♤8. Bölüm♧
~ Tozlu Parçalar~Ürpertici savaş çığlıkları kulağımda duyuluyordu. Ateşler büyüyor ve kılıç çekme sesleri ve bağırışları kulağımda bir çınlama olmuştu.
Odadaki perdeyi çektiğinde ise gökyüzü geceyi gösteriyordu . Azıcık olsa doğudan gelen küçük bir ışık güneşi simgelesede daha ne bir güneş nede bir sesler duymuştum . Başlamamıza az zaman kalsada yinede herkes işinin başındaydı. Evetorna' nın Kuzey Dağlarında dinlenmiş hepimiz ise yakından küçük bir karınca gibi görünen evleri görüyor hemde Kuzey Dağından olan Xazy köyüne düzenleyceğimiz baskınlar vardı. Muhafızlar bizim saldırıları için her köyü arayıp korumaya çalışıyor, beyaz giyimli, siyah maskeli olan İzikolular ise ormanları tarayıp duruyorlardı. Bizleri aradıkları belliydi. Büyük Cam kırak köyünden kaçan köylüler Xazy köyüne geldikleri belliydi. Ama bu çok zor olamayacaktı. Ortam sessizdi. Nyssa, Nevan Ronan ve Ben Xazy köyüne baskın yaparken diğerleri ise 2 köye kadar yollara gideceklerdi.
Issız, dar alanlardan geçiyorduk. Adımlarımız dik ve yorgun bile gitsek bile yapmak isteyen kişilerdik . Büyük ormanların içinden geçsekde gece ışığı yolumuzu iyi görmeye sağlıyordu. Yolda hepimiz ilerlerken çakıl taşları ayağımın içine girmişti . Ayağımı zor hareket ediyor ve hemen bir ağacın kenarına geçip sırtımı ağaca değdirmiştim. Botlarımın iplerini çözüp ayağımdan çıkarmıştım . Ayağımda binlerce çakıl taşı girmiş ve hepsini çıkarıp tekrar giymiştim. Arkalarımızda ise Kraliçe Freya ‘ nın bizlere kendi muhafızlarını toplayıp getirmişti. Vilikolular Freya’ nınyardımcılarıydı. Az bir ötede sessiz olan köyün yanında yürüyorduk . Az tepenin üstünde kalan büyük çam ağacın üzerinde hepimiz dinlenip Freya ‘ dan bir haber bekliyorduk . Haberi
vermesi için ise bize yollacağı tahta çivi bombalar gökyüzünde inecekti. Vilikolular bizim yanımıza ağaçlara çömelip köyü bakıp gözetleme yapıyordu. Nevan hepimize verdiği olan yengeçli ekmeği verip hepimiz konuşuyor sohbet ediyorduk. Gökten gelen bir ateşler gözümde canlanmıştı. Öteden gelen ateşler ve dumanlar aydınlanmaya ve kül olamaya başlamıştı. Öteden gelen köylerden korkunç ve ürpertici çığlıklar, evlerin yıkık biçik olması gerçekten acı verici olsada içimde acıklı bir yüz vardı.
İki dağın bir gölgesiydi. Ağacın üstüne çıkmış hepimiz oturuyorken Ronan ayağa kalkıp ağacın dalına tutup bir elini alnını kapatmış ve ateşe verilen köye göz atmıştı.
“ Jia' lar baskını yapmışlar.” Diyip hepimiz köye bakmıştık. Arkada kalan Sucis Kalesini görüyor bazı Vilikolular Freya' ile o kaleye gidip gözlendirme yapıyorlardı. Freya' yı gördüğümüzde ise yüzündeki ifade kaşlarını çatık ve dudakları ise kapalı kafasını yukarı bakıyordu her yeri. Rüzgarlar saçlarımızı engel olmaya çalışıyor o sırada ise Freya' nın bize uzaktan selam verdiğini görmüştük. Kafamızı sallayıp selamlayıp yemeğe devam ediyor ve çan sesini ve savaşmaya odaklanmıştım .
Nyssa pembe- sarı olan saçlarını arkaya atıp elini yüzüne değdirmiş ve iki elini birleştirip;” Kelle almak yok ekip, bu seferki hedef Evetorna' yı yok edip kanunları biz yok edicez”.
Nevan Nyssa' dan arkadan dik dik bakıp;” Su incisi o kadar kolay savaşlara asla kabul edemeyiz seninde bunun farkına varman gerekiyor. Hemde bazılarından kormak gerekiryor “.
Nevan' a dönmüş ellerimi koluma dokunup;” Kormak mı?” Dedim. Sırıttıp ellerimi açıp;” Korkuyorsan kendinden değildir ruhundan korkmalısın
Ronan Elini bacağına koyup;” Neden “ dedi. Saçıyla oynayarak.
“ Ruhun senin her zaman neler yapacağını bilendir “ diyerek saçlarımı öne doğru atıp sıkı olan örgülerimi ise öne almıştım. Sımsıkı olması başımı acıtıp saçlarımı biraz gevşetmiştim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurnaz' ın Hançerleri Yıldızlara Ulaşırsa
ActionKaderimle ve Kadehime bile olsa o taç ve krallık benim olacaktı. ~ Ölümden başlamak daha iyidir. Dostlukların acı kırık canları ve bütün her şey benim elimde olcaktı. Yıldızlar bir gün düşerse hançerlerde kurnaz'lığını kaybederdi . Şimdi tekrardan...