Birinci Bölüm

18 1 0
                                    

Yazarı Jasmin Layana
Ejderhalar Ve Yetenekler Kitabından

Yetenekler çok çeşitte ve çok fazla şekilde gelir her yetenek kendince özel ve benzersizdir suyu kontrol edebilmek ateşi kontrol edebilmek veya telekinezi ve benzerleri gibi temel yetenekler vardır ama yetenek ne kadar temel olursa olsun kullanan kişiye göre değişir, gelişir ve kişiselleşir.

Kabuslar içinde boğuluyordum.

"Anne anne!" Diye cıyakladım ve yatakta yanında yerimi aldım, 5 yaşımdaydım çizdiğim kesinlikle bir başyapıttan çok uzak olan resmi gösterdim resmime baktı ve dediki

"Aw bu hayatımda gördüğüm en güzel şey Serena.." resmi yavaşça elimden aldı tek eli ile resmi tutarken diğer elini bana doladı ve dokunuşunu ve kokusunu nerdeyse hissedebiliyordum..

"Bunu sonsuza kadar saklayacağım" dedi gülümsemem genişledi, yavaşça sordum "anne beni seviyor musun?" Diye

"Seni" bana sarılmayan kolunu yana açtı ve dedi ki " tüm dünya kadar seviyorum* dedi "ben daha çok seviyorum" diye çıkıştım dahada boynuna sokuldum bana sıkıca sarıldığını hatırlıyorum kokusunu nerdeyse hissedebiliyor hafif orkidemsi bir kokusu var..

*

Uyandım. Ter içinde kalmıştım tekrardan kafamı yastığa koydum derin bir soluk aldım yan tarafımdaki şifonyerden telefonumu aldım ve saati kontrol ettim. 04:35 işimin başlamasına daha iki saat vardı dün gece geç yatağa girmiştim ejderha binicilerinin ejderha tarafından seçilmesine ve seçilirken ölmemesini sağlayan şirketin CEO'suydum ve tecrübelerimden söyleyebilirdim ki çoğu zaman biniciler çok gıcık insanlar aynı zamanda zenginlerde, eh para konuşur derler. Gözlerimi kapatmak için kendimi zorladım uyumam gerekiyordu yarın binicilerin ejderhalar tarafından seçilmeleri için ve süreçte ölmemelerini sağlamak için ejderha seçimine katılacaktım.. etraf yavaşça karardı ve kendimi uykunun tatlı kollarında rüyalar aleminde gezinirken buldum..

.

.
.

Siyah limuzinimin içindeyim mary teyze beni arıyordu telefon alıp aramayı cevapladım "selam teyze nasılsın neden aradın?" Diye sordum dediki "hiiç, bir arayım sorayım napıyorsun diyeyim dedim günaydın bu arada napıyosun?" Diye sordum yüzümde minik bir gülümseme oluştu "areanaya gidiyorum şimdi, ejderhaların binici seçmesi için Ciora adasına yani ejderhalar kovuğuna gidiyorum" dedim

"İyi. Umarım günün güzel geçer eve geldiğinde ara beni~" dedi hafifçe kıkırdayarak cevap verdim "tamamdır. Ararım, gitmem gerekiyor şimdi bye" telefonu kapatıp küçük omuz çantama koydum limuzin durduğu zaman arabadan indim arabanın kapısını açtım ve siyah limuzinin arka kapısından indim ve areanaya gittim ve areananin üstünde ki yere doğru gittim. Kapıyı açtım ve arenanın seyirci kısmında işlenmiş camlarla kaplı olan dikdörtgen yere girdim siyah topuklu ayakkabılarım her adımımda yere çarparak ses çıkarıyordu zümrüt yeşili bir saten gömlek giyiyordum gömleğin düğmeleri siyahtı elimde girmeden önce çıkardığım siyah ceketim vardı kalem diz altı bir etek giyiyordum eteğin sol kısmında hareketlerimi kısıtlanmasını azaltması için çok büyük olmayan ama çokta küçük olmayan bir yırtmaç vardı.

Sol elimde ceketimi taşıyordum sağ elimi koyu bakır saçıma attım, geriye doğru savurdum yüzümden uzaklaştırdım ve camla kaplı alanın ortasında ki koltuğa gittim ve koltuğa oturdum aşağı baktım ve arenaya çıkan binicileri gördüm. Arena bir çukur seklinde yapılmıştı üstünde bariyerlerle kapatılmıştı elimi hafifçe yukarı kaldırdım ve avucumda mavimsi bir top belirdi hafif şeffaf idi bu benim yeteneğim olan bariyerdi kısaca istediğim yere bariyer kurabiliyordum bu bariyerlerin şeklini değiştirebiliyordum ister silah olarak kullanabilirdim istersemde teleport cihazı olarak açıklayayım bariyeri ortadan ayrırsan ve bunu ayrı şekilde kapı gibi koyarsan insanın geçebileceği şekilde ışınlanabiliyorsun tabi bunun sadece ben yapabilirim yeteneğim benzersiz olduğu için değil yeteneğim üzerinde hakimiyetim ve seviyem yüksek olduğu için küçükken 'küçük dahi' diye adlandırılırdım güzel günlerdi..

Intikam Uğruna Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin