Kurtuluş

412 36 13
                                    

Matematik ve tarih sınavım olduğu için dün bölüm atamadım. Kusura bakmayın.

İyi okumalar.🩷

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.........

Aynanın karşısına geçip saçımı kurutmaya başladım.

Dün hastaneden döndükten sonra Alp'in bir şey olursa beni çağırıyorsun adlı destanından sonra herkes odasına gitmişti. Ne bu ilgi kardeşim üç günlük çocuğa. Salsanıza beni.

Geldikten sonra uyumuş iki saat uyuduktan sonra kalkmak zorunda kalmıştım. Biraz oturduktan sonra terlediğim için duşa girmiştim.

Şimdi ise saçımı kurulama işim bitmişti. Odaya geçip giyinme dolabının yanına gittim. Altıma siyah bir şort ve gri bir t-shirt aldım.

Giyindikten sonra yatağa oturup üstünde ki telefonumu alıp saate baktım. Saat daha dörtdü.

Sosyal medya ya girdiğimde istek attığım bir kaç kızın da istekleri kabul ettiğini gördüm. Biraz daha telefonla takıldıktan sonra susadığımı hissettim.

Kapıya doğru ilerleyip açtıktan sonra dışarı çıktım. İçerdeki ışıklar açık olmadığı için telefonun fenerini açıp merdivenlerden aşağı indim.

Ee mutfak nerdeydi. Mecbur bütün katı turlamak zorundaydım. Ah uğraştığım şeylere bak amına koyayım ya.

İlk bildiğim odanın koridorunda gezmeye başladım. Yani yemek odasının olduğu koridorda. Tek tek kapılara bakarken koridorun sonunda sağ tarafta kalan ve ışığı dışarı yansıyan bir kapı gördüm.

Kapının yanına gelip içeriye baktığım da bir adet mutfak ve bir tane de Ayça gördüm. Bu benden iki yaş büyük olan kızdı galiba.

Yavaş adımlarla içeri girdiğimde beni farketmişti.

"Merhaba Karan ne yapıyorsun burda." Dedi. Halay çekmeye geldim mutfağa.

"Su alacaktım."dedim.

"Anladım şuradaki dolapta bardaklar var. " Dedi. Gösterdiği dolaba ilerlerken mutfağa göz gezdirdim. Büyük bir mutfaktı.

Dolaptan bardak çıkardıktan sonra masanın üstünde olan az önce Ayça'nın bıraktığı sürahiyi alıp su doldurdum.

Mutfaktan çıkmak üzereyken Ayça'nın sesini duydum.

"Eftal Altan neden öldü."

Dönüp ona baktım.

"Orayı bende bilmiyorum aslında biliyor musun ama hiç de merak etmiyorum."dedim. Yalandı biliyordum.

"Nasıl yani."diye şaşkınca sorduğu soruyla omuz silkip arkamı döndüm. Sonunda merdivenlere geldiğim de yukarı çıkmaya başladım.

Annelerini umursamıyormuş gibi yapıyorlardı bunu görebiliyordum özellikle de babaları Cihangir'in yanında ama içten içe merak ettiklerini görebiliyordum.

GerçeklikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin