01

7 3 24
                                    

Ellerini alnının iki yanına götürdü yakışıklı oğlan biraz masaj yapmaya çalıştı ama nafileydi. Bırak azalmayı saniyeler geçtikçe kendini daha da boşlukta hissediyordu. Kırmızı koltuğundan kalktı ve ofisinin bütün perdeleriyle camlarını açmaya başladı. Normalde hepsi kapalı dururdu. Ne dışarıyı izlemeyi ne de dışardan izlenmeyi pek sevmezdi o.

Telefonu çaldı, yine. İç çekerek açtı telefonunu "evet?"

"Hyung benim"

"Of jeongin bugün beni tek bıraktığınız için ikinizi de yolacağım. Resmen en yakın arkadaşım ve menejerim randevu yapmak için beni sattılar"

"YAH LIXIE!!" Arkadan gelen seungminin sitemiyle düşük keyfine rağmen kahkaha attı felix.

"Şaka yapıyorum şapşallar"

"Ee ne dediler toplantıda? Eve geçebilecek misin?"

"Menajer bozuntusu sana zaten mesaj atacaklar, sırf beni konuşturmak için mi bu tavırlar bak bana olan aşkından seungmine bahsetmem gerek böyle olmaz"

Jeonginin kahkahasıyla felixte kıkırdadı.

"Çıkıyorum şimdi ofisten taksi çağırdım az önce zaten, malum menajerim beni arabamı bakıma götürmem konusunda zorbaladı da"

"Ya çekime giderken bozulursa araban? Öyle daha kötü olur lix"

"Biliyorum jeongin ama napayım hâlâ kurtulamadım şu rahatsız histen, hep diken üstünde oluyorum"

"Çok normal lix, sen tanınan bir dansçısın hatta bana kalırsa şarkıcı da diyebiliriz, ki takipçi sayının 15 milyon olması da bunun kanıtı. Insanların gözlerini senden çekmemesi normal"

"Seung bunu benden duy istemezdim ama manitan bana aşık"

"Başladın yine mal ya" kıkırdadı jeongin "kapatıyorum eve geçince haber ver"

"Tamamdır"

Asansöre binen sarışın en aşağı kata tuşladı. Daha üçüncü kattayken kapı açıldı. Daha önce hiç görmediği simsiyaha bürünmüş biri binince istemsizce gün içindeki dikende olma durumunu iliklerine kadar hissetmiş ve kendini köşeye çekmişti. Adama bakmamaya çalışarak başını aşağı eğdi. Üç saniye falan görmüştü zaten adamın yüzünü o da asansörün kapısını kim açtı diye bakmak içindi, yine de adamın felixi gördüğünde ki o yarım ağız gülümsemesi felixi tanıdığını belli ediyordu. Felix stres yapmamaya çalıştı. Nasıl olsa gerçekten tanınabilen biriydi, sakin sakin nefeslerini saydı ve sonunda indi asansörden. Çıkarken kapıdaki resepsiyona selam vermiş gelen taksiye atlayıp sitenin yakınlarında ki bir yeri söylemişti.

Içindeki gerginlik azalmaya dursun aksine artıyordu. Normalde çevresinde bulunması gereken korumaları şirketi saçma bulmuştu. Evet felixte hak veriyordu, ünlü bir model ya da sanatçı değildi. Bir çeşit dansçıydı ama Felix bütün sanatçıların yapacağı gibi konser veriyor, ses eğitimi alıyor, fan buluşmalarına gidiyor, aldığı sponsorların modelliğini yapıyordu. Çok yönlü bir cevherdi ama şirketi onu resmen köreltmek istiyordu. Yaklaştığını fark edince taksiciye parasını verip inmişti. Asla taksi gibi sürücüsünü tanımadığı araçlar varken sitenin önünde inmezdi. Korkuyordu felix, hemde çok.

Yolunu ,nolur ne olmaz, dolandırarak girdi siteye. Güvenlikten geçişini yaptığında ise içi daha rahattı, en azından bir nebze. Eve geçer geçmez jeongine haber vermiş makyajını çıkartıp televizyon başına oturmuştu. Daha iki dakika bile geçmeden kapısı çaldı. Beklediği biri mi vardı ki? Kapının deliğinden baktığında gözleri büyüdü. Bu adam, bu adam kesinlikle asansörde gördüğü kişiydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 16 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Seni Kendime Sakladım- JilixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin