11.BÖLÜM

78 14 0
                                    

Kapının kolunu tutup açtığımda gördüğüm bedenle kanım donmuştu. Gözlerim aralanırken onun endişeli yüz ifadesine bakındım.

"T-Taehyung!"

Taehyung hemen bana sıkıca sarılarak "Sana bir şey oldu diye çok korktum." Deyip yüzüme bakmıştı. Ne diyeceğimi ne yapacağını bilemedim. Şaşkınlığımı üzerimden bile atamamıştım.

"B-Beni nasıl b-buldun?"

"Sen onu boşver de burada ne işin var!"

Bakışlarımı ondan çekip eğdiğimde babam ile annem yanlarımıza gelip "Oğlumu kaçırdığın yetmiyormuş gibi ne hakla buraya geliyorsun!" diyerek benim kolumdan tutup kendi tarafına doğru çekti.

Sanırım bu söz Taehyung'un sinirlenmesine neden olmuş olacak ki kontrolsüz bir şekilde babama bağırmaya başladı.

"Asıl sen ne hakla çocuğu öldüresiye dövüp sokağa attıktan sonra böyle konuşabilirsin!"

"O, benim oğlum! Ona ne yaptığım seni ilgilendirmiyor!"

Taehyung babamın yakasını sertçe tutarak sıkıp boğmaya başlayınca hemen araya girerek onları ayırmaya çalıştım.

"Bana bak!.."

"Taehyung lütfen... Lütfen biraz sakin ol."

"Bence de olsun yoksa birazdan polisi arıyacağım!"

"Zaten polisin yanından geliyorum!"

İşler iyice karıştığında Taehyung'u sakinleştirmenin mümkün olmayacağını anlamıştım. Babama bakıp "baba izin ver onunla konuşayım..." Deyip ondan izin istedim. Eğer bizi 5 dakika bile olsa yalnız bıraktığında işleri daha iyi çözebilirdim.

Babam içeriye doğru gidip bana "git hallet şunu zaten vaktimiz yok!" Diyerek yemek masasına geçip oturmuştu. 

Taehyung'un kolundan tutup bahçeye çıkardım. Ondan uzak bir alana doğru ilerledikten sonra durup bekledim. İçimdeki korku kendini belli etmeye devam ediyordu.

"Jungkook bütün bunlarda neyin nesi oluyor!"

Sesi... Onu o kadar çok özlemiştim ki öfkeli sesi bile kalbimin hareketlenmesine yetiyordu.

"Jungkook! Konuşacak mısın? Ya da dur, eve gidelim orada rahat rahat konuşuruz."

Kolumdan tutarak çıkış kapısına doğru sürüklemeye başlayınca ayaklarımla kendimi durdurmaya çalıştım.

"Taehyung dur lütfen! "

"Hayır durmayacağız eğer durursam o, babanı öldürürüm!"

"T-Taehyung..."

Göz yaşlarımı daha fazla tutamadım. Nefret ediyordum birisinin karşısında ağlamaya. Ama yapamıyordum. Hayatın bana sunduğu bu kaderi yaşamak kolay değildi. Nasıl olurda ona "Git seni artık istemiyorum. Burada ailem ile kalacağım" diyebilirdim.

"Jungkook, beni duyuyor musun?!"

Kafamı kaldırıp gözyaşlarımın hızlıca akmasına izin verdim. Sanırım bunu yapamayacaktım. Ama yapmalıydım. Onun için bunu yapmalıydım. Her ne olursa olsun yapmak zorundaydım.

"Taehyung ben... Ben hiçbir yere g-gitmiyorum."

"Ne demek hiçbir yere gitmiyorsun Jungkook?"

"G-Gidemem... gitmekte istemiyorum."

"Jungk..."

"Taehyung... lütfen git artık buradan. Beni ailemle yalnız bırak. Artık s-seninle yaşamak bile istemiyorum."

Disabled Love/ TAEKOOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin