"Bu saate kadar neredeydin? Telefonun niye kapalı?" Sakura eve girme saatini geçiren Takemichi'yi kapıda yakalayarak soluklanmasına dahi izin vermeden sorguya almıştı.
Tanaka ailesinin uyması gereken aptalca bazı kuralları vardı. Çocuklarının yaşının kaç olduğu fark etmeksizin bu kuralları aşan olursa ceza alıyordu. Kojiro için komik bir durum olduğundan zaten baş kaldıran ilk ve tek çocuktu.
Takemichi açıklama yapmasına izin vermeden annesinin kendi kendine tartışma çıkaracağını biliyordu. Bu yüzden sessiz kalarak ayakkabılarını çıkarıp terliklerini giydi.
"Evde olman gereken saati biliyorsun değil mi?" Sakura koluna yapışarak yüzüne bakması için sarstı. Takemichi bu muameleden bıktığı için gözyaşlarına boğulmuştu. İçinde bulundukları hayat seçimi bile anne ve babasına aitti. Daha önce hiç bu kadar çaresiz hissetmemişti.
"Anne lütfen.."
"Saatin kaç olduğundan haberin var mı?" Akane her ne kadar müdahale etmek için yanlarına yaklaşmaya çalışsa da Sakura geri odasına gitmesi için öfkeli bakışlarını kızına çevirdi. Bazen bir şey söylemesine bile gerek yoktu. Tek bakışı korkutarak geri adım atmalarına yeterdi.
"Kojiro gibi mi olmak istiyorsun?"
"Ne varmış bende?" Kojiro kaşlarını çatarak annesinin karşısına dikilirken Akane büyütmemesi için kardeşine gözleriyle yalvarıyordu. Anneleri haksız bile olsa bunu asla kabul etmezdi.
"Hem ne bağırıp duruyorsun çocuğa? İki dakika geç kaldı diye ruhunu emdin resmen."
"Onları da sen yoldan çıkarmaya çalışıyorsun zaten. Kendin pislik içindesin diye kardeşlerini de aynı hayatın içine sürükleyemezsin."
"En azından ben kendi kararlarımı verebiliyorum."
"Verdinde ne oldu? Okumaya bile gözün yemedi. İt gibi sokaklarda geziniyorsun."
"En azından benim nerede gezdiğim belli. Senin çocukların nerede?" Sakura kuyruğuna basılmış kedi gibi, bir karşılık veremeyeceğinden tokat atarak Kojiro'yu susturmaya çalıştı.
Takemichi kendisi yüzünden bu raddeye kadar geldikleri için suçluluk duyuyordu. Kojiro tokat yediği yanağına elini götürüp acısını bastırmaya çalıştı.
"İyi ki onlar seninle değiller."
"Kojiro sus lütfen." Takemichi koluna yapıştığı abisinin ağzını kapatmaya çalışarak özür dilemek için annesine döndü.
"Benim hatam. Özür dilerim anne."
"Benim ne yaşadığımı bilmeden yorum yapmak senin haddin değil. Şu arsızlığı bir bırak artık."
"Anne gel biz odaya geçelim hadi." Akane koluna girdiği Sakura'yı odasına götürmek için çekiştirirken bakışları daha fazla bir şey söylememesi için kardeşini uyarıyordu.
Her ne kadar hayatları konusunda ki tartışmada Kojiro haklı olsa da ilk evliliğinden olan çocuklarıyla vurmaya çalışması doğru değildi. Sonuçta Sakura onlara geçmişte ne yaşadığını anlatarak mağduriyetini göstermişti.
Her ne kadar doğru olmayan kısımlar olsa bile kendisini kötü gösterecek hali yoktu. Kojiro buna bile inanmadığı için zaten hep dışlanan çocuk olmuştu.
"Anlatmak istediğim buydu işte." Kojiro artık ipleri kendi ellerine almaları için kardeşlerine sürekli akıl vermeye çalışıyordu. Şimdiye kadar kendisini ciddiye alan tek kişi Seishu olmuştu.
Anne ve babasına söylemeden çalışmaya başladıktan sonra soyadını değiştirerek kendi hayatını şekillendirmeye çalışıyordu.
Ve bir kaç gündür Chifuyu'nun da eskisi kadar söz dinlemediğini fark ettiği için bildiği yoldan devam etmesi için dua ediyordu. Bir aptallık yapıp tekrardan eskiye dönerse bu defa ipler tamamen elinden kayıp giderdi.