Belim bacağım götüm her yerim tutulmuştu anasını satayım saat sabahın 5 i iken kurduğum alarm başımda dat dat çalmasıyla el mecbur uyandım alarmını sikeyim Barca bok vardı çünkü yataktan kalkarken üstüne üstük belimi de burkmuştum.
Belime anlık saplanan kısa ağrı ile zor da olsa doğrulmayı başardığımda, ellerimi yüzümü yıkayıp odaya geri döndüm. Üzerimi kalın kalın giyinip bir tane kurabiyeyi kemirerek aşağı indim biraz koşu hiç fena olmazdı ağzımdaki kurabiyeyi çiğnerken, bi yandan vücudumu esnetiyor bir yandan da kulaklığımı takıyordum.
Erken kalkan yol alırdı eğitime 30 dakika varken adımlarımı ormana çevirdim koşmaya başladığımda kulağımda pilli bebek haram geceler çalıyordu
Soğuk memleket beni şaşırtmadı buz gibi havasıyla beni bir girdabın ortasına alarak resmen içine hapsetmişti. Burası ile ilgili söylemem gereken bi şey varsa bunun ilki burada beni bi şeyin çok çektiğiydi yani hayattı bu bilmiyordum ama bi yanım burada gibi hissediyordum. İçimdeki hissleri dinleyen adam değildim anlamazdım öyle, adımlarımı hızlandırdığımda cebimdeki telefonu elime alarak
Igorun sohbetine girdim en sonki mesajıma yanıt vermemişti. Bende bunun üzerine kendi fotoğrafımı atarak altına,
"Sen hala uyu ayı gibi" yazıp hızımı arttırıp ormana daldığımda kulağımdaki kulaklıktan şarkı kesilmiş mesaj sesi duyulmuştu. Mesaja bakmak için hızımı azalttığımda burnumdan soluyordum sikicem çok soğuktu amına koyayım.
Orman fotoğrafı atmıştı altına da "uyuyom" yazmıştı vay ayı vay benden önce kalmışta bana racon kesiyordu adımlarımı hızlandırıp onu bulmak adına hızla ellerimi kullanarak ekrana tıklamaya çalıştığımda, ellerim hareket etmiyor resmen mal gibi duruyordu.
Adımımı yavaşlattım "benimsin ama komutumla çalışmıyorsun çok saçma lan çok saçma" diye bağırdığımda inatla ellerimi oynatmaya çalışıyordum kıçım kopucaktı artık siktiğimin soğuğu. Çalıdan bi ses duyduğumda henüz yeni yeni aydınlanan ormanın içinde olduğumu hatırladım.
"Tövbe yarabbim özür dilerim" dediğimde besmele çeke çeke yürüyordum ki arkama bir beden zank diye atlamasıyla "hasssiktir" diye bağırdım eli anında ağzıma giden bedenin kaşları çatılmış benden böyle bi tepki beklememişti.
"Napıyosun lan herkes duydu" diyen kisi Igor dan başkası değildi. Sarışın bana bakarken ellerim hala donuk olduğundan telefon elimden kayıcak gibi oldu. Eğiliyordum ki o benden önce davranıp elimdeki telefonu alıp montumun cebine koydu.
Elini ağımdan çektiğinde "birden çıkılırmı amına koyayım" sesim sitemli çıkıyordu o ise buna gülerek karşılık verdiğinde üzerini düzeltti.
"Hem nerden çıktın lan sen" dediğimde sarı kaşlarıyla yukarıyı gösterdiğinde,"Yok artık" dedim o ise umursamdan kendini az önce atladığı ağaca tek hamlede çıkardığında "gel azıcık mola verek" güldüm yemin ederim aynı bana benziyordu.
"Ulan rus aklımı aldın" ağacın kalın dalına uzanmaya çalışırken onun tek eli görüş açıma girdi bembeyaz büyük uzuv adeta parlıyordu,esmer elim düşünmeden onun elini kavradığında ikimizinde atikliği ile tek hamlede onun köşe çaprazına oturmuştum ayağımı koyacak yer bulamadığımda onun bacak araasına doğru koydum.
Dikkatle ayağıma baktı "rahatsız olduysan çekeyim Rus" dememe kalmadan sol eli ayak bileğimden yakalayıp daha da üste çıkardı.
Ve kendi ayakları benim geniş bacaklarımın iki yanına koydu garip bi pozisyondaydık umursayan kimdi tabi, askerdik birde üstüne üstlük rütbeliydik.
Alışıktık erkeklerle samimi olmaya ki, koğuşta kaç kişiyle kalmıştık zamanında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Binbaşı Imp Yb
AksiyonTürkiye'nin özel eğitimli timinin Moskova'da bir üsse 6 aylık eğitime gitmesi ile başlar. İki psikopat binbaşı nefretlerini gizlemezler ikisi de milliyetçelik doludur nefret sırasında yaşanacak olaylar ikiliyi birbirine nasıl çekicek? slowburn