TUANA NAZ AK'tan
İkisi de söylediğim şeyle şaşırmışlardı, tepkilerinden görüldüğü üzere.
YAĞIZ: Bir dakika, bir dakika ben yanlış mı duydum ? Yoksa amcam cidden böyle bir şey yaptı mı?
ÇAĞAN: Bilmiyorum Kardeşim ama tek bir şey var. Bunu babamla konuşacağız, ancak o zaman her şeyi tamamiyle öğrenebiliriz.
YAĞIZ: Aklı başında bir Çağan görüyorum uzun zaman sonra, yenge bu var ya bu senin kaçırıldığın günden sonra-
Yağız konuşmasını bitirmeden Çağan çokta sert olmayacak bir şekilde ağzına vurdu susması için.
YAĞIZ: Oğlum ne vuruyorsun lan acıdı?
ÇAĞAN: Acısın diye yaptım zaten Salak, sus o yüzden daha fazla canın yanmasın.
YAĞIZ: Nıç nıç, bak görüyor musun yenge alenen tehdit var burada, lütfen beni korur musun şundan ?
Sadece ikisinin hâllerine gülümsemiştim, kapı çaldı ve içeriye Melike Hanım ile kucağında bebeğiyle Leya girdi, Melike Hanım gelip saçlarımı okşayarak başımdan öptü.
MELİKE: Güzel Kızım, nasılsın iyi misin biraz daha?
TUANA: İyiyim Melike Hanım sağolun, siz nasılsınız? Bir sorun yoktur umarım?
MELİKE: Yok güzel kızım, tek sorun sen yanımızda değildin ama artık buradasın çok şükür.
Yanıt olarak sadece gülümsedim ve elini tuttum ardından Leya'ya baktım yüzünde o günden kalan ve yavaş yavaş iyileşen yarası vardı. Neye baktığımı anlamış olacak ki yanıma doğru geldi ve Aras'ı annesine verdikten sonra elimi tuttu ve yüzündeki yaraya koydu.
LEYA: Merak etme Yengem ben iyiyim canım yanmıyor. :)
Gözlerim dolu dolu gülümsedim, sonra Leya Aras'ı kucağına aldı ve bana doğru yaklaştırdı, kucağıma alamıyordum ama kokluyordum melek gibiydi, gülümsediğim anda Aras da gülümsemişti.
LEYA: Ben ve Yağız'dan sonra gülümsediği ilk kişi sensin yenge inan bana ☺️
YAĞIZ: Bak işte küçücük bebek bile biliyor kime gülümseyeceğini, bir bizim şu salak öğrenemedi.
Yağız'ın bunu söylemesiyle hepimiz kahkaha atmıştık, Yağız'la birbirimize baktık ve daha çok gülmüştük.
TUANA: Yalnız güzel laftı aferin sana.
YAĞIZ: Biz yengemizin öğrencisiyiz diyelim.
Çağan'a baktığımda sinirli bir şekilde Yağız'a bakıyordu kulağına eğilip bir şeyler fısıldı ve Yağız zorla da olsa gülümsemesini durdurdu.
ÇAĞAN: Neyse artık güldük eğlendik bitti konumuza dönelim. Melike Hanım sen bu Musa Uzunlar'ı tanıyor musun?
MELİKE: Musa Uzunlar mı? Hayır tanımıyorum nerden çıktı ki bu ?
ÇAĞAN: Şimdi şöyle ki yıllar önce babam bu adamın karısını öldürmüş, Emir iti Doktor'a anlatmış.
MELİKE: Ne?! Saçma bu İsmail tamam, bugüne kadar karanlık işler yaptı ama asla kadına çocuğa dokunmaz ben Kocamı iyi tanırım ve ben sizi de böyle yetiştirdim.
TUANA: Zaten Emir itinin asıl amacıda İsmail Bey'den intikam almakmış, hedef sizdiniz Melike Hanım kendisi anlattı bunları o gün yanınızda Leya da varmış zaten ondan dolayı indirmiş silahını Leya'ya kafayı takmış ve Leya üzerinden intikam almak istemiş, benim tek suçumda bu aileye gelin gelmekmiş, seni öldürmeyeceğim ama acı çekerek Çağan'a hediye olarak vereceğim demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Ve Beyaz
RomantikHer aşkın da kendi kaderi vardır; Kimi doğar, büyür, ölür kimi sevdaya dönüşür... 🤍🖤