                                    



Dünden beri kendime gelemediğimden ve ne icat ettiklerini çözemediğimden Asi'nin ağzından karavan sevişmesinin devamını yazmaya karar verdim umarım beğenirsiniz.


"Benimle evlenir misin, Asi kız?"

Dizlerimin üzerine çöktüğümde cevabımı çoktan vermiştim.

"Evet."

Yüzüğü takmak için ellerimi tuttuğunda vücudum titredi, onu çok özlemiştim.

Daha fazla beklemek istemiyordum artık.

Kalbim yerinden çıkacaktı, biraz daha böyle kalırsak kesinlikle ölecektim.

"Seni seviyorum." Dediğinde kasıklarımdan aşağı doğru inen bacaklarımın arasındaki sıcaklık bedenimi titretti. Üzerimdeki etkisinden nefret ediyordum, şu anda bana istediğini yapabilirdi ve yapacak gibi görünüyordu.

"Seni seviyorum." Ensesinden tutup dudaklarına yapıştığımda bana ayak uydurup bedenimi kendine bastırması saniye bile sürmedi, bu oyunu ben başlatmışken şimdi dizlerimin bağı çözülmüştü, nefesim kesilmişti.

Sırtımdan sertçe tutup bedenini benimle beraber ayaklandırdığında kendini bana sertçe bastırmıştı, sertliğini hissedip bacaklarımı kapattığımda ağzımdan çıkan inlemeye engel olamadım. Beni neyin beklediğini biliyordum. Bacaklarımın arasındaki ıslaklığının asıl sebebinin sadece bedenimi yakan dilinin ya da üzerimde arsızca dolaşan ellerinin olmadığını anlamıştım. Çok sertti, ben ayakta duramayacak kadar kendimden geçmişken tırnaklarımı omzuna geçirip öpücüklerine karşılık verirken sanki tüm ipler onun elindeydi.

İlişkimizde de keşke bu kadar cesur ve dominant olsaydı.

Bedenim sertçe karavana çarptığında canım acımadı, başımın arkasına elini koymuştu.  Ah, romantik orospu çocuğu. Sanki birazdan beni ağlatmayacaksın.

Acaba canımın acımasından zevk aldığımı ona söylese miydim?

Bu imkansızdı, konuşmama değil nefes almama bile izin vermiyordu, çırpınışlarım faydasızdı biliyordum çünkü bunu hep yapıyordu. İlk hamlesi ceketimi sertçe çıkartmak oldu, gözü hiçbir şey görmüyordu, o kadar kördü ki ceketimi çıkartırken, burnumu yalayıp saçlarımı çektiğini bile fark etmedi. 

Saçlarımı çekmesinden delicesine zevk aldığım pozisyonlar aklıma gelince daha çok ıslanmıştım.

Bu defa ben de vakit kaybetmedim, onun karşısında asla altta kalamazdım son gücümle tırnaklarımı omzuna geçirerek sik beni diye bağıran beyaz gömleğini yere attım. Bunu yaparken de gülümsüyordum çünkü bana meydan okuduğunun farkındaydım. Alt taraftan bedenini öyle sert bastırıyordu ki Alaz'ın isteği dışında kıpırdayamıyordum bile.

"Gel." Dediğini işittim ama henüz ne olduğunu bile anlamadan dudaklarını boynuma gömmüştü. Bu beklenmedikti ve aklımı yerinden sökecek kadar güzeldi, öpmüyordu emiyordu ve kesinlikle morartacaktı. Bir elini belimden çekip kapıyı zorladığını anladığımda şaşırdım, işimi orada da bitirebilirdi şikayet etmezdim. İstediği her yerde onunla sevişebilirdim.

Kapıyı sertçe açtığında bana çarpmaması için bedenini bedenime yapışırdı. Göğüslerim boyun hizasına çarptığında öyle bir gülümsedi ki kendimi o an gelmemek için zor tuttum, kapı açıldığında sert bir öpücüğü daha benimle paylaştı ama benim onu öpmeme asla izin vermedi. Tüm hakimiyet ondaydı ve beni duvardan duvara çarpıyordu. İki sene önceki ben olsa bu zevki ona asla bırakmazdım ama şu an bu tek istediğim şeydi. Bana olan özleminin ona neler yaptırabileceğini deliler gibi merak ediyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sevişmeden Uyumayalım -  AslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin