-Yume! Ben galiba tekrar aşık oldum!
-Belli oluyor.
-Neyden?
-Hareketlerinden.
-Sence kim?
-( İçimden kapa çeneni diye geçirdim) Bilmem.
-Yuu tabii ki!
Bunu söyleyeceğini biliyordum ve kendimi hazırlamıştım.
Ama o an birden fazla duyguyu içimde hissedebiliyordum ve gözlerim renkleri göremiyordu sanki.
Bazıları hariç. Duygularımın rengi hariç.
Duyguların rengi olur muydu? Nedense böyle düşünmüştüm.
Üzüntü için açık mavi,
Nefret için turuncu,
Öfke için kırmızı,
Hayal kırıklığı için mor,
Kin için yeşil...
(Ağlama ağlamaaaaaaaa!!!!) Diye içimden binlerce kez geçirdim.
-Yumemi?
-Ha? E..efendim?
-Cidden tam bir Kuuderesin*.
-Bunu iltifat olarak mı almalıyım?
-Sanırım evet.
-İyi.
-Sence Yuu da beni sever mi?
-Öyle görünüyor.
-Nereden gördün ki?
-Ne önemi var?
-Bizi mi izledin?
-Yok daha neler!
O sırada Kohana'nın telefonu çaldı. Yumasaki arıyordu.
Yumasaki.
Önemli bir şey söylemesi gerektiğini ve buluşmak istediğini söyledi.
Kohana'ya,
Yalnız.
Şimdi ne yapacaksın diye geçirdim içimden.
Mutluluklarını seyredecektim tabii ki de.
Gizlice.
Tek başıma.
* Kuudereler havalı ve soğuk tiplerdir. Mantıklı düşünürler. Baş başa kalındığında daha cana yakındırlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duygusal mı Duygusuz mu?
Science FictionHerkesin tek duygu ile yöneltildiği bir Dünya... Yumemi kendisinin içinde bulunmadığı bu dengeyi sorgulayınca, içindeki yok etme isteği ateşlenir. Dengeyi yeniden kurmaya çalışırken , tüm duyguların tadına varıyor. Aşk, Cesaret, Güven, Acı, Korku, Ü...