Medya: Irmak
Keyifli okumalar :)
🍁
Yazar'dan;
Barış ile olan buluşmalarını sonlandırıp eve döndü Atlas. Salondaki koltuğa oturup Oğluş ile beraber televizyondan bir şeyler izlerken yandaki koltukta Ilgaz'ın ruhu belirdi yine.
Ve Oğluş yine havlayıp, garip sesler çıkarmaya başladı aynı zamanda.
"Ah be Oğluşum çok mu özledin sen babayı?" Dedi Ilgaz gülümseyerek.
"O da benim gibi çok özlüyor işte babasını."
"Ama diğer babası yanında. Ve ikiniz beraberken benim gözüm arkada değil."
"Seni o kadar çok özledim ki. Yine gün bitsin de eve gelip bir kere daha yüzünü göreyim dedim.."
"Nasıl geçti günün peki?"
"Babamla maça gittik. Tabii ben Barış'ı da davet ettim."
"Yakınlaşıyorsunuz demek yavaş yavaş?"
"Ne?!" Anında kaşları çatıldı Atlas'ın. Ilgaz ise gülmemek için zor tutuyordu kendini.
"Arkadaş olarak canım yanlış anlama."
"Ha anladım. Farklı anlamlar çıkarma da buluşmalarımızdan. O kadar arkadaş edin, çevren olsun deyip durdunuz zaten. Ben de arkadaş oldum işte Barışla."
"Ee nasıl geçti peki maç?"
"Güzeldi. Hatta Barış sayesinde babamların takımı uzun süre sonra ilk kez gol yemeden maçı kazandı."
"Sanki benden biraz daha iyi oynuyor bu Barış bey."
"Eh biraz." Dedi Atlas eli ile birazcık işreti yapıp gülerek. O gülerken Ilgaz da o güzel ve içten gülüşünü uzun süre sonra ilk kez gördüğü için rahat hissetti kendini.
Fakat o gülüşün geri geldiğini Atlas'a söylemek istemedi çünkü biliyordu, eğer Atlas bunu farketseydi kesinlikle yine duvarlar örecekti önüne. Ve yıllar sonra yeni yeni kendine zaman ayırıp iyi hissetmişken yeniden içine kapanık birine dönüşmesini istemiyordu.
Ki bu küçük bir gülüş için bile çok uzun bir yol katetmişti Atlas.
"Maçtan sonra da işte Barış'ın restoranında oturduk. Biraz onun geçmişinden, ailesinden bahsettik. Barış da ablası da çok acılar çekmiş ama çok güçlü bir şekilde geçmişler o acıların içinden."
"Tıpkı senin gibi Atlas'ım. Sen de çok güçlüsün bunu unutma."
İkisi konuştuğu sırada kapı çaldı ve ayağa kalktı Atlas kapıyı açmak için.
"Allah Allah kim ki acaba?"
"Irmaktır belki."
Şaşkınca Ilgaz'a baktı Atlas. Daha önce kapı çaldığında hiç böyle bir şey duymamıştı ondan.
"Irmak mı?"
"Aylardır onu düşünüyorum nedense. Sanki bir sıkıntısı varmış gibi hissediyorum."
"Yani iyiydi annenlere gittiğimde ama- Neyse dur bir kapıya bakayım çalıp duruyor. Daha sonra konuşuruz Irmak mevzusunu."
Salondan ayrılıp kapıya doğru gitti. Küçük ekrandan kimin geldiğine baktığında gördüğü kişi ile çok şaşırdı. Ardından fazla bekletmeyip açtı kapıyı..
"Irmak?"
"İyi akşamlar müsait miydin? Kusura bakma habersiz geldim ama evde oluyorsun ya genelde ondan haber vermedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Körü [bxb]
Ficção GeralAtlas, beş senedir ölen kocasının hayaleti ile konuşuyordu. Ailesi ise onun yeni bir hayata başlaması, yeniden sevip, acılarını unutması için görücü usulü bir buluşma ayarlamıştı..🥀