Her sabah olduğu gibi herkesten önce uyandı Asi. Salatalık, yumurta ve bir kaç dilim ekmeği özenle masaya yerleştirdi. O kadar az malzemeye rağmen her sabah hevesle hazırlardı kahvaltıyı.
Cesur ve Yamanı uyandırdıktan sonra üçü birlikte masaya oturdular her ne kadar bitmemesi için yavaş yeseler de yemeklerinin bitmesi çok uzun sürmezdi.
ama onlar masada uzun süre oturur çay içer sohbet ederdi, en son tabakların kuruduğunu gördüklerinde masada ne kadar uzun kalırlarsa o kadar doyacakları düşüncesinin kendilerini kandırmak dışında bir şeye yaramadığını anlar ve kalkarlardı.
Sonrasında Yaman çöp toplamaya giderdi, Cesurla her ne kadar "gündüzleri Cesur, geceleri Yaman çıkacak" diye anlaşsalarda Yaman Cesura çöp toplatmazdı, Genelde gece gündüz çöp toplayan kişi kendi olurdu ve sokakta ki insanların aksine o buna "geri dönüşüm" diyordu.
Cesur bu sırada çaycıda çalışıyordu ama herkese borçlu olduğu için elinde avucunda çok bir para kalmıyordu.
Asi ise garsonluk yapıyordu ama o da Cesurun borçlarından nasibini almıştı, Cesurun bir lokanta sahibinden aldığı borcu ödemek için çalışıyordu ve maaşının çoğu borca gidiyordu.
Yani günün sonunda onlara bir şey kalmıyordu ama bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyorlardı.
O günde Cesur yaptığı işi çok seviyormuş gibi bir coşkuyla ve asla yapmaktan bıkmadığı çaycı Hüseyin taklidi ile çay dağıtıyordu.
"Çaylarr" diye bağırarak yaklaştığı masada ki yaşlı adama çayını uzattı ve arkasını dönüp yolun ortasında kalakaldı.
"Hassiktir"
yolun karşısından duran iri yarı adamla göz göze geldiğinde yaşanan bir kaç saniyelik bakışma sonrası ikiside aynı anda koşmaya başladı, Cesur elindeki çay tepsisini çoktan yere fırlatmıştı.
Uzun bir koşturmadan sonra Cesur bir ara sokağa girip nefeslenmeye başladı.
"Ulan insan yorulur da bir beş dakika durur orospu çocuğu"
Boş yola doğru küfür savurduktan sonra tekrar önüne eğilip nefesini düzenlemeye devam etti. O sırada omzunda hissettiği elin onu ayağa kaldırması ve yumruk yemesi saniyeler bile sürmedi.
Adam Cesurun üstüne çullanıp yumruklamaya başlamıştı. Cesur karşı koymadan dayağını yemeyi kabullendiği sırada üstündeki ağırlığın hafiflediğini ve artık yumruk yemediğini farketti.
gözünü açtığında Yamanın adamla boğuştuğunu görmüştü, Adam tam Yamana vuracağı sırada Cesur üstüne atlamış ve ikisi birlikte adamı yere serip koşarak oradan uzaklaşmışlardı.
"Kimdi lan bu? yine borç meselesi mi? kaç kişiden borç aldın oğlum sen?"
"İstediğimiz sorudan başlayabiliyor muyuz?" Cesur kanayan burnuna Yamanın çöp arabasından bulduğu peçeteyi tutarken konuştu.
"Başla"
"Hiç birinin cevabını bilmiyorum abicim"
"Niye hangisinden başlayayım diye soruyorsun o zaman oğlum?"
"Ya ne bileyim Yaman kafamı vurdum ben beni bi sal kendime geleyim"
Yaman Cesuru sorguya çekmeyi bırakıp cebinden külüstür telefonunu çıkardı, üçünün de tek telefonu oydu. Genelde Yamanda olurdu ve Asiye ulaşmak için lokantadaki diğer garsonu, Cesura ulaşmak için ise çaycıyı arıyordu.
"Alo Asi, napıyorsun?"
"Hiç bir şey, ne oldu?" Asinin sesinin gergin geldiği belliydi ama Yaman o anlık sorgulamadı.