Laison Forbidden -Aslaz

Tutmuyor Frenler

Selam öncelikle ilk bölüme yaptığınız yorumlar için çok teşekkür ederim çok mutlu oldum.

Asi ve Alaz'ın başkasının sevgilisi olduğu bir fic evet ama üçüncü dördüncü şahıs hikayesi değil çerezlik eğlenmelik onun dışında da bu hikayede Yaman yok. Çünkü onu yazmayı sevmiyorum, Çağla da yok çünkü onu da hiç sevmiyorum.

Yaman ve Asi'nin sevgili olduğu çok güzel hikayeler var ve ben de tam olarak aynısı olmasın istemediğim ve  kendim Yamanın castını beğenmediğim için farklı bir isim koydum fenotip olarak da alakasız biri hayal edebilirsiniz.

...

Asi kendini kullanılmış hissediyordu, kusabilirdi.

Bu nasıl bir tesadüftü ki o sikik bardaki onca kişi içinden gelip kendisini bulmuştu? Çok saçmaydı, bir de sevgilisi vardı tabii Asi'ye bir boka bakar gibi bakan- büyük ihtimalle de potansiyel tehlike gibi görüyordu- haksız da sayılır mıydı ki? Hayır çünkü Asi kendini Alaz'a karşı koyacak kadar güçlü hissetmiyordu. Yine de o Ela denen kızdan hiç hoşlanmamıştı.

Acilen gitmelilerdi buradan çünkü Alaz Asi'den uzak duracağa benzemiyordu sanki Asi'nin buraya Mert'in sevgilisi olarak gelmesi onu daha da hırslandırmıştı. Alaz bu kadar kötü biri miydi?

Elbette hırslanırdı, Alaz abisinden nefret ediyordu.

Kafasını dağıtmak için alışverişe gitmek istemişti ama Alaz'ın yengeme İstanbul'u gezdireyim adlı hiç de komik olmayan şiirini dinledikten sonra bu fikirden de soğudu.

Akşam yemeği saatiydi ve Asi çok gergindi çünkü Mert'in ona aldığı çirkin bilekliği- bunu çıkartmaması konusunda defalarca kez uyarılmıştı, bu saçmalık bitene kadar dayanmak için asla çıkartmıyor, ona bu bilekliğe bayıldığını söylüyordu- kaybetmişti.

Nerede olabilirdi? Dün gece çıkarken taktığından neredeyse emindi ama yoktu işte, aklını kaçıracaktı.

Sonra Alaz'ın Mert'in gözüne soka soka salladığı zinciri anımsadı. Dün gece düşürmüş olmalıydı.

Dakika bir gol bir diye geçirdi içinden, her şeyin anlaşılmasından deli gibi korkuyordu. Zira bu durumda sanki Alaz'ı zorla baştan çıkartmış gibi sadece kendisinin suçlanacağını düşünüyordu, haksız da sayılmazdı ama yine de bu ailede Alaz'ın pek hatta hiç sevilmediğini bilmemesi daha iyi olurdu.

Sarsak adımlarla dakikalardır aradığı Alaz'ın odasına nihayet vardığında içeride olmaması için dua etti. Alaz odada yoktu.

Odasının dekorasyonuna gözü takıldı,Mert'in aksine zevkli biri olduğu belliydi ve yatağı iki kişiyi rahatlıkla sığardı. Onu ve sevgilisini diye düşündü ve sebepsizce sinirlendi.

Odağını kaybetmeyip hemen önünde bulduğu çekmecelere yöneldi ve bilekliği aramaya başladı ama yoktu işte. Alaz'ın o kadar eşyası arasında bulma ihtimali de pek mümkün değil gibiydi. Ona sorup zorla almaya karar verdi ve tam odadan çıkacağı anda banyonun kapısı açıldı.

Alaz bornozuyla beraber karşısındaydı ve sırıtıyordu. Asi, saçından düşen su damlalarının onun dikkatini dağıtmasına izin vermedi, dudaklarını yalamakla yetindi.

"B- ben çıkayım." Bu odada onunla kalması hiç doğru bir karar değildi, kapıyı açtı ve tam çıkacakken merdivenden Mert'in ona seslendiğini duydu, duraksamıştı.

Onu kendine getiren Alaz'ın onu odaya çekmesi oldu, kapıyı kapatıp Asi'nin bedenini kapıya yasladığında Alaz'ın duş jelinin kokusu Asi'nin beynini uyuşturuyordu, gitmeliydi.