Purest | Hyunlix [Omegaverse] ✓

5. Bölüm

~

Felix eski evinde kurduğu düzeni yavaş yavaş burada da kurmaya başlamıştı. Sürekli onun yanında olan dadısı olmasa bile burada da Jian vardı ve onun eksikliğini pek aratmıyordu.

Kahvaltıdan sonra öğle yemeğine kadar odasına çekilip kütüphaneden aşırdığı kalın kitaba gömülüyordu. Konusu ilgisini çekmese bile okuyordu işte.

Öğle yemeğinden sonra Jian ile bahçeye çıkıyor, sohbetler ederek dolanıyorlardı.

Hatta Jian akşam yemeği hazırlıklarına başladığında da çay saatini bahane ederek mutfağın bir köşesinde duruyor, havadan sudan konuşmaya devam ediyordu.

Oğlanın pamuk kalbi Jian'ı kısa süre altında etkisi altına almıştı. O da keyifli ve samimi davranmaktan çekinmiyordu.

Hyunjin'i hiç görmeden, kısacık sürede kurduğu düzende birkaç gün geçirdi.

Sorun değildi. Yemeklerini yalnız yemiyordu. Jian ona her öğününde eşlik ediyordu.

~

Akşam yemeğinden sonra Felix odasına çekildiğinde kapısı birkaç kere tıklatıldı. Gelen Jian'dı.

"Ne yapıyorsunuz genç efendi?" Diye sordu gülümseyerek.

Felix telefonunu kapatıp kenara koydu. "Oyun oynuyordum abla."

"Bay Hwang geldi. Salonda sizinle görüşmeyi bekliyor."

Felix başıyla onayladı. Aynaya bakıp üstüne başına bir çekidüzen verdikten sonra Jian'ı takip ederek aşağıya indi.

Hyunjin Felix'i gördüğünde ayağa kalktı, Jian hızlı bir şekilde ortadan kayboldu.

"Hoşgeldiniz bay Hwang." Dedi Felix karşısında dikilen alfaya bakmadan.

Bay Hwang konuşkan bir adam değildi. "Kendine burada bir düzen kurmuşsun gibi."

"Evet efendim."

"Yalnız kalmayı hiç mi sevmiyorsun?"

"Hayır efendim. Zaten kütüphaneyi ve arka bahçeyi kullanmama izin vermediğinizden canım çok sıkılıyor."

"Kitap siparişi verdin mi?"

Felix iyice başını öne eğdi. Babasının kartlarını iptal ettirdiğini söyleyip söylememek arasında kalmıştı.

"Hayır efendim." Diye kestirip attı. Ailesini şikayet edemezdi.

"Evimdeki hizmetçilerle yakın olmamalısın. Bu sana yakışan bir durum değil."

Felix başını kaldırdı. "Jian abla çok iyi birisi."

Hyunjin sinirle kaşlarını çattı. "Ona böyle mi sesleniyorsun?"

Felix irkilerek başını öne eğmişti. Gözlerinden korku ve tedirginlik akıyordu. "Ha-hayır."

"Çalışanlarla yakın olamazsın. Onlarla sohbet edemezsin." Sesini derinleştirerek devam etti. "Onlarla yemek yiyemezsin."

"Ama siz hiç olmuyorsunuz."

"Tek başına ye o zaman. Başkası olmadan yemeğini yiyemiyor musun?"

"Yiyebilirim ama..."

"Öyle yap. Bahçeye çıkacaksan tek başına çık. Çalışanları işlerinden alıkoyma."

Felix derin bir nefes aldı. Yemekleri Jian'la yediğini ve bahçeye onunla çıktığını biliyordu. Kütüphaneye girmesinden bahsedecek miydi? Bunu da biliyor muydu?