Merhaba sevgili okuyucularım! 4. bölüme geldik, ve işler artık yavaş yavaş ilginçleşmeye başlıyor diyebilirim! Efsun, lanetli odaya ikinci kez dönme kararı alıyor. Bu, onun geçmişle yüzleşmesi ve kendini bulma yolculuğunda en büyük adımlardan biri olacak. Ama tabii ki, bu sefer yalnız değil! Yanında ona destek olmaya karar veren kuzenleri de var. Bir yandan korkularını yenmeye çalışırken, bir yandan da işin içine biraz mizah kattık. Yani, arada kahkahalarınız da eksik olmayacak!
Bölüm boyunca Efsun ve arkadaşları, kapının ardında gizlenen o karanlık sırrı çözmeye bir adım daha yaklaşıyor. Ama neyi bulacaklarını tahmin bile edemiyorlar! Karanlık sırlar, eski defterler açıldıkça, her karakterin aslında bir şekilde bu gizemli odaya bağlı olduğunu fark edeceğiz. Her biri farklı bir yönüyle Efsun'un hikayesine dahil oluyor ve bu yolculukta kendi kişiliklerini yansıtan eğlenceli, hatta bazen komik anlarla Efsun'a eşlik ediyorlar.
Efsun'un saplantılı aşığı Karun da bu bölümde gizemini koruyarak sahneye adım atıyor. Peki, Karun gerçekten kim? Kötü biri mi, yoksa Efsun'a yardım etmek isteyen biri mi? Hepiniz gibi ben de bu sırların açığa çıkmasını sabırsızlıkla bekliyorum.
Bu bölümde biraz korku, biraz komedi ve bolca gizem var. Umarım sizler de benim kadar heyecanla okursunuz. Hazırsanız, hadi başlayalım!"
-----
Derin bir nefes aldım, sanki odadaki soğuk hava ciğerlerime dolmuştu. Karun'un sesi odayı doldururken bile, kalbimde bir kararlılık vardı. Evet, ürkütücüydü; sanki her kelimesi, her nefesi üzerime ağırlık bırakıyordu. Ama bu laneti onun istediği gibi çözmek zorunda değildim. Sandığı açıp elime aldığım rulo, titreyerek ellerime uyum sağlamış gibiydi. Sanki bana ait bir şeydi ama aynı zamanda beni taşıyamayacağım bir yola sokuyordu."Bu oyunu senin kurallarınla oynamayacağım, Karun," diye fısıldadım. İçimdeki öfke güç buluyordu. Sandığın etrafında döndüm, ruloyu dikkatlice açtım. O anda sanki benden başka herkes susmuş, odada yalnızca rulo ve ben kalmıştık.
Arkamdaki ayak seslerini duyunca bir an duraksadım. Emir, Mira, Alara ve Arda yanımdaydı, onların desteğini kalbimde hissedebiliyordum. Göz ucuyla baktığımda, onların yüzlerindeki endişeyi gördüm, ama aynı zamanda gözlerindeki kararlılığı da. Bu, bizim savaştı. Herkes bir an nefesini tutmuş, benim ne yapacağımı bekliyordu. Kendimi toparlayıp ruloya odaklandım. Üzerindeki semboller... bir şekilde bana hitap ediyordu, sanki konuşuyorlardı.
"Bu laneti çözmenin yolu karanlıktan geçip ışığa ulaşmaktan geçiyor," diye mırıldandım, ruloyu çözmeye çalışırken. "Ama kalbimdeki bağlardan vazgeçmezsem... ışık beni kabul etmeyecek." Bu ne demekti? Kalbimdeki bağlar... Onlardan vazgeçmem mi gerekiyordu? Hayır. Karun bunu istiyorsa, bir oyunun içindeydik demekti. Bu laneti çözmenin bir başka yolu olmalıydı.
Arda bir adım öne çıktı. "Efsun, bu yol gerçekten güvenilir mi?" diye sordu, sesi sakin ama endişeliydi. Ona baktım, gözlerinde endişe ama aynı zamanda bana olan güven vardı. Onlara bir açıklama borçluydum ama gerçek şu ki, ben de tam olarak neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmiyordum.
"Bilmiyorum," diye itiraf ettim. "Ama denememiz gerek." O an, Karun'un gölgelerinin odanın dört bir yanını sardığını fark ettim. Soğuk, sinsice yayılıyordu. Karun yine burada; sesi, gölgeleri, nefesi...
"Karun!" diye seslendim, artık ona meydan okumaktan çekinmeyerek. "Senin istediğin gibi bir kaderi kabul etmeyeceğim! Bu laneti senden farklı bir yolla çözmeye karar verdim."
Bir kahkaha yankılandı, Karun'un ürkütücü sesi odada dalgalandı. "Cesursun Efsun, ama naif... Planımı bozabileceğini mi sanıyorsun?"
Bir an bile tereddüt etmeden, "Evet," dedim, sesimden yükselen güven beni bile şaşırttı. "Bu oyunu sona erdireceğim. Hem de benim kurallarımla."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetli Oda
Misterio / Suspenso"Lanetli Oda" Efsun Karaca, çocuk yaşlardan beri şöhretin ve kameraların ışığında büyümüş, güçlü ve cesur bir kadın. Onu hayran bırakan başarılara, zorlu işlere rağmen, geçmişinin karanlık gölgeleri peşini hiç bırakmamış. Efsun, uzun zamandır unutm...