ARKADAŞLARIM VE ARKADAŞLARIM SELAM!Ben geldim, yeni bir kurguyla ve yeni bir macerayla aranıza girdim yine.
Naber?
Şimdi, kurgudan bahsedeyim biraz; adından da anlaşılacağı üzere bir dedektif kurgusu, maceralı ve böyle biraz karanlık bir hikaye gibi olacak bu çünkü cinayet, seri katil, vakalar bilmem neler işlemeyi düşünüyorum şu anlık. Yani gidişat ne gösterir hiç bilmiyorum ama düşüncem bu yönde. Yani şirin aman aman tatlı uke falan yazmayı düşünmüyorum.
Bide ben dedektif olmadığım için kurguda saçmaladığım yerler illaki olucaktır o yüzden benlen dalga geçmeyin çünkü ben bilmem öyle vakadır dedektiftir polistir.. dizilerden gördüğüm, kitaplardan okuduğum kadarıyla biraz bişeyler yazcam işte, saçmalarsam uyarın beni he!
Bilmiyosan ne yazıyon o zaman diyenler varsa da onlara da şu cevabı vercem, keyfim ve kahyası böyle bi hikaye yazmak istedi bende onu dinledim kusura bakmayın tşk. Djdjkdskkdkddk
Neyseeeeee, hikayeye başlamadan önce kapak fotomuzu şöyle şuraya koyayım ve sizi ilk bölümümüzle baş başa bırakayımm buyrunuzzzzz keyifli okumalaarrrr :*
*Yağmurlu bir kış günüydü, gökyüzündeki gri bulutlar yağmurun şiddetini arttırmak istercesine büyük bir gürültüyle yeryüzünü sarstığında dedektif Kim Taehyung evindeki ofisinde yeni gelen vakayla ilgili olarak hazırladığı bir ton dosyanın başında oturuyordu, günlerdir bu vaka için delil topluyor, topladığı delillerle ilgili sayısız dosya hazırlamak için uğraşıyordu.
İki cinayet birden işlenmişti ve bu cinayet belli ki bir seri katilin işiydi.
Vaka dosyası eline ulaştığında Kim Taehyung zorlanmayacağını düşünmüş, iki gün içinde bu soruşturmayı kapatacağına dair amirine sözlü beyanda bulunmuştu ancak işler hiç de tahmin ettiği gibi gerçekleşmedi.
Dosyada bulunan fotoğraflar, katilin işlediği cinayetler ve kurbanlar birbirinden tamamen alakasız olaylarla örtüşüyordu ve bu iş sandığından çok daha zordu.
Kaç gün olduğunu bilmiyordu, belki bir hafta belki de bir aydır bu vaka üzerinde kafa patlatıyordu ancak hiç bir gelişme gösterememişti ve gelişme gösterememesi bir yana, bu cinayet dosyasına yakın bir zamanda bir yenisi daha eklenmişti.
Katil, bir kurban daha vermişti.
Kim Taehyung şiddetli şimşeğin ardından gelen gökgürültüsüyle birlikte aydınlanan odanın içinde, sandalyesinde öylece oturuyor, gözünü diktiği tek bir noktaya kıpırdamadan bakıyordu. Günlerdir uyumamıştı, günlerdir doğru dürüst yemek yememiş, dinlenmemişti bile.
Düşündüğü tek şey, bu seri katil vakasıydı.
Düşünüyordu, katil üçüncü cinayetini işlemiş elini kolunu sallayarak sokaklarda dolaşmaya devam ediyordu ve arkasında tek bir delil dahi bırakmadan, tertemiz bir şekilde yapıyordu bu işi. Ya çok zeki bir katille karşı karşıyaydı ya da sadece şanslı bir eziğin tekiydi.