-4-

9 1 0
                                    

Hastane sedyesinin üstünde oturmuş daha yeni uyanmış olmama rağmen sinirli sinirli min sung a bakıyordum.

O ise bana gülerek bakıyordu.

"Ne diye birden önüme çıkıyorsun ki?"

"Baba şu kızına bir şey söyle artık, sanki bilerek yaptık ya"
Gözlerimi devirdim sonrasında ise sol bileğimi sarmayı bitiren kadına baktım.

"Sol bileğinde hafif bir çatlak var 1 hafta öyle dursun elleme,"
Eliyle sol ayağımı işaret ederekte

"Aynı şekilde bugün sol ayağının üstüne basma, biraz incinmiş."
Tabi topuklu ayakkabılar sağ olsun ama acımıyordu.

"Tabi tabi, teşekkürler"
Babam hemşireyi geçirdikten sonra, yorgun gözlerle bize doğru döndü.

"Baba gerek yok tekerlekli sandalyeye, benim ayağım sapa sağlam ya"
Ayağa kalkarak biraz yürüdüm.

"Bak"
Babam çok yorgun olduğundan bir şey demedi. Sadece başını salladı.

"Anneme haber vermedik ya, sabah bi görücek. Şok!"
Hala daha gülüyordu ya bu çocuk

"Sus artık min sung"
Yürüyerek hastaneden çıktık. Tabi Min Sung hala daha espiri yapıyordu.
Yapmaya çalışıyordu diyelim biz ona.

Çok şükür ki sol elimi sarmışlardı. Ödevlerden geri kalmak yazık olurdu cidden.

Arabaya bindik.
Salak kardeşim hala daha gülmeye devam ediyordu.

"Baba, pijamayla gelmişsin!"
Baba baktığımda cidden pijamayla geldiğini gördüm.
Çok yorgun olduğundan ve o aceleyle öyle çıktığından normaldi tabi. Adam şimdi bile Min sung u takmayarak ayakta uyuyordu.

Gözlerimi devirdim.
Bende de akşamdan kalma elbise duruyordu. Ama kıyafet boku yemişti. Babam üzerime ceketini atmıştı ama pek kapanmışsa benzemiyordu.

Umarım bu gülme sırası asla bana gelmezdi.

Çok şükür ki eve gelene kadar babamla uğraşmış bana sataşmamıştı.
Araba durduğunda babam sakince arabadan indi. Tabi bizi evin önünde bekleyen annemden habersiz.

Köşede oturuyordu. Bizim geldiğimizi görünce ayaklanıp benim yanıma koştu.

"Lisa, iyi misin kuzum"
Anneme bakarak başımı salladım. Gece gece o da uykusundan uyanmıştı. Şimdi ise bir daha uyumayacaktı.
Sabaha kadar başımda bekleyecekti.

"İyiyim anne bir şeyim yok, hadi içeri girelim."
Kolumdan tutarak, sanki yürüyemiyor muşum gibi yavaş yavaş yürüyerek içeriye girdik.

"Anne, hadi uyuyalım. Hem yarın arkadaşların falan gelecekti eve işlerin vardır senin. Öyle değil mi?"

Baba yardım etmesi için kaş göz işareti yapıyordum.
Babamda hemen anlıyordu tabi, annemin koluna girerek başını omzuna koydu.

"Karıcım, artık odamıza gidelim ben çok yorgunum."
Kolundan çekiştirerek odaya doğru götürdü.

"Olmaz benim Lisa yla ilgilenmem lazım."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 31 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Maske |LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin