1 Hafta Önce ....
Kyungsoo dışarda yaptığı arama sonucu bir umut Kai'ye ulaşmayı başarmıştı.
Sehun'a haber verdiğinde ise içinde gittikçe büyüyen korku ve endişeye engel olamamıştı.
Bu endişeyi , alışkın olarak karşılamıştı fakat içindeki korkuya bir türlü anlam veremiyordu. Üzerinde durmak istedi ama bunu yaparsa fazla bencil olurdu değil mi?
Kyungsoo belki de bencildi. Kai'nin hissettiklerini umursamadan hareket etmişti. Bunu sürekli yapan biri değildi , yine de hiç yapmamayı tercih ederdi.
Fakat Kai'yi herkesten iyi tanıyan kişi olarak Kyungsoo , onun "keşke" leri affetmeyeceğini bilirdi. Kai her zaman ki inatçılığıyla 'Madem özür dilicektin , bunu ilk başta yapmamayı düşünmeliydin.' diyenlerdendi.
O da bir insandı ve hata yapabilirdi. Yine de Kai yanlış bile olsa inandığının peşinden giderdi. Zaten bu sayede de Kyungsoo'ya aşkını ilan edip , bugünlere kadar gelmişti.
Şimdi ise Soo nefes nefese kalmış bir şekilde eve gelmişti. Ailesi hala uykudayken sessiz evde dikkat çeken su seslerine yöneldi.
Ne olduğunu anlamak için kapıyı araladığında ise görmeyi beklemediği o resimle karşılaştı.
Sevdiği , onun için kendini bile feda ettiği kardeşi başka bir adama sarılıyordu.
İşte tam o an dünyanın başına yıkıldığını hissetti. Önceden gelen korku hissi ise tüm vücuduna yayılmaya başlamıştı bile.
Yapabileceği tek şey ise 3. bir kişi olarak Kai'ye yardım etmekti.
Günümüz ....
O günden beri Kyungsoo kendini işe , Kai de iyileşmeye vermişti. Nedeni ise Kyungsoo'nun korkusu ... Kai'nin gördüğü görüntüler olmuştu. Sehun ise kafasında dönüp dolaşan geçmişine engel olmak peşindeydi.
Şimdi ise Soo gece boyunca çalışmaktan yorgun düşmüş küçük bir şekerlemedeydi.
Kai ise karşısında duran uyuza bakmaya devam etmişti.
Kai karar vermişti. Sehun'u koruyacak ve o akşamki kovulan kişinin kim olduğunu bulacaktı. Sehun ise geçmişi unutmak için Kai'ye karşı duyduğu zaafı unutacaktı. Ancak bu şekilde ondan kaçardı.
"Merhaba Kai."
"Merhaba Sehun." Kısa selamlaşma uzun bakışlarla olduğu yerde tıkılı kalmıştı. Sehun ise bu bakışlardan rahatsız olup sorunlu Sehun'u ortaya çıkarmıştı.
"Bana daha fazla bakmak istersen içeri geçmemi bekleyebilirsin Kai. Bende biliyorum çok çekiciyim ama kendine bir dur demelisin." Sehun soğuk bakışlarıyla söyleyip içeri daldı. Kai duyduklarına sadece göz devirirken Sehun zorla gizlediği yüzüyle kızarmayı da ihlal etmedi.
"Kyungsoo hyung nerde?" Sehun konuyu dağıtma amaçlı sorduğunda Kai hastalanma sebebi olan öpüşme sahnesini bir anda hatırlayıverdi. Her ne kadar Sehun'a yardım etmek istese de abisiyle arasındaki ilişkiye karşıydı. En önemlisi ise Sehun ilk günkü kadar gıcıktı.
"Bilmiyorum." Kai de en az Sehun kadar düz bir sesle söylediğinde umursamaz bir tavırla kahvaltısına doğru ilerledi.
Aslında Soo'nun evde olduğunu biliyordu ama onun yanına gitmeye cesaret edemiyordu.
Sehun ise ortamdaki garipliği fark edip daha fazla geriliyordu.
"Buraya gelmemden rahatsız mısın?" Sehun mutfağa doğru ilerlediğinde kahvaltı masasına oturup bir anda sordu. Kendi bile sorduğu soruya şaşırırken Kai az daha boğuluyordu.