21. bölüm

993 165 18
                                    

Sertaç arabaya yaslanıp onu bekleyen sözlüsünü görünce pıtı pıtı yanına koştu. Özgür arabadan ayrılıp koşan genci bir anda kucaklayınca onlarca insanın bakışları onlara döndü.

Önce yanaklarını öptü, sonra birkaç öpücük de bayıldığı gıdıktan çaldı. Kıskançlıkla onları izleyen onlarca gözü hiçe sayıp güzel bebeğini arabanın kaputuna oturttu ve bacaklarının arasına girdi.

"Çok mu özlemişsin beni?" Sertaç bariz bir şımarıklıkla konuşunca dudakları iki yana kıvrıldı Özgür'ün.

"Öldüm özleminden bebeğim, ne diyorsun?" Sertaç kafasını sağ omzuna doğru yatırıp gülümsedi, Özgür elini kalbine atmıştı.

"Ayyy, ne oldu... kalbin mi ağrıyor?" Endişeli sesle sırıtıp gencin elini kendi kalbine dayadı.

"Sen her gülümsediğinde hızlanıyor, senin koşuşun gibi seke seke sana gelmek istiyor sanki...." Sertaç 'yaaa' diyip kalbinin üstüne hafifçe vurdu.

"Dursun durduğu yerde, ben onu oradan da severim." Eğilip başını hızlı hızlı atan kalbe dayadı ve fısıldadı.

"Sakin ol tamam mı, yerinde dur ve sakin ol..." gerçekten sakinleşen kalp atışlarıyla kocaman gülerek sözlüsüne baktı.

"Bak gördün mü, beni dinliyor..." Özgür derin bir nefes alıp gülümsedi.

"Sahibi sensin, tabi dinler..." Sertaç bu sözlerle yeniden kızarınca yanakları iri eller tarafından kavrandı, dudakları balık gibi açılıp kalmıştı.

"Bir kez öpsem, kalbim yerinden fırlar mı acaba?" Burunlarını birbirine sürtüp onu kucağına aldı ve sağ koltuğa oturttu.

"Ni-nişandan sonra öp tamam mı? Şimdi değil..." Özgür sadece kafa salladı, onu sevdiği kadar saygı da duyuyordu.

Eğer Sertaç nişandan sonra diyorsa, beklerdi... zaten ay sonunda nişanları olacaktı...

Onu iki yıl beklediyse, iki hafta çabucak geçerdi....

Geçmiyordu...

Nişana dört gün kalmıştı, ama geçmiyordu...

Her gün Sertaç'ın yanında olup, bıcır bıcır konuşan, durmadan koynuna sokulup sarılan bebeğini öpememek ölüm gibiydi...

"Sertaç... bir kez öpeyim... lütfen..." Sertaç kafasını iki yana salladı, onsekiz olduğunda annesine söz vermişti çünkü...

Nişanlı olmadan öpüşmek yoktu, neyse ki başka bir söz vermemişti çünkü Özgür'e yapacağı onlarca şey vardı kafasında.... ilki o kaslı bacakların üstüne atlayıp kucağına oturmak olacaktı...

Mükemmel görünen boynunu da öpmek istiyordu, hatta bebek gibi emmek...

Özgür ise onu utanıyor sanıyordu, utanamayacak kadar çok arzuluyordu Sertaç onu... karnına kramplar giriyordu onunla ilgili hayaller kurdukça...

Bazı geceler rüyalarına dadanıyordu, kaslı ve yakışıklı sözlüsü... onu öpücüklerle tahrik edip öylece bırakıyordu...

Karnına giren kasılmayla inledi, yine ayın o zamanı gelmişti ve ağrısı başlıyordu. Yüzü buruştu, hemen koşup pedini taktı ve klozette oturdu. Nedense klozette oturmak ağrısını azaltıyordu...

Oflayarak kalkıp mutfağa gitti ve sıcak su torbasını hazırladı, abur cubur çekmecesini açınca şok oldu... tüm çekmece bomboştu...

"Of abi yaaa..." diyerek salona gitti ve ayaklarını uzattı, battaniyesini de üstüne çekti. Telefonuna gelen mesajla yutkunup dolu gözlerini sildi ve duygusallığı bir kenara bırakmaya çalıştı.

Özgür 2 : Güzelim, okula gitmiyor musun bugün...

Bekliyorum yoksun

Sertaç : Şey oldu da

Gidemeyeceğim bugün

Karnım ağrıyor çok

🥺🥺

Özgür 2 : Ne oldu güzelim

İlaç falan alayım mı sana

Yada acile gidelim istersen

Sertaç : Yok öyle bir şey değil

Her ay olan şey işte

Erken oldu bu ay biraz

O yüzden ağrım var

Özgür 2 : Tamam güzelim

İhtiyacın olan bir şey var mı?

Yada canının istediği

Ağrına iyi gelecek bir şey

Sertaç : Şeyyy🫣🫣

Çikolatam kalmamış hiç

Bir de canım bir şey istiyor

Özgür 2 : Söyle güzelim

Hemen alıp getiririm ben sana

Ne istiyormuş bebeğimin canı

Sertaç : 🥰🥰🥰🥰

Ayyy, alacak mısın gerçekten

Özgür'ümmm

Ananas suyu çekti canım

Ama çok çekti yaaa

Özgür 2 : Kurban olurum canına

Beş dakikaya geliyorum

Özgür yoluna kurbanlar olsun

Sertaç : 🥰😍🙈🙈🙈


Özgür ama hangisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin