KARA KEDİ

Bölüm 4

  İLAHİ BAKIŞ AÇISI
  Karan hızlı bir hareket ile kızın bileğine yapıştı. Döğmeli bileğini iyice ortaya çıkardı. Karan siyah boyların bolca kullanıldığı kedi simgesinin inceledi. Bunun kesinlikle tesadüf olmadığını fark etti o an. Simra'nın kesinlikle kedi ile bir bağlantısı vardı. Simra bunu gayet başarılı bir şekilde gizlemişti.
 
  Simra ani hamleye karşı kaşlarını çattı. Ani tiksinmenin verdiği refleksle bileğini çekip karanın çenesine sağlam bir yumruk geçirdi.
 
  Karan bu hamle ile kafası sağa düştü. Adamın uzun boyu söz konusu olunca zor bir hamleydi. Simra birkaç adım geriledi. Karan hızlıca kendini toparladı. Kaşları çatıldı kızın tepkisine iyice sinirlenmişti. Dişlerini sıkarak resmen tısladı. "Sana zara vermicem. Ama hareketlerin yeminimi içinemem neden olucak."
 
  Karanın o ana közlerinden ateş püskürdüğü gayet belli oluyordu. Simra geriye doğru bir adım daha atınca sandalyeye düştü. Karanın gözleri kapandı derin bir nefes aldı. Kendini sakinleştirmeye çalıştı.
 
  Hışım ile ağızından çıkan kelimelerden bu peki işe yaramadığı anlaşılıyordu. "Şimdi bana kedinin kim olduğunu ve neden adamlarımı öldürdüğünü hemen anlatıyorsun."
 
  Simra bu hamlenin üstüne kaşlarını çattı. Düştüğü sandalyeden kalktı. Kendine güvenini toparladı. "Hayır." Sesi netti kendine güvenini toplamıştı. Karan Simra'ya doğru bir adım attı.
 
  "Sen bunu oyun mu sanıyorsun. Bak ne biliyorsan söyle. Elini kolunu sallayarak çık git sonra. Bana bildiklerini anlatmadan seni bırakmayacağım." Karan her cümlede kıza bir adım yaklaştı şimdi aralarında çok az bir mesafe vardı.
 
  Simra omuzlarını dikleştirdi. Yakınlığı umursamamaya çalıştı dikkatini sinirine yönlendirdi. Şuan korkamazdı yoksa bütün pilanları çöp olacaktı. "Bende tekrar söylüyorum hayır. Sana hiç bir şey anlatmayacağım."
 
  Karan hışımla kızın kolunu tutu. Gözlerini simra'ya dikti sesini alçak tutmaya çalıştı. "Peki o zaman konuşana kadar seni bir süre misafir edelim madem."
 
  Simra karanın dedikleri karşısında hızlıca adamı itirdi. Bu hareket adamın sadece bir adım atmasına neden olmuştu ama kolunu halla sıkıca kavrıyordu. Simra debelenmeye ve adamın elinden kendinin kurtarmaya çalıştı.
 
  Adam arkaya doğru baktı. "Bana ip ile torba getirin hemen." Resmen depo sallandı adamın bağırmasıyla. Siyah takımlı adam karanın isteklerini hızlı hareketler ile temin etti.
 
  Karan simrayı döndürdü bileklerini bağladı. Simra pes etmedi tekme atıyor kaçmaya çalışıyordu. Taki başına torba geçirilene kadar. O ana dehşete kapıldı. Korkuyu iliklerine kadar hissetti. Gözünden birkaç yaş damlası aktı.
 
  Simranın o ana aklından geçenleri karan asla tahmin edemezdi. Karan simranın kolunu tutu simrayı deponu çıkışına sürükledi.
 
  SİMRA
 
  Kafamada tehlike çanlar çalışıyordu resmen. Hemen burdan kaçması gerektiğini düşüncesi çıkmadı kafasında. Simra o sırada ağızına hangi küfür gelirse söylüyordu. Dediklerinin pek farkında da değildi.
 
  Araba kapısının açılma sesini duydu içeri itildi. Kapı kapatılıdı.Hışım ile diğer kapı olduğunu düşündüğü yere yöneldi. Kapıyı açtı ön koltuktan kapı açılıp kapanma sesi geldi kulağına. Biri adımımı atmadan beni tekrar içeri itip kapıyı kapatı ve araba kitlendi.
 
  "Piç herif buna adam kaçırma derler. Derhal beni bırakıyorsun. Seninle hiç bir yere gelmeyeceğim."
 
  Hala debeleniyordum arkamdan bağlı olan ellerimi çözmeye çalışıyordum. Lanet olsun ki başarılı olduğum pek söylenemezdi.
 
  "İnan bana minik güvercin adam kaçırma en hafif suçum oldur. Kedi hakında bildiklerini de anlatırsan gayet seni salarım ne zaman konuşursan o zaman gidersin."
 
  Karanının sesi sol ön koltuktan geliyordu. Sesi halla sinirliydi. Tam o an elime keskin bir şey değdi ucu sivri ve kesikini. Bunu elimdeki ıslaklıktan anladım elim kesilmiş ve hafif sızı vardı.
 
  Keskin şeyi aldım ipleri kesmeye başladım bir dakika gibi bir süre sonunda ellerim özgürdü. Oturduğum koltukta öne kaydım. Bacaklarım ile karanın oturduğu koltuğu hasetim. El fireninin tam önümde dolduğunu anladım.
 
  Hızlı hareket etmem gerekiyordu süratini bilmiyordum çok az vaktim vardı. Arabanın durduğunu hissettim karan tarafında bir hareketlenme yoktu. Işıklarda olmalıydık araba kalktıktan hemen sonra fireni çekip hızlı bir hamle ile kapıyı açmam gerekiyordu.
 
  Araba haraket ettti birkaç saniye sonra bir elim firene bir elim başımdaki torbaya gitti. Fireni çekip torbayı indirdim. Karan ani hamlem karşısında şaşırmıştı. Arkadan bir araba çarptı kendimi zor topladım. Hızlıca sol ön koltuktan arabanın kildini açıp kendimi dışarı atım ve koştum.
 
  Olabildiğince hızlı arkama bakma cesaretini gösteremiyordum sol tarafımdaki ara sokağa girdim. İlerde bir gurup insan vardı sokak lambasının gölgesini düşürmesinden anlaşılıyordu.
 
  İlerdeki gurup bana bakmaya başladı tam çok az mesafe vardı biri beni yakaladı. Hışım ile dönüp adama baktım karanın dudağını patlatmıştım. Kaşında da bir kan izi vardı.
 
  "Bir yere mi kaçıyorsun minik güvercin." Karana bir tane daha indiricektim ki kolum havada kaptı ve kıvrak bir hamle ile ters döndürdü.
 
  "Siktiğimin orospu çocuğu bırak beni." Daha cümlem bitmeden bileklerimi öyle bir sıktı ki gerçekten o ana kadar beni tutarken tüm gücünü kullanmadığını anladım.
 
  Yavaş hareketlerle dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. "Bir daha asla anneme küfür ettiğini duymayacağımı. İkinci küfrün o güzel başının tam ortasında açılan bir delik ile biter anladın mı beni."
 
  Sinir ile bir şeyler geveledim. Sanki yapabilirmiş gibi bileklerime biraz daha baskı uyguladı. "Anladın mı dedim."
 
  Ağzımdan açınında etkisi ile titrek bir sesle anladım kelimesi çıktı. Sonra ilerdeki gurupta hareketlenme oldu bize doğru gelmeye başladılar.
 
  Kafamda kurtuluş diye parladı onlara zara vermezdi. Hedefi bendim ve bu arkadaşlarda bana yardım ederlerdi. En azından polisi ararlar veya bir şey yaparlardı sonuçta karan tekti.
 
  "Hey bilader kızı bırak." Karanın kasılan kaslarını sırtımda hissetim o anda kıçımın dibinde olduğunu dank etti kafam." Kendi işine bak çocuk işime burnunu sokma."
 
  İlerideki gençler bize doğru gelmeye başladı yaklaşık 6-7 kişilerdi." Kızı bırakırsan kendi işimize bakarız ." Dedi içlerinden deminde konuşan çocuk. En fazla 17 yaşındaydı üstündeki üniformadan okula gittiği belliydi.
 
  Arkamdan karanın sinirli nefes alma sesi geldi. Bileklerimi tek elinde tutu. Diğer eli bir şeyler yaptı sağ tarafımdan bir klik sesi duydum. Sağ tarafımda silahı gördüm.