Alaz yüzüne düşen bir tutam saçla ve yanağına kondurulan öpücükle kırpıştırarak gözlerini açtı. Kendisine boncuk boncuk bakan gözleri gördüğü an gülümsedi. ''Günaydın bebeğim.''
''Günaydın mı kaldı Alaz? Bir an hiç uyanmayacaksın sandım!''
''Bütün gece suyumu çıkardın ondan olabilir mi?'' Asi kıkırdarken kendini tekrar yatağa bıraktı ve bu kez Alaz onun üstüne çıktı. ''Çok özlemişsin beni onu fark ettim.'' Asi yine kıkırdarken kafasını sallayarak onayladı.
Alaz dudaklarına eğilip yoğun bir öpücük bıraktı. ''Alaz senden bir şey rica edebilir miyim?''
''Tabi ki bebeğim.''
Asi Alaz'ın yanağını okşarken konuşmaya başladı. ''Tolga'ya bu İzmir meselesini söylemem gerekiyor ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Sonuçta iş yapıyoruz ve ben bir anda ben taşınıyorum artık bırakmam lazım demek zorundayım... Benim yerime sen konuşabilir misin?''
''Konuşurum ama bunu senin yapman daha doğru olur.'' Alaz elini Asi'nin saçına koyup okşamaya başladı. ''Sonuçta onunla ilk sen anlaşmıştın ve durumumuzu anlatırsan Tolga'nın ters bir şey söyleyeceğini düşünmüyorum. Tam aksine benim konuşmam daha saçma olur ve kendisi konuşmaya bile tenezzül etmemiş sevgilisini göndermiş der... Ben olsam öyle derdim açıkçası.''
Asi ikna olarak Alaz'ı onayladı. ''Alaz peki sence İzmir'de de böyle bir iş bulabilir miyim?''
''İstersen benim yanımda da çalışabilirsin-''
''Ay hayır.'' dedi Asi anında. ''Patron lise bile okumamış sevgilisini torpille işe sokmuş dedirtmem ben.''
''Asi ne alakası var-''
''Alaz bu konuda kararım asla değişmeyecek o yüzden hiç ısrar etme. Senin yanında çalışmam. Hem ben yine şarkı söylemek istiyorum... Çok seviyorum şarkı söylemeyi.''
Alaz bunu duyunca daha fazla ısrar etmek istemedi. ''Oraya gittiğimizde araştırırız yine bu tarz şarkı söyleyebileceğin bir mekan buluruz.'' İçinden bulamazsak da ben açarım sana o mekanı dese de sesli dile getirmedi Alaz. Asi sevinçle gülümserken Alaz bir kez daha Asi'yi öpmek için yüzüne eğilince kızdan duyduğu ''Hiiii!'' sesiyle yerinden sıçradı.
''Yine ne oldu?''
''Dün çocuklara söz vermiştim size hamburger yapacağım diye! O kadar olay oldu ki aklımdan çıkmış... Beklemişlerdir beni.''
''Tamam bugün yaparsın.'' dedi Alaz rahat bir tavırla. ''Birlikte yaparız hatta.'' Alaz emellerine ulaşamayacağını anlayınca Asi'nin üstünden kalkıp yatakta doğruldu. ''O zaman önce kahvaltı yapıyoruz sonra çocuklara hamburger yapar götürürüz. Sonra Tolga'nın yanına gideriz sen onla konuştuktan sonra da seni evine bırakırım eşyalarını toplarsın. Sen Tolga'yla konuşurken ben de Yaman'ın yanına giderim - sen haklıydın bir açıklamayı hak ediyor.''
Asi onaylayarak yataktan doğruldu. ''Önce bir duşa gireyim sonra hemen kahvaltı yapalım o zaman.''
''Ben de duşa gireceğim.'' dedi Alaz ve çekinmeden yataktan çıktı. ''Bir sürü işimiz var bugün tek tek girersek çok oyalanırız. Beraber girelim.''
''Ha sen şu an vakit kaybı olmasın diye beraber duş almak istiyorsun yani... Asla başka bir amacın yok.''
Alaz kahkaha atarak yatağın diğer tarafına gelip Asi'yi kucağına aldı. ''Tabi ki başka amaçlarım da var.''
*
''Alaz sen kes şu ekmeği ben beceremedim.'' Alaz kafasını sallayıp Asi'nin elinden ekmeği aldı. İkili duştaki ufak kaçamaklarından sonra kahvaltı hazırlamaya üşendikleri için dışarıda kahvaltı yapmışlardı. Eve geçerken markete uğrayıp gerekli tüm malzemeleri aldılar ve vakit kaybetmeden hamburger yapmaya koyuldular. ''Alaz giderken içecek de alalım mı? Kuru kuru yemesinler.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the great war | aslaz
Novela JuvenilKurtarıcısına aşık olan Asi, aşkına karşılık bulduğu bir evrende yine de Alaz'a aşık olur muydu?