Saklı Harita

3. Kovalamaca

"Gerçek hazineler altın ya da mücevher değildir; en büyük sırlar, insanın kendini keşfetme yolculuğunda gizlidir."

Wattpad Türkiye'de kapalı olduğu için kitabı Çizgi studio ve Kitap pad'de de yayımlıyorum.

Umarım beğenirsiniz. Bir oyu çok görmeyin lütfen.

Çizgi studio: ceylin_zdal4
Kitap pad: cyln.1424

Bilge'nin kalbi göğsünde gümbürderken, tehlike her geçen saniye daha da yaklaşıyordu. Volkov'un adamı mağaranın önünde durmuş, karanlığa doğru seslenmişti. Bilge ve Emir'in saklanabilecekleri bir yer kalmamıştı; tek seçenekleri, savaşmaktı. Bilge derin bir nefes aldı ve içindeki korkuyu bir kenara bırakmaya çalıştı. Emir, gözleriyle Bilge'ye işaret verdi

'Hazır ol'.Birlikte mağaranın karanlık köşesine daha da çekildiler. Volkov'un adamları mağaranın girişini hızla tararken, Bilge içinden babasının ona öğrettiklerini geçirdi. Burası, sadece bir hayatta kalma mücadelesi değil, aynı zamanda babasının bıraktığı sırlara ulaşma savaşıydı. Babasının haritaya dair gizli mesajları, bu karanlık oyunun kilit noktasıydı.Adamlardan biri mağaraya doğru adım attığında, Bilge ve Emir harekete geçti. Sessiz ve hızlı bir şekilde, adamı etkisiz hale getirdiler. Ancak diğer adamlar dışarıda bekliyordu. Zaman daralıyordu, ve Bilge'nin aklındaki sorular gitgide artıyordu: Harita gerçekten neyi saklıyordu? Babası bu sırlara ulaşmak için ne kadar ileri gitmişti?Bu düşünceler kafasında dönerken Emir, gözlerini Bilge'ye dikti. 'Bir çıkış yolu bulmalıyız,' diye fısıldadı. Bilge, haritayı bir kez daha düşündü.

Belki de sadece babasının bıraktığı bir miras değil, aynı zamanda bu karanlık dünyanın dengesini değiştirebilecek bir anahtar saklıydı içinde.
'Harita bizi nereye götürecek, Emir?'
diye sordu Bilge, gözlerinde kararlılıkla. Emir derin bir nefes aldı.

'O yer... tüm bu kaosun nedenini anlamamızı sağlayacak,' dedi. 'Ama önce Volkov'u alt etmeliyiz.'

Mağaranın dışındaki sesler yeniden yükselirken, Bilge ve Emir harekete geçmeye hazırdı. Bu yolculuk daha bitmemişti. Karşılarında Volkov, babasının mirası ve haritanın gizemleri onları bekliyordu. Ama ne olursa olsun, Bilge babasının sırlarını ortaya çıkaracak ve bu karanlık oyunun galibi olacaktı.Volkov'un adamlarının sesleri mağaranın girişinde yankılandıkça, Bilge'nin kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Her şey karanlıktı, ama dışarıdaki tehlike gözle görülür kadar yakındı. Emir'in gözleri sıkıca kapının önündeki gölgeleri tarıyordu. Tehlike, tüm varlığıyla oradaydı.
"Emir, ne yapacağız?" diye fısıldadı Bilge, derin bir nefes alarak.

Ellerini sakinleştirmeye çalışıyordu, ama bedeninde yankılanan korku hissi her şeyi ele geçirmişti.Emir, bir an için gözlerini Bilge'ye dikti. Yüzündeki ifade sakin ve kararlıydı.
"Sakin kalacağız," diye yanıtladı, soğukkanlılıkla.
"Bu sadece bir oyun, Bilge. Onlar bizi bulduğunu sanıyor, ama hala şansımız var."Bilge, başını sallayarak birkaç adım geri çekildi. Babasının sırlarını, haritanın arkasındaki güçleri ve şimdi Emir'in ona söylemediği daha birçok gerçeği düşünüyordu. İçindeki karışıklık büyüyordu, ama bir şey kesindi: Volkov, sadece haritanın değil, daha büyük bir sırrın peşindeydi.Tam o sırada, mağaranın dışında yankılanan başka bir ses duyuldu. Daha derin, daha tehditkâr bir ses... Volkov'un adamlarından birinin sesi değildi bu. Bilge, gözlerini kısarak dinledi."Beni daha ne kadar bekleteceksiniz?" diye homurdandı ses.

Bu, Volkov'un sesiydi. Bilge, korkusunu bastırarak içgüdüsel olarak mağaranın derinlerine doğru bir adım daha attı. Volkov buradaydı, onları köşeye sıkıştırmıştı.Emir, Bilge'ye doğru yaklaştı.

"Buradan çıkmamız gerekiyor," dedi. "Volkov'la bu kadar yakından yüzleşmek şu an için intihar olur.""Peki nasıl? Dışarıda adamları var. Bizi yakalarlarsa..." Bilge'nin cümlesi yarım kaldı, çünkü içindeki endişe sesine yansımıştı.Emir, bir an durdu ve mağaranın iç kısmına doğru bir göz attı. "Bu mağaranın bir arka çıkışı olabilir," diye fısıldadı. "Birçok eski mağarada bu tür gizli çıkışlar olur. Bize zaman kazandırabilir."Bilge, başını salladı ve Emir'in peşinden mağaranın derinlerine doğru ilerlemeye başladı. Her adımda, karanlık onları daha fazla içine çekiyordu. Zihinlerinde yankılanan Volkov'un tehditkâr sesi, her an bir şeylerin ters gidebileceğini hissettiriyordu.Bir süre sonra mağaranın derinliklerinde daha dar bir geçide ulaştılar. Emir, el fenerini çıkararak etrafı aydınlattı ve geçide doğru ilerledi. "Burası olabilir," dedi, kararlılıkla.Bilge, Emir'i takip ederken, kafasındaki düşünceler durmaksızın dönmeye devam ediyordu.