senin tarafından dışlanmayı ben seçmedim.
o kızın, hakkında harika şeyler duyduğu kulübü ben kurdum.
iki mezar bir silah
ama ben "o" kişi değilmişim...
Belindeki sızı ile rahatsız uykusundan gözlerini açmak zorunda kalmıştı Sirius. Bahçenin sallanan koltuğunda uyuya kalmış olmalıydı. Belki de Kreacher'ı o evde bırakmamalıydı.
Koltukta doğrulup esnediğinde güneş gözlerini acıttı. Saat kim bilir kaçtı? Bugün Harry gelecekti ve onu böyle görsün istemezdi. Bugün her şey kusursuz olmalıydı. Yeni evlerinde Harry ile beraber ilk kez arkadaşlarını ağırlayacaklardı. Sirius'da mutluydu elbet ama Harry'nin heyecanı onu daha çok ilgilendiriyordu.
Moody'nin (adama duyduğu minnet asla bitmeyecekti artık) Peter'ı yakalamasının üstünden 1 ay geçmişti. Mahkeme 3 gün sürmüş ve Sirius'un tüm suçlardan aklanması ile sonuçlanmıştı. Dumbledore ve diğer yoldaşlık üyeleri de şahitlik yaptığı için Sirius hepsine minnet duyuyordu. Yavaş yavaş tüm sihir dünyası suçsuz olduğunu öğreniyordu. Hala Sirius bir dükkana girdiğinde korkan oluyordu ama bunun zamanla biteceğinden emindi.
Mahkeme sonucundan sonra zaten daha önceden baktığı birkaç evi Harry'e göstermişti. İkiside ortak bir noktada buluşmuş, şehir dışında 2 katlı bir evi satın almıştı Sirius. Evin en güzel yanı Gryffindor ortak salonundan bile büyük bir bahçesi vardı. Sirius şimdilik rastgele bir şeyler alıp dekore etmişti ama Harry tatil için geldiğinde beraber dekore edeceklerdi. Artık istediğini yapabilirdi. Özgür bir adamdı. Harry'i yanına almıştı. Çokta mutluydu. Ama bir şey, her mutlulukla güldüğünde onu durduruyordu.
Remus.
Mahkemede şahitlik yaptığından beri onunla konuşmamıştı. Sözde Harry için anı havuzu yapacaklardı ama onun içinde gelmemişti. Üstelik beraber geçirdikleri o gecenin ardından Sirius artık bir şeylerin daha kolay olacağını düşünmüştü. Yanıldığını her zamanki gibi sonradan anlamıştı. Remus'a sinirliydi. Bir gelip bir gidiyordu. O gece sarhoş olması bir şey değişitirmezdi. Sirius, Remus'un ne kadar içerse içsin sevmediği birinin yanında mantıksız davranmayacağını bilirdi. Ama adam sanki hiç kendisini öpmemiş, hiç onunla dakikalarca dans etmemiş gibi davranıyordu. Yine de gelip Sirius'a sadece sarılsa bile yumuşayacağını biliyordu. Böyle olmak çok sinir bozucuydu.
Evine gitmeyi çok sonradan akıl etmişti. Öyle ki şu an Remus'un yoldaşlık için bir görevde olduğunu biliyordu. Görevi hatırlayınca daha da sinirlendi. Voldemort'un kurtadamları yanına çekmesi ile ilgili bir durumdu ve Remus tek gitmesin diye yanında Tonks'ta görevlendirilmişti. Ne saçma! Onca üye içinden özenle seçilmiş gibi Tonks gitmişti Remus ile. 1 haftadır yoklardı. Arthur'un dediğine göre bugün döneceklerdi. Yemeğe onlarda davetliydi. Ona kalsa Tonks'u çağırmazdı ama Harry çoktan o kızı çağırdığı için bir şey diyememişti.
Üstelik Harry'nin Remus üzerinden birkaç imasını da yakalamıştı. Tabiki de o öpücüğün masum bir şey olduğunu düşünmemişti. O gece gören kimse düşünmezdi. Sadece kimse bozuntuya vermemişti. Şimdi ise Sirius'un anlatmasını bekliyor olmalıydı. Yoksa durduk yere gelip "Ah Sirius senin karşı odan boş orayı da Remus için mi ayarlasak" gibi saçma laflar atmazdı ortaya. Bazen James ile olan benzerliği onu cidden ürpertiyordu. Neyse ki bu akşam yemek sonunda Remus ile konuşabilirdi. Artık olanları netleştirmeleri gerekiyordu. Yeterince zaman kaybetmişlerdi, Sirius daha fazla kaybetmek istemiyordu.
İçerideki şömineden gelen ses ile gülümsedi. Harry gelmiş olmalıydı. Bugün için Dumbledore Harry ve arkadaşlarına izin vermişti. Harry erkenden gelip yardım edeceğini söylüyordu. Öğrenmişti ki vaftiz oğlu dahil tüm arkadaşları onun yemek yapamayacağını düşünüyordu. Aslında haklılardı ama bunu itiraf etmezdi. Hızla kalkıp mutfağa açılan boydan cam kapıdan içeri girdiğinde vaftiz oğlunu görünce gülümsemesi büyüdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the black dog - wolfstar
Fiksi Penggemar"Evet millet sanırım hepinize söyleme zamanımız geldi ben ve Remus birlikteyiz!" Yoldaşlık üyeleri ve hatta vaftiz oğlu dahi Tonks ve Remus'u tebrik ederken Sirius Black nefes almakta güçlük çekmeye başlamıştı. 14 yılda değişen şeyler yüzüne çarpma...