Purest | Hyunlix [Omegaverse] ✓

4. Bölüm

~

Felix o gün kahvaltıya inip inememek konusunda çok kararsızdı. Ağlamaktan zar zor uyumuş, daha sabah olmadan şiş gözlerle uyanmıştı.

Makyajla bunu saklayabilirdi ama Hyunjin anlar mıydı ki?

Yine de onu dün gece kızdırmıştı. Hyunjin yemeklere geç kalmamasını istediğinden bir daha onu kızdırmayı göze alamadı.

Hazırlandı. Şişmiş göz altlarını makyajla kapatıp güzelce giyindi, alt kata indi.

Felix kahvaltıyı tek başına yaptı.

Bir hizmetli görse belki sorabilirdi ama ne soracaktı ki? Kocasının nerede olduğunu bilmeyen bir eş, onun itibarını zedelemez miydi?

Kırık kalbini göğsüne saklayıp üst kata, odasına çıktı.

~

Çok canı sıkılıyordu. Daha sabah saatin sekiziydi ve resmen yapacak hiçbir şey yoktu. Hissettiği bunaltıyla telefonunu açtı, okumak için kitaplar seçmeye başladı.

Kitaplara bakarken içi açılmıştı. Beğendiği birkaç tanesini sepete ekledikten sonra kartının bilgilerini girdi.

Ama ekranda çıkan yazı öylece bakakalmasına sebep olmuştu.

"Kartınız reddedildi."

Hızlı bir şekilde internet bankacılığını kontrol ettiğinde gözleri dolmuştu.

"Kart bloke edildi."

Demek ki Felix evden gider gitmez tüm finansal erişimleri engellenmişti.

Yıllarca internetten bir şeyler sipariş etmişti. Dışarıya çıkıp alışveriş yapmadığı için kart hiç eline geçmemişti, tüm işlerini dijital yöntemlerle yapıyordu.

Bocalamıştı.

Hyunjin ona kitap alabileceğini söylemişti ama şimdi kitap alacak parası bile yoktu ki.

Kitaplara bakarken açılan içi daha koyu bir siyahla kaplandı şimdi.

Derin bir nefes aldı, kapıya doğru baktı. Kendi kendine fısıldadı. "Bir tanecik kitabı alıp okuyunca geri koysam anlamaz ki. Yüzlerce kitap var..."

Kendi fikrine kısa sürede adapte oldu. Yattığı yerden kalkıp odadan çıktı.

Her adımında etrafa bakıyor, bir hizmetçi olup olmadığını kontrol ediyordu.

Neyse ki kimseye yakalanmadan hem çalışma odası hem de kütüphane olan odaya girmeyi başardı. "Çok hızlı olmalıyım." Diye fısıldayıp hızlıca içeri girdi.

Çalışma masasıyla falan işi yoktu.

Birkaç raf gezdiğinde yalnızca siyasi kitapların olduğunu görmüştü. Hiçbirisi onun dikkatini çekmiyordu.

Genelde aşk kitapları okurdu. Bilim kurgu ya da mitolojik romanları da okurdu. Şiir bile olurdu ama siyasetten iğrenirdi.

Ama burada hiç hikaye kitabı bulamayacağını düşünmeye başlamıştı.

Biraz ilerledikten sonra bilimsel bir roman takıldı gözüne. Tam olarak istediği gibi bir şey değildi ama sonuçta bir olay yazısıydı.

Hızlıca kitabı raftan aldı. Uzaktan göz ucuyla yerine bakıp hafızasına kazıdıktan sonra kolunun altına koyduğu kitapla kütüphaneden ayrıldı.

Odasına gidene kadar hiçbir tehlike ile karşılaşmamıştı, memnundu.

Şimdi öğle yemeğine kadar oyalanacak bir şeyi vardı.