Elimde bir puro giyotini çevirerek camdan dışarı bakıyordum bunu Igorun canımın kenarında bulmuştum ev hakkında diyecek tek şeyim bu neydi amına koyayım lükslük büyüklük doğallık bebenin parası vardı he tabi allah daha çok versindi
Igor beni burada bırakıp dışarıya işini halletmeye çıkmıştı ben niye buradaydım orası meçhuldu harbi niye buraydım lan ben elimdeki giyotini eşofmanın cebine koyup belini çeke çeke dış kapıya yürüdüm saat oldukça geçti bıyığımı tek tur düzeltip kapıyı açtım açtığım an soğuk yüzümü adeta jiletlemiş iğneler batıyor gibiydi umursamadım beyaz çoraplarımı ayağımla düzeltip ilerledim evin kapısı açıktı orda gördüğüm terliği giyip devam ettim ortam karanlık bir o kadar da sesizdi
Bahçenin aydınlatmaları etrafı loş aydınlatıyordu üşüyodum yine de ilerledim yürüdüm yürüdüm duvara kadar ulaştığımda yerde minicik bir yavru kedi gördüm duvara tırmanmaya çalışıyor sinmiş gibiydi tatlı görüntüsüyle gülümseyip yere eğildim elime aldığım sıcak yumuşak küçük beden üşümüş gibi mırıldanıyordu onu sevip suratını öptüm kedileri severdim genel olarak hayvanları severdim
Üşümüştü sesizdi konuşamazdı kim bilir annesi neredeydi onu sweatimi içine koymak için eğildiğim sırada evin kapıları açılmış içeri araba girmişti Igordu arabayı durdurduğunda kafası direkt beni bulup yanıma adımlarken "napıyorsun burda" derken iyice yanıma geliyordu çöktüğüm yerden kalktım bir elim belimdeki hoodieyi tutarken içindeki kediyi adeta sarıp sarmalamıştım kaşları çatık beden elleri cebinde önce sweatimin acılan yerine bakarken sonradan gördüğü kediyi farkettiğinde kaşları serbest kalmıştı
Eğilip kediye baktığım sırada "bak çok üşümüş" burnumu çekerken söylediğim için boğuk çıkan sesimle elleri cebinden çıkıp bi bana bi kediye bakarak belimi cırmalayan kediye uzanıp "sanki daha çok sen üşümüşsün gibi" eline aldığı kedi ile onu severken dev ayaklarıyla yürüdü ben ona şaşkınlıkla bakakaldım olduğum yerde sonra gelmediğimi hissetmiş gibi başını döndürdüğünde tek bi çene hareketi ile içeriyi göstermiş kapıda beni beklemişti birlikte içeri girdiğimizde kapıyı arkamdan kapattı ve direkt salona adımladı arkası dönükken kediyi tekrar elime vermek için bana dönüp ellerime kediyi bıraktı bu esnada yalnızca suratıma bakıyor yüz ifademi okuyordu deri eldivenli elleri elime temas ettiğinde küçük yavruyu elime aldım
Kesinlikle süt içmeliydi ne kadar acıkmıştı kim bilir Igor deri eldivenini çıkarıp sol elini omzuma koyduğunda "onu mutfağa götür geliyorum" başımı sallayıp ilerlemiştim çok küçüktü sevgiye yemeğe ilgiye muhtaçtı acaba kardeşleri var mıydı bilmiyordum "kardeşin var mı senin ha tosun oğlum küçücüksün lan yerim seni" öptüm "oy oy yoksa sen de mi benim dilimden anlamıyon abin gelsin Rusça sorduralım paşam sen sıkma canını" ben mutfakta kediyle konuşurken ışığı açıp arkamdan yanaşan beden üzerine rahat bir tişört giymiş elini yüzünü yıkamıştı "sen kediyle mi konuşuyon"
Sesi alaylı çıktığında sağ ayağımla onun arka adalesine kısa vurup kediyi öpmüştüm o ise bana başımı sallayıp eğildiği yerden bir sürü yaş mama ve kap çıkartmıştı özenle mamayı kaba koyduğunda kedi kucağımdan neredeyse zıplayacak gibi çırpınırken yemek masasına koyup eliyle kediye afiyet olsun kedicik demişti iki eli masaya koyduğunda kedi tam ortasında o alt dudağını dişleyip bana bakıyordu kol damarları beyaz tenini yırtmak istercesine yeşil yeşil gözüküyordu elim cebime gittiğinde giyotini elime alıp onun masaya yaslandığı kolu saniye içinde tutup serçe parmağını giyotine sıkıştırmıştım bunu asla beklemediği için afallaması binbaşı olmamın çevikliği ile kalakalmıştı
"Nerdeydin lan yoksa parmağın gider" dediğimde kısa bir an elime eğilip baktığında giyotini daha fazla açıp kaşlarımı cüretkarca kaldırmıştım bu esnada yavru kedi kısa bir an ayılığımızın çıkardığı sese bakıp tekrar mamaya gömülmüştü Igor ben kediye bakarken yerlerimizi değiştirmiş beni önüne almıştı sol eli giyotinin içindeyken sol kolu ensemle boymumdan aşağı kayıyor sağ eli ise benim diğer kolumu arkadan gerdiriyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Binbaşı Imp Yb
ActionTürkiye'nin özel eğitimli timinin Moskova'da bir üsse 6 aylık eğitime gitmesi ile başlar. İki psikopat binbaşı nefretlerini gizlemezler ikisi de milliyetçelik doludur nefret sırasında yaşanacak olaylar ikiliyi birbirine nasıl çekicek? slowburn