Gönül sevgiyi bulmuşsa kuru dal bile çiçek açar
Hz.Mevlana.
Hamilelik en güzel duyguları kendisinde barındırsada zor bir süreçti. Evet karnında sevdiğinle senden bir parça taşımak kulağa harika geliyordu. Ama aşerme, mide bulantısı, depresyon ve duygusallıkta kendisini belli ettiğinde yorucu bir hal alıyordu.
Bebeğime göre bu değişen ruh hallerine katlanmaya çalışsamda aşerme durumum en üst leveldeydi.
Dile kolay kos koca bir ay geçmişti. Artık tamı tamına üç aylık hamileydim. Bu süreçte mide bulantılarım bir artıp bir azalsada, duygusallık ve aşerme durumundan bir türlü kurtulamamıştım.
Saçma sapan şeyler aşermekten gına gelmişti bana. Allah aşkına hangi aklı başında kadın gecenin üçünde hıyar turşusunun üzerine nutelle sürüp yerdi ki? Bu ne biçim bir hamilelikti ya? En önemlisi bu çocuk kime çekmişti?
Doktorla, yetmemiş Gülgün anneylede konuşmuştum. İsyan etmeme ramak kalmışken gayet sakin biçimde bu durumun tahmini ne zaman biteceğini sorsamda aldığım yanıt gayet iç açıcıydı. 'Doğurana kadar'
Ne demek doğurana kadar ya? Bebeğime canım fedaydı ama bu çocuk beni yarın bok yemeğe bile zorlaya bilirdi. Güvenemiyordum işte.
İlk günlerde heyecandan uyuya bilmiyordum. Feritte en az benim kadar neşe saçıyordu girdiği her ortama. Ama şimdi...
Şimdi her gece en az üç kere uyanıp rüyamda gördüğüm saçma sapan şeyleri aşeriyor, Feritide tekme tokatla aşerdiğim şeyi bulmaya gönderiyordum.
Bir ara camdan atmakla bile tehtit etmiştim. O kadar yani.
Agresif, sinir bozucu, duygusal ve çekilmezdim. Ferit beni boşarsa sonuna kadar haklıydıda. Harbi beni boşarmıydı ki?
Gözümün önünde bana adeta yalvararak beni ye diyen dubai çikolatasına dolu gözlerle bakıyordum. Evet günlerden bu gün ve gece saat iki buçuk. Bir tane yabancı kızın akıcı kıvamda olan çikolatayı aşkla ısırışını izliyordum. Allah kahretsin ben niye uyumuyordum?
"Ferit." dolu gözlerle önümde haz dolu sesler çıkaran kızın videosunu kapatıp yanımda horlayan kocama tekrar seslendim. "Ferit? Hadi kalk." saniyeler içinde gözlerini kısarak etrafı süzen adamın bana dönmesi dolan gözlerimdeki yaşın yanağımı ıslatmasına sebep oldu.
"Seyran? Neden ağlıyorsun?" uykudan yeni uyandığı için sesi bir hayli boğuktu. Ama anlamıştım çok şükür. Alt dudağım kendiliğinden bükülürken yutkundum. "Güzelim?" doğrulup avuçlarını yanağıma bastırana Ferit gözlerindeki merak karışık endişe duygusunu saklamadan "Canın birşey mi çekti?" diye sordu.
Biliyordu.
Kafamı usulca sallayınca gülümsedi. Gözlerini sıkı sıkıya kapatıp kendisine gelmeye çalışan Ferit sonunda "Ne istiyor benim bebeğim?" dedi doğrularak. "Dubai çikolatası." diye mırıldandım.
"Dubai?"
"Dubai."
"Nasıl birşey o?" kucağıma bıraktığım telefonu alıp videoyu açarak görmesini sağladım. Bir kaç saniye dikkatle izleyip sesli nefes verdi. "Bu yüzden mi ağlıyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NÂRİN - Delicado | Yalı Çapkını
RomansaEvlendiği gece kocasını kazada kaybeden Seyran Şanlı, töre gereği evin büyük oğluyla evlenmek zorunda kalmış 19 yaşında genç bir kızdır. Babasının düşünmeden cehennemin ortasına attığı genç kız bu cehennemden kurtula bilecek mi? Yoksa kayınbiraderin...