altı: şey... ödevini yaptın mı?

268 14 2
                                    

Dayanamadım saldım bölümü

Oy ve yorum demek istemiyorum (arsız hissetmeye başladım da) ama oy ve yorum yapın bea

🛠️⚙️🔩🔧🔨

Dosyayı alıp çantasına tıktığından saatler sonra sanayide bir arabanın altına atmıştı kendini. Eski, ikinci dünya savaşından mı kalmış denecek kadar külüstür bir arabaydı. Hiç bir sıkıntısı yoktu, Turan sadece incelemek istemişti. Keyifle söktüğü parçaları geri takarken sıktığı civatayı elindeki anahtarla döndürerek sağlamlaştırdığında on dört yaşındaki çırağının seslenişiyle durdu. "Usta! Telefonun dır dır ötüyo"

Kim olacaktı en fazla? diye düşünürken bugün hiç yazmayan sapık geldi aklına.

"Önemli midir usta? Bakayı-" diye oldukça masumane teklifi Turan'ın net bir şekilde "Eve git Enes. Saat geç oldu." demesiyle reddedilmişti.

"Tamam ustam, hayırlı geceler." Enes itirazsız arabanın yanından geçip giderken etrafa bakınıyordu. Sağda gözüne çarpan Barbie sihirli dünyasına dönmüş Mini Cooperı gördüğünde ne zamandan beri burada olduğunu düşündü. Merak ederek adımları arabaya yöneldiğinde çalan telefonu ve arayan annesi onu durdurmuştu. Bir an önce eve gitmeliydi, saat on bire geliyordu. Telefonu açıp annesinin azarını dinlerken Turan Ege işini bitirmişti. Kollarıyla aracın altından destek alıp kendini ittiğinde yatma tahtasından kalktı.

Tahta masa üstünde ekranı parlayan telefonuna bakarken ellerinin kirini havluya sildi.

kişisel sapığım; iki gitti kaldı beş

kişisel sapığım; tamirci acaba bunu uzatsak mı biraz daha

kişisel sapığım; beş gün sonra senin yüzüne bakamam

kişisel sapığım; çok utanırım

kişisel sapığım; gerçekten şu mevzuyu bi konuşalım

kişisel sapığım; lan niye görmüyon

kişisel sapığım; yine mi sanayidesin

kişisel sapığım; yeter aq bi sal kalk da ders çalış

kişisel sapığım; T

kişisel sapığım; A

kişisel sapığım; M

kişisel sapığım; İ

kişisel sapığım; R

kişisel sapığım; C

Tamirci çevrimiçi

kişisel sapığım; hehhhh sükür

çok utanırım
Tamirci; utanman umurumda değil, öyle resimler atabiliyorsan yüzüme de bakabilirsin bence

Tamirci; hay dedesini çok mu sert oldu bu
/Gönderilmedi/

kişisel sapığım; onunla alakası bile yok

kişisel sapığım; yani önceden vardı ama şimdi başka

Tamirci; nasıl başka?

Tamirci; seninle ilgili fark etmediğim bir şey mi öğrendim

Tamirci; ondan mı çekiniyorsun

kişisel sapığım; hasssiktir
/Gönderilmedi/

kişisel sapığım yazıyor

kişisel sapığım çevrimiçi

kişisel sapığım yazıyor

Tamirci; kesinlikle öğrenmişim

Turan Ege başını telefondan kaldırıp düşünceyle dümdüz duvara baktığında düşündü, dün böyle bir muhabbet dönmediğinden bugün yaşanmış bir şey olmalıydı.

Sabah evden Tuanayla çıkmış, onu anasınıfına bırakmış, kendisi ise okula geç kalmıştı. Daha sonra derse girdiği gibi uyumuştu. Ardından öğle arası ziline uyanıp tüm tenefüs boş boş bakmıştı etrafa uyku mahmuru gözleriyle. Tam tenefüs bitecekken ödevini matematikçiye götürmek için çıkmış, gördüğü sansürsüz sahnenin ardından hiç bir şey olmamış gibi ödevini verip sınıfına giderek geri yatmıştı. Okul çıkışı ise direkt sanayide almıştı soluğu.

Yaşadığı tek atraksiyon Nevzat'la matematikçinin öpü-

Birden duyduğu takırtıyla avını kollayan bir katır, aman. Aslan. Aslan gibi dikildi kulakları.

Bir adım geri gidip sokak lambasından yansıyan ışıkla kenara saklandığını sanan ama kabak gibi ortada olan gölgeye fark edince oldukça sakin bir şekilde telefonu bıraktı. Masa üstünde; çırağın neden oraya koyduğunu bilmediği kalın, kısa zinciri yavaşça çekip ses çıkmaması için aynı özende sağ eline doladı. İki tur dönmüştü.

Otuz altı buçuk kromozomlu sik dölü. Hırsızlık yapacaktı ha? Birazdan ta evveliyatı zıplatılacaktı.

Turan Ege kararlı, zifir kahve bakışlarını hedefine kitlitemişken derin bir soluk atarak neredeyse ayak ucunda, sessizce duvara doğru ilerlemeye başladı. Lakin yerde gezinen bir vidaya ayak ucunda vurmasıyla vidanın karşıya uçması bir olmuştu.

Fark edildiğini anlayan gölge sahibi kaçmak için hamle yapacağı sıra Turan'ın duvardan destek alıp ileri atlamasıyla zincirle sardığı elini hızla savurmuştu karşı durduğu kişiye. "Gel lan buraya! Kodumun pe-"

Hissettiği acıyla durdu. Bir çığlık duymuştu. Vurduğu yere baktı, duvar. Bayağı taş duvara vurmuştu. Artık sağ eline veda edebilirsin Turancım, kemiklerin kırıldı çünkü.

Bakışları aşağı düştü.

Koyu kahve, dalgalı dalgalı uzun saçlar arasından çıkan minicik epey çilli bir burun vardı. Lan! Bu ne! Bedenini hafif geri çekerek eğilip baktığında avucundan küçük yüzü içinde epey büyük duran dudaklara, sımsıkı yumulmuş gözlere ulaştı.

Sivil halde ilk defa gördüğü bu kişiyi tanıması hiç zor olmamıştı lakin burada olduğuna inanmak...  İşte o kolay değildi. "Ho- ho- Hocam?" diye mırıldandığında konuşması epey zor olmuştu.

Yumruk ellerini korkuyla göğsünde birleştiren küçük kadın araladı içine bir okyanusu sığdıracak bakışlarını. Yakınlık sebebiyle kafasını kaldırıp oğlanın yüzüne erişmeye çalıştı mavinin en koyu tonunu taşıyan gözleriyle.

"Şey..." diye mırıldandı yüzünde şaşkınlığın her harfini taşıyan adama doğru. Kapana kısılmış aklıyla şuan ne yeri ne de zamanı olan bir cümle kurdu.  "Ödevini yaptın mı?

🛠️⚙️🔩🔧🔨

Ödevinizi yaptınız mı gençleeer? Özellikle matematik olanları ÇĞSKZIĞWŞASÜKWĞAÖAĞ

TAMİRCİ• Texting +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin