Bölüm 3: Öğretmenler Odasında Yalnız

6 0 0
                                    

Lale, öğretmenlerinden birinin isteği üzerine öğretmenler odasına gidip bir kitap alması gerektiğini öğrendiğinde heyecanla içeri girdi. Oda, boş ve sessizdi; öğrencilerin genellikle pek girmediği bir yerdi. Lale, verilen kitabı aramaya başladı, ancak rafların yüksek olması işini zorlaştırıyordu. Kitabı bir türlü bulamıyor, uzanarak baksa bile yüksek raflara yetişemiyordu.

Tam o sırada, kapı aralandı ve içeri Yusuf girdi. O da öğretmeninin gönderdiği bir notu bırakmak için gelmişti. Lale'yi rafların önünde çabalarken görünce, yüzünde hafif bir gülümseme belirdi.

"Lale, kitap mı arıyorsun?" diye sordu. Lale, Yusuf'un sesini duyunca şaşkınlıkla başını çevirdi.

"Evet, ama bir türlü bulamıyorum. Sanırım çok yüksekte," dedi Lale, hafifçe gülümseyerek.

Yusuf, Lale'nin çaresizce yukarı uzanmasına gülümseyerek yaklaştı. Lale'nin bakışları, Yusuf'un kendisine doğru geldiğini görünce şaşkınlıkla karışık bir heyecan hissetti. Yusuf bir anda çok yakınına gelmişti ve onun bu kadar yakınında olması Lale'yi biraz utandırdı.

Yusuf, Lale'nin baktığı rafı dikkatle inceleyerek "Sanırım burada," dedi ve kitabın olduğu yere uzandı. Yusuf'un Lale'nin hemen arkasında, hafifçe eğilmiş şekilde durması ikisi arasında farklı bir hava yarattı. Lale, Yusuf'un bu kadar yakınında olmasından dolayı kalbinin hızla attığını hissetti. Yusuf, kitabı alırken Lale'nin parmakları istemeden onun eline dokundu. Bu küçük dokunuşla Lale'nin yüzü hafifçe kızardı; Yusuf ise, gülümseyerek Lale'ye döndü.

"İşte, aradığın kitap bu," diyerek kitabı ona uzattı. Lale'nin gözleri, Yusuf'un gözlerinde takılı kalmıştı. İkisi de birbirine bakarken oda sessizliğe gömüldü. Aralarında ince bir gerginlik ama aynı zamanda tarifsiz bir çekim vardı.

Lale, Yusuf'un bu kadar nazik ve yakın davranmasından etkilenmişti. Yusuf ise Lale'nin utangaç bakışlarını fark ederek kendine güvenli bir şekilde ona bakıyordu. Sanki odada başka hiç kimse yokmuş gibi bir anda yalnız kalmışlardı. Lale, gözlerini kaçırmak istese de Yusuf'un bakışları ona doğru yönelmişti.

Yusuf, Lale'nin ellerine kitabı verirken hafifçe fısıldayarak, "Eğer başka bir yardıma ihtiyacın olursa, her zaman buradayım, Lale," dedi. Yusuf'un bu yumuşak ve içten sözleri, Lale'nin kalbinde tatlı bir his yarattı. Lale, onun söylediklerinden etkilenmiş ve kendini bir an için tamamen Yusuf'a kapılmış bulmuştu.

Bu sözlerin ardından aralarındaki mesafe biraz daha kapanmıştı. Lale, Yusuf'un samimi bakışları karşısında ne yapacağını bilemedi ve derin bir nefes aldı. Yusuf, ona yavaşça yaklaşırken Lale de Yusuf'un gözlerine bakmaya devam etti. İkisi arasında bir elektrik vardı; bu an, ikisi için de unutulmaz bir hatıraya dönüşüyordu.

Lale, bu kadar yakınlaştıkları için biraz çekinse de Yusuf'un yanında kendini güvende hissetti. Yusuf'un nazik ve sıcak hali, onu daha da etkiliyordu.

Bir süre bu şekilde kaldıktan sonra, Lale hafifçe gülümseyerek kitabı göğsüne bastırdı. "Teşekkür ederim, Yusuf," dedi. Yusuf, Lale'nin bu teşekkürüne karşılık hafifçe başını sallayarak gülümsedi.

"Rica ederim, Lale," diyerek kapıyı onun için açtı. Lale odadan çıkarken, Yusuf'un kendisine bu kadar yakın duruşunu, ona karşı nazik ve düşünceli tavrını düşünüyordu. Bu an, Lale'nin kalbine tatlı bir heyecan bırakmıştı. Yusuf'un sanıldığı kadar sert biri olmadığını, hatta tam tersine çok ince ve nazik biri olduğunu anlamıştı.

İşte böyle, bu küçük ama unutulmaz an, ikisinin de aklından çıkmayacak bir hatıraya dönüştü. Lale ve Yusuf arasındaki bu romantik yakınlaşma, aralarında daha derin bir bağın oluşmasına zemin hazırlıyordu.

Kalp ÇarpıntısıWhere stories live. Discover now