Bana tatlı tatlı sanki hiç bir şey yapamamış gibi bakan barışa bakıyordum. Az önce beni öpmüştü. Karşılık vermediğimi anlayınca ise geri çekilmişti. Karşılık vermemek için kendimi tutsam da içimdeki istek onu öpmek istiyordu. Yutkundum. İçimdeki arzu büyümeden gitmem gerekiyordu. Dudakları çok güzeldi. Ama dudaklarıma bakma be adam. Allah'ım sana geliyorum.
Sikeyim!
"Barış" dedim sessizliği bozarak. Oda bana karşılık verdi. " İlkin" sonunu uzatarak söylemişti. İçimdeki kabaran isteğe karşı çıkmaya çalışırken bunları yapmaması gerekiyordu. " Barış niye yaptın?" Barış derin bir nefes aldı. " Özür dilerim" hayır dedim. "Dileme" şaşırmıştı. Galiba öpeceğim ben bu çocuğu! "Barış bak ben söylediklerinden sonra çok üzüldüm. Neden üzüldüm bilmiyorum." Aşağı doğru bakarken Barış kafamı yukarı kaldırdı, ona bakmamı sağladı. "Dediğim gibi bilmiyorum. Bana bir şeyler oldu içimden sana sövüyorum. Dışımdan öyle olmuyor ama." Dudaklarında minik bir gülümseme olmuştu. Ne kadar güzel güldüğünü farkında mı?
"İlkin bak ben gerçekten o gün öyle konuşmak istemediğim, ayrıca bende aynı şeyleri hissediyorum. Yani sanırım seviyorum. Bak ama yani emin değils- " dudaklarına yapıştım. Yeter ama benimde bir sınırım var
Bana neden karşılık vermiyordu? Versene be adam beni az önce öptün. Eli belime gittiğinde ağzımdan küçük bir inilti kaçtı. "İlkin işimi zorlaştırma be güzelim." Beni bir odanın içine sürüklemişti. "Barış ne yapıyorsun?" Gülüyordu. Ve bir koltuğa oturmuştu. Soyunma odası gibi bir yerdi. " İşimi garantiye alıyorum." Kapıyı kitledi. Ayağa kalktı. Yanıma gelip beni son sürat öpmeye başladı. Ben üst dudağını emerken oda alt dudağımı emiyordu. Elini ensesine götürüp saçlarıyla oynamaya başladım. Zaman kavramı şuan bizim için yoktu.
5 dakika sonra birbirimizden ayrılmıştık. Bana garip duygular yaşatan adama baktım. "Barış dedim. Ne yapacağız?" Olayın şokunda olan barış konuşmaya başladı. "Bilmiyorum ilkin aynı şeyleri hissediyoruz. Ben sana hak etmediğin şeyler söyledim. Bende bilmiyorum. Ama denemek istiyorum. " Son söylediğine gülümsedim. "Sanırım ben de denemek istiyorum barış. Ve önceden söylediklerini unutalım. Normal bir tanışma yaşamışız gibi düşünelim ne dersin olur mu? Tamam yaklaşıp dudağıma küçük bir öpücük kondurdu. " Sen nasıl istersen ilkin hanım ve sevgilim" sevgilim mi dedi o bana Allah'ım sana geliyorum. "Peki madem sen sahaya çık çünkü baya geç kaldın. "Acaba adamı sen öpmüş olabilir misin ilkin? "Tamam bakalım görüşürüz. Ve utanma sakın ilkin!" Ya ama nasıl utanmayayım? Ben de odadan çıkıp barışa el salladım. Görürüz sevgilim diye mırıldandım. Bunu duyan barışın gözleri büyüdü. Ve bana öpücük attı. Sanırım hayatımda yeni bir dönem başlıyor.
İkinci yarı barıştan bir gol gelmişti. Ve sanırım o da benim gibi çok belli etmemek için bu tarafa gelmeden sadece elini kalbine götürmüştü. Ama ben çok mutlu olmuştum. Çünkü küçük bir bakışma da yaşamıştık. Elif ne olduğunu sorarcasına bana bakarken ona döndüm. Her şeyi anlatmaya başladım. "Kanka ne oluyor niye sürekli böyle garip bir davranıyorsun? Ne olduğu Allah aşkına" sadece gülmekle yetindim. "Şimdi şöyle elifciğim ben Barış la öpüştüm. Ve sanırım bir sevgili olduk.. ayrıca gol sevincini bana yaptı. Ya şimdilik bu kadar." Gözlerinin büyümesi ile hemen konuşmaya başladı. " İlkin ne demek öpüştük. Ne demek sevgiliyiz. Ne oldu orda?" Eveett helvam fıstıklı olsun. "Ya bak şimdi kanka ben gittim ya aşağı, barışa çarptım. O özür falan dilemek istedi. Ben de hayır falan filan dedim. ama dinlemedi beni. Bir bakışma oldu, bir anda öptü beni ben ne yapacağım bilemedim. Ama ben de öpmek istedim. Sonra öptüm falan filan öyle şeyler oldu." Bana deli misin sen ? Der gibi bakıyordu. Ay deliyim valla oda deli . "Kanka delirmişşin ama hayırlı olsunn!" Derin bir oh çektim. Elif'in görüşü önemliydi benim için. Hemen ona sarıldım. O sırada maç sonu düdüğü çaldı. Tüm taraflar bağırmaya başladığında ben de ayağa kalkıp alkışladım. Acaba aşağı inebilir miydim? İnersem Barış'a sarılmak istedim. O sırada herkes bir birine sarılırken, Kapo beni işaret ediyordu. Etrafıma baktığımda ben olduğu daha net anladım. Keşke başka bir şey dileseymişim ama bu da iyi. Hatta iyi ki dilemiştim. Tribün aşağısındaki merdivene gitmeye çalışıyordum. Normlade aşağıdan inerdim ama burası dahaa kolay gelmişti. Yalnız merdiven biraz yüksekti. Korksam da ilerlemeye başladım. 5 6 basamak indikten sonra barış buraya koşuyordu. Hemen yukarı çıkıp elimi tuttu. " Barış ne yapıyorsun? Bir anlayabilir. Beni indirmeye devam ederken "hiç bir şey olmaz hatta gel birlikte üçlü çektirelim. Hem açıklamış oluruz ne dersin?" Çok yeniydik. Ama bence olurdu. " Olur sevgilim bütün dünya duysun bizi! " Benden bunu duyduktan sonra derin bir nefes verdi . Sanırım hayır diyeceğimi düşünüyordu. Ama ben tabiki evet dedim. Aşağı indiğimizde tribünlerin şok olduğuna emindim. Aynı zamanda Twitter'da herkes bizi konuşuyordu. Barış bey açıklamasında yakıştırılmak istemiyorum falan deyince tabi şok olur insanlar. Barış kolun bana sarması ile gülümsedim. Oyunculara baktığımda onlar da şaşkındı . Mauro'ya baktığımda baya gülüyordu. Beni tanıdığını biliyordum. Ama güleceğini hiç düşünmezdim. Hemen barış ve bizi öne ittiler daha doğrusu daha çok barış tekmelediler, beni yavaşça ileriye doğru ittiler. Berkan bağırıyordu. "İlkin yenge oleyy! İlkin yenge oley!" Ya şapşal şey. Kerem'e baktık. Gururlu bir anne gibi bakıyordu. Öne çıktığımızda barışa seslendim. "İyi ki sen sevgilim." Oda aynı şekilde cevap verdi. "Hep sen sevgilim."
Finishhh arkadaşlar biraz geç ve kısa bölüm oldu. Çünkü bizim de maç takvimimiz başladı haftada 3 maç oynuyoruz o yüzden çok vaktim olmadı umarım beğenirsiniz yorum yapıp oylamayı unutmayın seviliyorsunuz. Bölümler daha sık gelecek ve daha uzun olacak bu arada size Bonus bir fotoğraf var ben çektim ilkinin İzmir deki Aras kargo maçı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
