TAMİRCİ• Texting +18

sekiz: neden yazmıyor?

Yeni bölüms buyrunusss

🛠️⚙️🔩🔧🔨

Günlerden Cuma olmuş, hafta bitmişti. Kişisel sapığı bulma yolunda pek bir şey katedilmemişti, Turan Ege tarafından. Bu yüzden ona sorular sormaya karar vermişti.

Tamirci; ne zamandır benimle ilgileniyorsun

Tamirci; yakın çevremde misin

Tamirci; aynı okuldaysak aynı mahallede olma ihtimalimiz yüksek

Tamirci; biraz kendinden bahset bana

Mesajları gönderdikten sonra cevap bekledi bir süre lakin interneti kapalı olmalıydı. İletilmemişti.

Sıkılıp telefonu kapattığında cebine sıkıştırdı ve kafasını kolları arasına gömüp uyumaya yöneldi. Lakin kapının açılması, hemen sonra sınıfın sessizleşmesiyle oflayarak doğruldu. "Günaydın gençler"

Öğretmen gelmişti.

Ders neydi tahmin edin.

Matematik!

Turan Ege her derste olduğu gibi matematikte de uyurdu genelde, sonra hoca başına gelir kalemiyle masaya gıcık gıcık vurur onu uyandırırdı. Tabi zamanla önündeki taşşak kafalı Aktaş üstlenmişti bu elzemli görevi. 

Yavaşça sol tarafa katladığı koluna kafasını yaslayıp rahat pozisyonunu buldu. Öylece önüne bakarken sınıfın gürültüsüne kulak kabarttı.

"Hocam amcamlar hamileymiş bunun şerefine bugün ders işlemesek?"

"Bu isteğini müdür beyle konuşacağım Hakan."

"Unutmayın hocam ama." diye konuyu uzattığında Zahid bu boş muhabbeti böldü. "Hakan, sus. Dersi sabote etme."

Hakan ona ağzı içinde söylenirken önüne dönen Zahid sırayı boş görmüştü. Kübra yoktu. Hızla etrafa baktığında hocaya soru sorduğunu gördü. Ne ara gitmişti? Çakal kız.

Zahid de dün akşam çalıştığı test kitabını çıkarıp ayaklandığında herkesten gizlediği hırsını alıp bir çırpıda masaya gitti. Kübra hırsla parlayan çekik gözleriyle nispet eder gibi bir saniyeliğine ona baktığında Zahid hocanın anlattığı soruya odaklandı. Rakibini geçmek için bakışmalar değil konular önemliydi. Kübra aptalı bundan kaybedecekti, haberi bile yoktu.

Matematik hocası "Anlatabildim mi bal kızım benim?" diyerek Kübranın yanağını okşadığında kız kocaman güldü. "Anladım hocam sağolun" diyerek kitabını alıp çekildi lakin son kısmı dinlememişti, Zahid'e tip bakışlar atacağım diye.

Yerine oturup aptal Zahid'in soru sormasını tüm sınıfla beklerlerken hoca ayaklanınca herkes tekrar sessizleşti.

Hoca gözlüğünü yukarı itip ellerini toz varmış gibi çırptı. "Eveet, şimdi başlamadan geçen seneden bildiğiniz bir konuyu hatırlatalım."

Derken "Hocam başlamadan bir şey söyliyeyim mi?" diye bir kez daha kaynatma denemesi yapacaktı Hakan. Matematikçi çocuğun derdini bilse de söylemesi için suratına baktı. "Hocam valla bugün çok güzelsiniz, maşşşalahınız var. Ta-" ve Zahid'in kantinden yeni alınmış su şişesini kafasına yemesiyle lafı kesildi. "Ta- ta- aş... Ulan nabıyon sen?"

"Dersi kaynatma!" diye kızan Zahid aslında öğretmeni olmasından utanmayıp gevşek gevşek konuşmasına sinirlenmişti. Birde konuşunca Kübra o tarafa bakıyordu. Bakmasındı. Onların yarışı vardı, dersini çalışsındı.