𝑇𝑢 𝑀𝑒 𝑀𝑎𝑛𝑞𝑢𝑒𝑠 | 𝑻𝑨𝑬𝑲𝑶𝑶𝑲

2.4

Herkese merhabaa bu bölümün başı azıcık accık 🤏🏿 +18 içeriyor. Eğer rahatsız olursanız bölümün başından ***** şu işareti gördüğünüz yere kadar atlayabilirsinizz

Oy verip yorum yapmayı unutmayınn!!

İyi okumalarr

~

Jungkook

Elimi daha hızlı bir ritimle hareket ettirirken yüzümü yastığa daha fazla bastırarak inlememi boğuklaştırmıştım. Kapalı gözlerim kendimi daha erotik bir ortamda hissettirirken alt dudağımı dişlemiştim. Gelmeye çok yakındım.

Belki Taehyung'la daha farklı ve sevgi dolu bir şekilde eş çıksaydık ve yakınlaşsaydık şu an bu penisimi saran eller; kendi elim değil, Taehyung'un eli olurdu.

Şu an bu ortamda düşünmek isteyeceğim son şey bu olurken zihnimi kontrol edemediğim için sürekli ona gidiyordu aklım.

Kendi müstakil evimde olmama rağmen sebepsiz yere tutmaya çalıştığım inlemelerim sanki birisi duyacakmış gibi bir tedirginlikle  çıkıyordu ağzımdan.

Belki kendimi kasmayı bıraksam daha rahat bir şekilde gelecektim fakat bu hareketim beni daha güvende hissettiriyordu. Bu işi eşimin görmesi gerekirken kendi elimle halletmem kurdumun hoşuna gitmese de ses etmiyordu.

Ben de çok meraklı değildim liseli ergenler gibi kendimi çekmeye. Ama gidip de gurursuz gibi beni sikmesi için ona yalvaramazdım ve bir başkasıyla da birlikte olamazdım.

Bu işte en zararlı çıkan ben olacaktım galiba.

Ben düşüncelerimle boğuşurken hala hareket eden elime göz attığımda vücudumda bir an da yayılan hisle az önceki sakinliğimden çıkıp kaşlarımı çatarak belimi havaya kaldırmıştım. Bununla eş zamanlı olarak bacaklarımı da daha fazla iki yana ayırıp, dizlerimi kendime doğru çektiğimde göz bebeklerime kadar titremiştim.

Bir elim hareketine devam ederken diğer elimle yatağın siyah çarşafını sıktığımda gelen patlama hissiyle istemsizce dilim hafif dışarı doğru çıkmış ve gözlerim kaymıştı.

Bununla beraber aniden beklediğim an geldiğinde fışkırırcasına bırakmıştım tüm menilerimi karnıma doğru.

Penisimi, son damlasını akıtana kadar okşadığım sırada yaşadığım orgazmın etkisiyle titreyen bacaklarımı uzatıp ellerimi de iki yana salmıştım.

İşte bu an gerçekten berbat bir histi.

Bu yüzden bunu yapmaktan fazlasıyla nefret ediyordum. O an iyi hissettirse de sonrasında kendi kendimi rahatlatmış olmanın verdiği utanç verici eziklik hissiyle günümü geçiriyordum.

Ve şimdi de güne bu şekilde başladığım günlerden birisiydi...

*****

"Kızlaar duydunuz mu!? Chase Atlantic grubu bizim şirkete geliyormuş."

Yanından geçtiğim kız grubundan işittiğim kadarıyla bizim delta yamuğu ve dadaşları bizim şirkete geliyordu.

Sebebi neydi ki?

Ben miydim acaba? Ay yok be. Kim benim için onca yıllık şirketinden ayrılır. Neyse umarım hiçbir zaman yüz yüze gelmeyiz.

Ona karşı içimde biraz sevgi olsa da bu hareketlerini anlaması için ona bunu anlayana kadar mesafeli yaklaşacaktım. Hatta hiç muhattap olmayacaktım. Ve benim irademe karşı koyup bunu yapmam için de onunla karşılaşmamam gerekiyordu.

Kafamı iki yana sallayarak kendime geldiğimde düşüncelerimden sıyrılıp bizim prodüksiyon odasına girmiştim.

Karşılaştığım boş odayla kaşlarımı çattığımda içeri tamamen girip kapıyı örterek her hangi koltuklardan birisine oturup telefonumu çıkarmıştım.