Önceki bölümden uçan ufak bir özet:
Raine ve Zara, odada atışırken Galen aniden içeri girer ve Akaman'ın peşlerinde olduğunu haber verir. Galen, onların güvenliği için kaçmaları gerektiğini söyler, ancak Raine babasını geride bırakmak istemez. Raine'nin annesi Aurora'daki bir yangında öldüğü için babası hayattaki tek dayanağıdır. Zara ise geçmişindeki kayıpları hatırlatarak Raine'ye destek olur.
Bu sırada Akaman, Zara ve Raine'yi yakalamak için haince bir plan yapmaktadır. Şehrin tüm çıkışlarını askerleriyle kuşatmayı ve Raine'nin babasını yem olarak kullanmayı planlar. Raine'nin babasına karşı ağır suçlamalar uydurup onu esir alarak, Raine'yi geri dönmeye zorlamayı amaçlamaktadır. Akaman, hem gençleri hem de Galen'i yakalamayı ve intikamını almayı kafasına koymuştur.
--
Akşamın alacakaranlığı şehrin üstüne ağır bir perde gibi çökmüş, eski valilik binasının taş duvarlarını gölgeler içinde bırakmıştı. Zara ve Raine, bir süredir her adımlarında yankılanan sessizlik içinde binadan dışarı süzülmek için fırsat kolluyorlardı.
Binanın ağır taş kapısının yanındaki gölgede beklerken, Raine'in içi kıpır kıpırdı. Başına gelebilecekleri düşünmek bile istemiyordu, ama ne olursa olsun bir an önce babasına ulaşmak zorundaydı. Zara, yanında sessizce bekliyor, ama gözlerinde tanıdık bir çocuksu heves ve azim parlıyordu. Üzerindeki hafif yırtık pelerin gece karanlığında zar zor seçiliyordu; zayıf ama kararlı bir koruyucu gibi Raine'nin yanında duruyordu.
"Hazır mısın?" diye fısıldadı Raine, nefesini tutarak.
Zara başını salladı, gözlerinde korkusuzca parlayan o kendine has cesaretiyle. "Hem de fazlasıyla," dedi hafif bir sırıtışla. "Aklımda süper bir kaçış planı var." Raine tüm dikkatini Zara'ya verdi. Zara, planı anlatmak için Raine'ye döndü, gözleri heyecanla parlıyordu ve yüzünde her zamanki gibi kendine çok güvenen bir ifade vardı.
"Tamam, iyi dinle," dedi, bir planı paylaşmanın verdiği gururla gülümseyerek. "Binanın çatısına çıkacağız, tamam mı? Orada bulduğumuz her şeyle kocaman bir uçurtma yapacağız ve... hop! Kendimizi çatıdan aşağı salacağız!"
Raine, bu sözler karşısında dona kaldı. Birkaç saniye boyunca sadece gözlerini kırpıştırdı, duyduğunun şaka olduğuna inanmak ister gibi bakışlarını Zara'nın yüzünde gezdirdi. "Bir dakika... çatıya çıkıp uçurtma mı yapacağız?" diye sordu, sesi neredeyse öfkeyle yükselirken.
Zara hiç istifini bozmadan başını salladı. "Evet! Rüzgar gayet iyi, bizi yavaşça aşağıya indirir," dedi, sanki çok mantıklı bir çözüm bulmuş gibi.
Raine alnını ovuşturup derin bir iç çekti. "Off.. Zara, bu çılgınlık. Uçurtma mı? Binanın çatısında mı? Burası bir oyuncak dükkânı değil."
Zara omuz silkti, gözlerinde o çocuksu ısrarla. "Ama daha eğlenceli bir fikir değil mi? Hem belki... belki şansımıza çatıya biraz kumaş ya da başka bir şey çıkar?"
Raine, kafasındaki sinir bozucu çınlamaları bastırmaya çalışarak derin bir nefes aldı. "Bak, Zara, bunu ciddi bir şekilde ele almak zorundayız. Sessizce ve gizlice kaçmamız gerek. Bir uçurtma yapıp uçmak... bunu gerçekten mi düşünüyorsun?" dedi, hayal kırıklığını gizleyemeyerek.
Zara yüzünü buruşturup kollarını göğsünde kavuşturdu. "Peki, tamam. Senin bir planın varsa dinliyorum," dedi biraz gönülsüzce. "Ama ben hâlâ uçurtma fikrini sevdim."
Zara düşünceli bir şekilde gelişi güzel bir tarafa bakıyor. "Aklıma takılan bir şey var. Burası eski valilik konağı. Akaman neden kendine yeni bir valilik konağı yapsın ki?" Raine arkasını dönmeden konuştu: "Onun Konağını görürsen anlarsın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜÇ VE ADALET
FantasíaHükümetin baskısı altındaki bir ülkede halkın çığlıkları yankılaniyordu. Ancak, elektrik akımını yönetebilen gizemli bir kız ortaya çıktı. Halkını özgürlüğe kavuşturmak için hükümete karşı savaş açan bu genç kızı kimse tanımıyordu. Peki, bu elektri...