ÇAPKINKOLİK - TEXTİNG

✐60✐

Ense kısmındaki saçlarını kaşıdı Jungkook. Gergin, heyecanlı ve garip bir şekilde utangaçtı sarışının odasını incelerken.

"Klasik bir oda, neden bu kadar inceledin?"

"İlk... beni mi çağırdın odana?"

"Sence Jeykey?"

Dedi göz devirerek sarışın. Bu aralar çok soru soruyordu. Ayrıca Jungkook geliyor diye içmişti ve başını ağrıtıyordu.Evine ilk defa birini alıyordu bundan dolayı heyecanlıydı.Cesaret toplamak içindi bu içki takviyesi.
Artı ve artı Jungkook'un veya bir erkeğin kendi kişisel odasında olması ve bir şeyler yaşayacakları düşüncesi ona heyecan katıyordu. Beklemek can sıkıcıydı.

"Başkalarını da çağırdın."

"Hayır, Jungkook.Çağırmadım."

Dövmeli çocuk bu cevaba içten içe sevinerek yanında sırıtıyorken, sarışın tarafından çekilip yatağa sürüklenmeyi beklemiyordu. Üstüne çıkıp, altında onu incelerken en nefret ettiği o şey gerçekleşmişti.

Kalp ritminin hızla pompalanması gerçekleşmişti.

İşin kötü tarafı bu sessiz odada, bu denli yakın olduğu kişi tarafından kalbinin sesinin duyulacak kadar atıyor olmasıydı. Sarışında ise durumlar farklıydı.
İlk defa bir erkeği odasına alıp, yatağına, üstüne çıkartıyordu. Bu ilki yaşamak fazlasıyla heyecanlı ve hevesli kılıyordu onu.

Jimin sabredemeyerek ensesindeki saçlarını tutup kendi dudaklarına bastırdı. Yumuşak dokuyu hissetti, anında memnun mırıltılar çıkarmıştı bile. Kabul etmeliydi. En çok zevk aldığı kişi Jungkoo'tu yattıkları erkekler boyunca.
Jungkook kalın dudaklara kapandığında yabancı bir tat almıştı.İçki mi içmişti? Peki ama nedendi?

Geri çekilerek sormak istedi ama dudaklarına sarhoş olmamak imkansızdı. Sıcak alt dudağı ağzını aralarak içeri kabul ettiğinde ne denli özlediğini fark etmişti. Jimin.. Jimin denen kişinin sarhoşluğuna yakalanmıştı bile.

Memnuniyetle suratını yan yatırıp dilini diline karıştırdı. Her zerresini yemek istiyordu.Normal de zoraki bir şekilde erekte olan dövmeli çocuk, çoktan erekte olmuştu bile. Jimin saçlarını çekiştirirken Jungkook memnun olmuyordu, olamıyordu. Çünkü farklı hissediyordu.

Sert bir ilişki istemiyordu. Aksine, şu an bu güzel yüzün her yerini öpme isteğini içinden atmaya çalışıyordu. Jungkook ıslak alt dudağını komple emerek bütün ıslaklığını almıştı. Gözlerini açtığında büyülenmemek için geri kapatmak istedi.

Şu an hoşlandığı kişinin suratına çok yakından bakıyordu. Baygın gözler, küçük burun, tombul yanaklar ve daha demin çekiştirdiğinden ötürü koyu pembe olmuş dudaklar...

Dayanmak istedi. Lanet olsun, çok güzeldi. Al al olmuş yanaklara yaklaştırdı kendini. Bir kere öpse ne olurdu ki? Yumuşacık ve pofuduk duruyorlardı. İçinden küfür savurarak öpemediği yanaktan çekilip, boyna gömdü kendini. Islak dudaklarıyla beyaz boyna bir öpücük kondurdu. Mis kokuyu almıştı bile.

Jimin bu duygu dolu hassas dudaklarla memnuniyetle mırıldandı. Refleks veya refleksiz kollarını boynuna doladı, aynı bacaklarını açıp onları da üstündeki çocuğun beline doladığı gibi.

Jungkook öpücükler kondururken onu bu kadar sarmalamasına şaşırmış, fakat bir o kadar hoşnut olmuştu. Bundan fırsat bilerek onu daha çok kucakladı ve boynuna daha da sesli öpücükler kondurmaya başladı. Bu sarışının her öpücükle irkilerek hoşuna gitmesini sağlamıştı.

Jungkook boynu emmeden önce geri çekilip suratına bakmak istemişti. Çünkü şu an sarılıyorlardı ve bunu Jimin istemişti. Geri çekildiğinde gözleri kapalı bir sarışın görmüştü.